Her bir kuşağın kendini bir diğerinden ayıran paylaşılan sosyal, politik, tarihi ve ekonomik karakteristiği bulunur. Bu durum, özellikle örgütsel hedeflerin gerçekleştirilmesi adına birlikte iş görme zorunluluğuna sahip ancak farklı değer yargıları ve bakış açılarıyla karakterize edilen kuşakların etkin biçimde yönetilmesi ihtiyacını da ortaya koyar. Literatürde kuşaklar ile liderlik ilişkisi üzerine hem ulusal hem de uluslararası çalışmalar mevcut ancak bu çalışmalar yaygın olarak X ve Y kuşaklarının liderlik algıları üzerine. Bu durumun sebebi, mevcut işgücünün büyük bir çoğunluğunun bu kuşağın üyelerinden oluşmasıdır. X kuşağı çok kültürlülük ile küresel düşünce sisteminin benimsenmesiyle karakterize edilir. X kuşağıyla benzer nitelik gösteren Y kuşağıysa değişimi kucaklayan ve otorite figürünü sorgulayan özelliklere sahiptir. 1995 ile 2002 yılları arasında doğan bireyler olan Z kuşağıysa özgün (authentic), küresel yönelime sahip ve teknolojik yerli (native) olarak nitelendirilir. Bu bağlamda yakın bir dönemde işgücüne girmiş ve girecek olan Z kuşağının liderinin kim olacağıysa önemli bir araştırma alanına dönüşmüş bulunuyor