Son yıllarda tecrübe ettiğimiz belirsizliği düşündüğünüzde, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
2018 yılından bu yana gerçekleştirdiğimiz ve her sene raporu Harvard Business Review Türkiye’de yayımlanan Konfor Alanı Araştırmamız ülkemizdeki beyaz yakalı çalışanların kaygı oranında artış eğilimi olduğunu ortaya koyuyor.
Peki bu ne anlama geliyor?
Konfor alanı yaklaşımında üç temel faz bulunuyor. Bunlardan ilki, yaklaşıma da adını veren ve “insanın hâlihazırda aşina hissettiği bir ortamda, her şeyi kontrol edebildiği yanılgısına düştüğü ve kendini rahat hissettiği psikolojik evre” olarak tanımlayabileceğimiz konfor alanı. Burada stres göreceli olarak az diyebiliriz. Buna karşılık belirsizlik ortamının genelde insanları stres alanına çıkardığını söyleyebiliriz.
Konfor alanı yaklaşımı stresi iki farklı fazda inceler. Olumlu stresin hakim olduğu ve insanın harekete geçiş, adaptasyon, problem çözme, yaratıcılık süreçlerini kolaylaştıran bölge heyecan alanı olarak adlandırılır. Burada, insan potansiyelini daha rahat ortaya koyabilir. Ancak, stresin yükselmesi ve kaygı diyebileceğimiz seviyeye ulaşması durumunda tablo değişmeye başlar. Kaygı alanına çıkan kişi kararsızlıklar yaşayabilir. Harekete geçme ve adaptasyon süreçlerinde zorlanabilir. Potansiyelini ortaya koymakta güçlük çekebilir. Hiç elinde olmadan, parçası olduğu grubu düşünmek yerine kendini güvende hissetme konusunu önceliklendirebilir.
Kısaca; belirsizlik, değişim ve dönüşüm süreçleri adaptasyon ihtiyacı doğurur. Sağlıklı bir uyumlanma da heyecan alanında gerçekleşir.
2018-2021 arasındaki belirsizlik ortamını düşündüğümüzde beyaz yakalı çalışanların konfor alanlarının daralmasını çok normal karşılayabiliriz. Ancak, buradaki kaybın ağırlıklı olarak kaygı alanına geçmesi oldukça düşündürücü.
Peki sizce;
- 2022 yılında yaşadıklarımız bu tabloyu nasıl etkiledi?
- Beyaz yakalı çalışanların heyecan alanına geçişini kolaylaştırmak için neler yapabiliriz?
- Dünya Büyük İstifa Dalgasını konuşurken bu durum ülkemiz iş dünyasına nasıl yansıdı?
- Çalışanlar hiç iş değiştirmeyi, ayrılıp kendi işini kurmayı veya farklı bir ülkeye gitmeyi düşünüyor mu?
Azor olarak, tüm bu sorulara bilimsel bazda bir cevap sunabilmeyi ve iş dünyasına farklı bir bakış açısı getirmeyi amaçlayan Konfor Alanı Araştırmamızı bu sene 5. kez hayata geçiriyoruz. Siz de yaklaşık 6 dakikanızı ayırarak bugüne kadar binlerce kişinin katıldığı araştırmamıza katılabilir, sesinizi Harvard Business Review Türkiye Kasım sayısında duyurabilirsiniz.