Keder, tüm insanların yaşayabileceği evrensel bir deneyimdir. Fakat iş yeri kültürü, yakın zamanda büyük bir kayıp yaşamış kişiler için pek misafirperver değildir. Laszlo Bock, “İş yerinde birçok tabu vardır ve ölüm en büyük tabulardan biridir” diyor. Yöneticilerin iş yerini daha insani hale getirmesi için çalışan ve Silikon Vadisi startup’ı Humu’nın kurucu ortağı ve Google’ın insan kaynaklarından sorumlu eski yöneticisi Bock, görüştüğümüz zaman Ölüler Gününü (Día de los Muertos) kutluyordu. Günlerden 2 Kasım’dı ve Humu, bir çalışanın önerisi üzerine artık aramızda olmayanları anmaya yönelik bu Meksika geleneğini benimsemişti. Bock “Ofisimiz dantel desenli kağıtlardan yapılmış süslerle ve şekerlemelerin yer aldığı stantlarla doluydu. İnsanlar vefat etmiş yakınlarının fotoğraflarını asmıştı. Ölüler Günü’nü kutlamamızın sebebi, ölüm hakkında konuşmanın normal olduğunu ve herkesin insan olduğunu kabul etmek” diye belirtti. Bock ile görüşmemizin sebebi bu konuda daha düşünceli bir yaklaşımı savunan az sayıdaki yöneticiden biri olmasıydı. (Eşinin ölümünden sonra yaşadığı deneyimden ilham alarak Wharton profesörü Adam Grant ile birlikte kitap yazmış olan, Facebook’tan Sheryl Sandberg da bu yöneticilerden biridir.) Bock, Google’da ölüm tabusunu aşmak için daha önce benzeri görülmemiş bir insan kaynaklarını politikasını savundu: Vefat eden bir çalışanın rolü veya görev süresi fark etmeksizin maaşı, 10 yıl boyunca hayat arkadaşına veriliyor ve okul çağındaki tüm çocukları için aylık yardım yapılıyor. Bock’a göre bu politikanın etkisi “muazzamdı. İnsani değerlere ve şefkate dokunuyor. Ölümcül hastalığı olan çalışanlar için bu müthiş bir teselli.” Bu politika yöneticiler için de yararlı, zira vefat etmiş ekip üyelerinin ailelerine nasıl destek olacaklarına dair doğaçlama bir karar verme gerekliliğini ortadan kaldırıyor. Fakat aynı zamanda Bock, kederle birlikte gelen finansal huzursuzluğun buzdağının yalnızca görünen kısmı olduğunu da biliyordu.
X
Üye Girişi
Üye Ol