Askeri alandaki ve spordaki oyuncular, hücum etmeyi düşünürken genellikle rakip liderlerin kişiliklerini dikkate alırlar. İş stratejisinde ise bu unsur pek irdelenmez, şirketlerin rekabetçi dinamiklerin ya da mikro ekonomik faktörlerin temelinde stratejik hareketler yaptıkları varsayılır. Yeni araştırma CEO’ların kişisel duruşları ile şirketlerine karşı yapılan rekabetçi atakların oranı arasında ilişkiler aradı. Teoriden hareketle genellikle kurbanlar ya teslim olan ve karşı koyma ihtimali olmayan eğilimler içindeler ya da öyle provokatifler ki rakipler ilk saldırıyı gerçekleştiriyor. (Okul bahçesini ve bar kavgalarını düşünün.) Araştırmacılar 2010’dan 2016’a kadar Fortune 500 şirketlerden 102 CEO’nun halka açık olan videolarını incelediler ve her liderin teslimiyetçi ve provokatif eğilimlerini derecelendirdiler. Ardından yeni makaleleri kullanarak hangi yöneticilerin şirketlerinin fiyatlandırma, ürün, pazarlama ya da gelişme saldırılarına maruz kaldıklarını saptadılar. CEO’ların medyadaki belirginlikleri ve payları, şirketlerinin büyüklüğü ve finansal performansları, endüstrinin zorluğu ve yönetim kurulu başkanı olup olmadıkları gibi değişkenleri kontrol ettiler. Analizler son derece teslimiyetçi ya da provokatif olarak sınıflandırılmış CEO’lara sahip şirketlerin, onları özellikle zayıf hale getiren teslimiyetçilik nedeniyle emsalleri tarafından hedeflenmeye aslında daha eğilimli olduklarını gösterdi. (Cinsiyetin önemli bir fark yaratmadığı görüldü.)
X
Üye Girişi
Üye Ol