Bir kriz sonrası çalışanlarınızı konfor alanının dışına çıkarmak için neler yapmanız gerekli? Sıradan bir Cuma sabahıydı. İş insanları ofislerinin bulunduğu plazaya giriş yapmaya başlamıştı. Yaklaşık 10 dakika önce bomboş olan bina girişi çalışanların yazın canlılığını yansıtan kıyafetleri sayesinde rengarenk olmuştu. Sabahın ve güneşin verdiği enerji ile insanlar güler yüzlü bir şekilde birbirlerine günaydın diyordu. Bazılarının zihinlerinin yoğun olması ise gözlerden kaçmıyordu. Kim bilir, bu kişiler belki birazdan gireceği toplantıyı, belki gün içerisindeki iş planlarını, belki de yaz tatilinde neler yapacaklarını düşünüyordu. Malum, yaklaşık bir hafta sonra bayram tatili vardı. İş insanlarından etrafa yayılan pozitif enerji kendisini hissettiriyordu. Fakat ilerleyen saatlerde piyasalar tepetaklak oldu. İlk olarak ofislerde yavaş yavaş yükselen bir uğultu başladı. Herkes masasındaki ekrandan olan biteni izliyordu. Bu sırada döviz kurundaki yükseliş ivme kazandı. İçler daha da karardı ve insanlar kendilerini plazanın avlusuna attı. Sanki bir deprem olmuştu ve herkes sokağa akın etmişti.
