Antik Yunan’da “tanrının eli” olarak tanımlanan doktorlar, bu unvanı Silikon Vadisi’ndeki robotlara mı kaptıracak? Birleşmiş Milletler’in kayıtlarına göre 1960’ta bir insanın ortalama beklenen yaşam süresi 52,5 yılken, günümüzde bu süre 72,9 yıla çıktı. Beklenen yaşam süresi geçtiğimiz 50 yıl içerisinde 20 yıla yakın artarken eksponansiyel hızla artan teknolojik gelişmelerin önümüzdeki 50 yılda beklenen yaşam süresini daha da artıracağını düşünmek yanlış olmaz. Sağlığın belirteci olan beklenen ortalama yaşam süresi kadar, yaşam süresi boyunca herhangi bir sağlık problemi veya fiziksel aktivite kısıtı olmadan geçirilen sağlıklı yaşam yılı da büyük öneme sahip. Bu anlamda OECD’nin Health at a Glance: Europe 2018 raporu, Avrupa Birliği ülkelerinde beklenen ortalama yaşam süresinin yüzde 80’inin sağlıklı yaşam yılı olarak geçirileceğini belirtiyor. Artan yaşam süresinin hastalık yükünü de önemli ölçüde artıracağını söyleyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü’nün Hastalık Yükü Projeksiyonları raporuna göreyse kanser, diyabet, kardiyovasküler hastalıklar gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların mortalite nedenleri arasındaki oranı, 2015 yılıyla karşılaştırıldığında 2030 yılında dünya genelinde artış gösterecek. Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa bölgesinde de dünyanın geri kalanıyla paralel şekilde, kronik hastalıkların görülme sıklığı ve mortalite nedenleri arasındaki payı artış gösterecek.
X
Üye Girişi
Üye Ol