Çoğu insan doğuştan yaratıcıdır. Çocukken, hayali oyunlar oynamaktan, tuhaf sorular sormaktan, yuvarlaklar çizip onlara dinozor demekten zevk alırız. Ama sosyalleşmekten ve örgün eğitimden dolayı birçoğumuz zamanla bu dürtülerimizi bastırmaya başlarız. Karar verirken daha temkinli, daha dikkatli, daha analitik olmayı öğreniriz. Dünya “yaratıcılar” ve “yaratıcı olmayanlar” şeklinde ikiye ayrılmış gibi gözüküyor ve birçok insan bilinçli ya da bilinçsizce kendilerini ikinci kategoriye koyuyor.
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et