İşin Yeni Dünyası canlı yayın serimizin bu bölümünde Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Başkanı Dr. Tamer Saka ile yönetim kurullarının gelecek stratejileri doğrultusunda değişen rollerini ve kurumsal yönetimde öne çıkan başarılı uygulamaları konuştuk.

Dünyamız risk yönetimi açısından altın bir dönem yaşıyor. Geçmişte ön görülmesi oldukça zor olan pandemi veya bölgesel çatışma gibi çeşitli risklerle şu an karşı karşıyayız. Bu tür ekstrem olaylar zincirinin ilk halkasını 2008 yılında dünya ekonomisinde yaşanan kriz ortamında gördüklerini belirten Tamer Saka, bu krizin dünya için çok önemli bir kırılma noktası olmasına rağmen gerçek anlamda krizin sebepleri ve çözümleri ile ilgili gerçekçi bir tablo ortaya konulamadığını söylüyor. Burada meydana gelen kırılmadan sonra serbest piyasa kapitalizminin temel alındığı ekonomi modelinin kendini toparlamakta güçlük yaşadığını görüyoruz. Ayrıca mevcut düzenin bu şekilde devam edemeyeceği, yeni bakış açıları kazanmak gerektiği ve daha kapsayıcı fikirlerin ortaya çıkması gerektiği sürekli olarak vurgulanıyor. Dünyaya açılma noktasında ülkelerin kendi rollerini iyi bir şekilde belirleyerek hareket etmelerinin önemine değinen Saka, ülkemizin bu süreci iyi planlayamamasından dolayı sürekli artan bir borçla karşı karşıya kalındığını bizlere aktarıyor. Öte yandan, son 20 yılda kurumsal hayatta artan kısa vade, kâr ve finans odaklılık gibi çeşitli kutuplaşmalar ile iş dünyası mekanizmalarının uluslararası rekabetin bir unsuru olarak kullanılmaya başlanması sistemde belli başlı tıkanma noktalarını oluşturuyor. Ülkemizde yeterli ve kalifiyeli insan kaynağı olmasına rağmen Türk markalarının global markalar haline gelemediğine dikkat çeken Saka, buradaki temel sorunun kurumsal yönetim konusundaki durumumuz olduğunu belirtiyor. Akıllı sistemler kurarak hızlı ve çevik bir sistem oluşturduğumuzda kurumsal yönetimi geliştirmiş oluruz. Hem pandemi hem de gelişen teknoloji yönetim kurullarını ve üyelerini önemli bir değişim ve dönüşüm sürecine dahil ediyor. Yönetim ve yönetim kurullarının rakiplerinden geri kalmamak için kendilerini yenilemek mecburiyetinde kaldığını ve bunu yapmazlarsa onları zorlu bir dönemin beklediğini bizlere aktaran Saka, şirketler için esneklik ve hızın önümüzdeki dönemi belirleyecek iki temel olgu olduğunu söylüyor. Ülkemizdeki kurumsal yönetim performansının temelde şekilsel gelişim ve davranışsal gelişimden kaynaklandığını görüyoruz. Şekilsel gelişime bakıldığında ülkemizin iyi bir konumda olduğunu dile getiren Saka, davranışsal boyuta gelindiğinde ise tam tersi bir konumda olduğumuzu ve bu noktadaki en önemli sorunumuzun sermaye yoğunluğu olduğunu belirtiyor. Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği kurumsal yönetim açısından şirketlere kapsamlı bir eğitim programı hazırlayarak yönetim kurulu üyelerinin gelişimine katkı sağlamayı hedefliyor.