Hepimiz bildiğini sonuna kadar savunan, becerilerine güvenen bazı meslektaşlarımızın aslında yaptıklarından ve dediklerinden bir haber olduğunu görmüşüzdür. Güven genellikle olumlu bir nitelik olarak görülür. Fakat ne zaman fazla güven riskli olur? Yeni bir çalışma bunun aktarım şekline bağlı olduğunu öne sürüyor. Araştırmacılar beş deney yürüttüler. Deneylerde, bir görevi yerine getirmek üzere olan katılımcının, gözlemlediği iki diğer katılımcıdan birini ortağı olarak seçmesi istendi. Bazı deneyler sadece kadın veya erkeklere odaklandı. Bunlardan bazıları yüz yüze görüşmelerdi. Diğerleriyse internet üzerinden yapıldı. Her durumda, bir katılımcı sözel veya sözsüz (beden dili aracılığıyla) olarak güven gösterdi, diğer katılımcı ise tedbirliydi. Katılımcılar çoğunlukla rahat ve kendilerinden emin hissettikleri bir konu seçtiler. Seçimlerini yaptıktan sonra, her iki katılımcıya da uygulama turu boyunca kötü bir performans gösterdikleri ve bir sonraki turda hangi diğer katılımcıyla işbirliği yapmayı tercih ettikleri soruldu. Katılımcılar hâlâ güvendiklerini ifade eden diğer katılımcıları tercih ettiler. Ama bu aynı zamanda güvenlerini açıkça belli eden insanlardan uzak durmalarına sebep oldu. Araştırmacılar sözsüz güvenin flört etmeye benzediğini söylüyorlar: Gülümsemeler ve göz teması, “sizinle ilgileniyorum” u açık bir şekilde söylemenin daha güvenli yolu. Araştırmacılar bunu şöyle ifade ediyor: “Özellikle dolaylı bir şekilde yollanan sinyallerden dolayı, sözsüz biçimde kendilerine güvendiğini belli eden kişilerin bu sinyallerden daha çok fayda sağladığını ve performanslar kötüleştiği takdirde bunun olumsuz etkilerini gözlemlemediklerini düşünüyoruz.”
X
Üye Girişi
Üye Ol