Küçük bir hareketin büyük bir etkisi olabileceği fikri, bankalara yapılan saldırılar ve işçi grevlerinden isyan ve devrimlere kadar değişen olayları açıklamak için kullanılmıştır. Yeni bir araştırma bu durumun başka bir alandaki potansiyelini inceliyor: Bağış toplama. Yapılan beş araştırmada cevaplarının istenen sosyal eşiğin ötesinde kitlesel davranışlara neden olabileceği söylenen (“Katılım oranımız yüzde 74, sizin eyleminiz bizi yüzde 75 hedefimize ulaştıracak”) kişilerin eyleme geçme ihtimallerinin diğerlerine göre çok daha fazla olduğu saptandı. Çalışmalardan birinde 331 kişiye aç çocukları beslemek amacıyla gerçekleştirilen bir kitlesel fonlama projesi hakkında bilgi verildi. Bazı katılımcılara organizasyonun hedefine ulaşması için bir bağışçıya daha ihtiyaç olduğu söylendi. Bir alt grubaysa hedefe ulaşmanın o ana kadar yapılmış tüm bağışları ikiye katlayacağı söylendi. Her iki grubun üyelerinin, kontrol grubunun üyelerinden daha fazla bağışta bulunması daha olasıydı. Takip eden sorular, o büyük etkiyi yaratacak potansiyel kişi olmanın insanlarda sorumluluk ve suçluluk duygusu uyandırdığını gösterdi: İnsanlar bağışçıları yüzüstü bırakmak istemediler. Bu, bağışların artmasında aç çocuklara duydukları sorumluluk duygusundan daha fazla işe yaradı.