İnsanlar bilgiyi çeşitli gruplara ayırmaya eğilimlidir ve bu durum iyi kararlar verme becerimizi zayıflatabilir. Ta deyin. Şimdi da deyin. Şimdi bu sesleri çıkarırken ağızınızın nasıl bir şekil aldığını düşünerek her iki sesi de tekrarlayın. Nasıl bir farklılık görüyorsunuz? Bu tuzak bir soru. Aslında her iki sesi çıkarırken de ağızda bir fark oluşmuyor. Ses farkı “ses başlangıç zamanı” olarak adlandırılan ve dilinizi hareket ettirmenizle ses tellerini titreştirmeniz arasında geçen zamanı ifade eden bir durumdan dolayı oluşuyor. Eğer bu fark kabaca 40 milisaniyeden daha fazlaysa anadili İngilizce olan biri ta sesini duyar. Fark 40 milisaniyeden daha azsa da sesi algılanır. İlginç olan şu ki ta veya da dışında başka bir ses duyulmaz. Eğer karşılıklı konuşan iki kişinin her ikisi de 40 milisaniyenin altında veya üstünde kalırsa başlangıç zamanlarının ne kadar olduğu önemli değildir. Biri 80 milisaniye diğeri 50 milisaniye harcayabilir. Sonunda her ikisi de ta duyacaktır. Ancak 40 saniye sınırının farklı taraflarında yer alırlarsa 10 milisaniyelik bir zaman dilimi bile önemli olacaktır. Örneğin 45 milisaniyede ta, 35 milisaniyede ise da sesi algılanır. Bu tuhaf ama gerçek bir durumdur. İnsanlar aklımızın bize oynadığı oyunları gösteren internet videolarını beğeniyor ve sıkça izliyor. Bazı insanların Yanni bazılarının Laurel kelimesini duydukları ses kaydına mutlaka denk gelmişsinizdir. Veya bazı kişilerin siyah-mavi bazılarının ise beyaz-altın rengi olarak gördükleri elbise fotoğrafına… Aynı ta ve da örneğinde olduğu gibi bu durumlarda da insanlar kategorik çizginin farklı taraflarında yer alırlar ve kendi algılarının “doğru” olduğuna emindirler.
X
Üye Girişi
Üye Ol