Marka yöneticileri, yıllardır tüketicilerin sürdürülebilir ürünler satın alma niyetinde olduklarını söylemelerine rağmen mağazaya gidince aslında böyle yapmadıklarından yakınıyorlar. Bu yaygın inanış pek çok marka tarafından ürünlerini daha sürdürülebilir kılmamanın gerekçesi olarak kullanılıyor. New York University Stern School of Business’a bağlı Center for Sustainable Business, Amerika merkezli bir pazar araştırma şirketi olan IRI’dan aldığı verilerle ABD’li tüketicilerin paketli ürünleri aslında ne oranlarda satın aldığına dair kapsamlı bir araştırmayı kısa süre önce tamamladı ve paketlenmiş ürün satışlarındaki 2013’ten 2018’e kadar olan büyümenin yüzde 50’sinin sürdürülebilirlik pazarında satılan ürünlerden geldiğini tespit etti. IRI’ın verileri gıda, ilaç, dolar ve perakende de satan büyük toptancı mağazalarının kasalarındaki barkod okuyuculardan geliyor. Beş yıllık dönemde, paketlenmiş ürünlerin dolar üzerinden satışının yüzde 40’ını oluşturan 36’dan fazla kategoriyi ve 71 binin üzerinde stok kodunu inceledik. Paketinde sürdürülebilirlik iddiası taşıyan ürünler 2018’de pazarın yüzde 16,6’sını, 2013’te ise 14,3’ünü oluştururken 2013’tekine göre yüzde 29 artarak neredeyse 114 milyar dolar satış getirisine ulaştı. En önemlisi de sürdürülebilir olarak pazarlanan ürünler, sürdürülebilir olarak pazarlanmayan ürünlere göre 5,6 kat daha hızlı büyüdü. Paketlenmiş ürün kategorilerinin yüzde 90’ından fazlasında, sürdürülebilir olarak pazarlanan ürünler geleneksel emsallerinden daha hızlı büyüdü
