İşin Yeni Dünyası canlı yayın serimizin bu bölümünde Evrim Kuran Danışmanlık kurucusu ve Universum Türkiye lideri Evrim Kuran ile toplumsal cinsiyet eşitliği perspektifinde farklılıktan eyleme geçmeyi ve çok daha fazlasını konuştuk.

Türkiye, cinsiyet eşitliği ve kadının rolü noktasında Dünya Ekonomik Forumu’nun Gender Gap araştırmasındaki istatistiklere göre dünya genelinde neredeyse son sıralarda yer alıyor. Kadın istihdamında ve parlamenter sayısında Türkiye’nin sıralamasının daha da gerilerde olduğunu vurgulayan Evrim Kuran, bunu iyileştirmek için bireysel anlamda kültür değişiminin gerçekleşmesinin, yasaların toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleyici ve ayrımcılıkları önleyici bir biçime getirilmesinin son derece önemli olduğunu belirtiyor. Günümüzde çeşitli sosyoekonomik statüye sahip kitlelerde toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi herhangi bir ayrımcılıkla karşılaşmamız çok olası bir durumdur. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sadece kadınlar için ihtiyaç duyulan bir mesele olmadığını dile getiren Kuran, bir toplumun ya hep birlikte özgürleşebileceğini ya da hep birlikte köleleşebileceğini bizlere söylüyor. Evden, insan ilişkilerinden ve aileden başlayarak temel öğretime, oradan da iş yaşantısına doğru toplumun tüm katmanlarına sirayet eden yeni bir algı geliştirilerek toplumsal cinsiyete olan bakış açısının değiştirilmesi gerekiyor. Pandemiyle birlikte toplumsal cinsiyet eşitsizliğini daha net bir şekilde gördüğümüze değinen Kuran, son iki yılda kadının iş yaşantısından ve istihdamından ayrılmak veya vazgeçmek zorunda kaldığı bir süreç olduğunu çünkü şirketlerin bu dönemde evden çalışan kadınlar için yeterli düzeyde eşitlik ve hakkaniyet gösteremediklerini bizlere aktarıyor. Öte yandan hem topluma hem de iş dünyasına bir yanlılık kümesi yerleşmiş olup bir türlü kırılamıyor. Etkin kararlar verme ve çağdaş kurumlar olma yönünde engel teşkil eden üç temel sorunumuzun olduğunu vurgulayan Kuran, bunların yanlılıklar, önyargılar ve safsatalar olduğunu söylüyor. Ayrıca Kuran, gençlere göre ayrımcılığın kendi dillerinde başladığını ve bu bağlamda da şirketlerdeki en önemli ayrıştırıcı ögenin DEI yani eşitlilik, hakkaniyet ve kapsayıcılık olduğunu bizlere aktarıyor. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yaşanılan çevreden, aileden veya çocukluktan gelen bazı kodların birikmesiyle oluşmuş bir kabuk olarak görüyoruz. Bu noktada Kuran, kadın öğrencilerin erkek öğrencilerle aynı dersliklerde ders almalarına rağmen erkek öğrencilerden çok daha düşük bir maaşla işe başlayabileceklerini düşündüklerini belirtiyor.

Hayatımızın her alanında toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile karşılaştığımız bu günlerde, Evrim Kuran’ın düşüncelerini hakkaniyet, eşitlik ve kapsayıcılık perspektifinden dinledik. Yeni canlı yayınlarımızda ve tüm yayın mecralarımızda toplumsal eşitliğin hem bugünün hem de geleceğin dünyasında ne kadar kıymetli olduğunu konuşmaya devam edeceğiz.