Mert Balıkçı

Postane Etkinlik Koordinatörü

‘’Sosyal Fayda İçin Değer Üretenleri Ağırlamaya Devam Edeceğiz.’’

25 Kasım 2022, Cuma

Herkese açık, sürdürülebilir ve bir ruhu, dokusu olan mekanların varlığı üretim motivasyonlarımızı ciddi bağlamda etkiliyor. Bu röportajda; kentin merkezinde, geçmişten bugüne uzanan bir bellekle inşa edilmiş bir kolektif üretim alanı sunan Postane’nin Etkinlik Koordinatörü Mert Balıkçı ile konuştuk.

Postane, Galata çevresinde konumlanışı ve kentin merkezindeki yapısı ile aslında bir yaşam alanı oluşturuyor. Bu yaşam alanını oluştururken ne gibi değerleri dikkate aldınız? Postane’nin taşıdığı tarihi ve kültürel belleğin korunabilmesi adına ne gibi çalışmalar yaptınız?

Postane, adını konumlandığı binanın tarihinden alıyor. Binamız, mimar Joseph Nadin tarafından İngiliz Postanesi olarak tasarlanmış ve 1859’da kullanıma girmiş. Şimdiki halinde ise binanın bir çok özelliğini korunarak yeniden işlevlendirdi ve 2021 yılında bir kültürel üretim mekanı olarak hayat buldu. Binanın bütün alanları farklı amaçlara hizmet ediyor. Henüz restorasyon sürecindeyken ortaya çıkan arşivlerin değerlendirilmesiyle bu binanın İngiliz Postane’si olarak hizmet verdikten sonra da çok sayıda insana, Galata’nın farklı topluluklarına ev sahipliği yaptığını öğrendik. Bu bağlamda, Postane’nin yer aldığı binanın geçmişine ve konumlandığı Galata bölgesine dair kentsel bellek yaratma çalışması yapmakta olduğumuz Bir Binada Kozmopolit Kenti Aramak: Eski İngiliz Postanesi Arşivi Üzerinden Bir Yayın Projesi  halen devam etmekte.  Galata’daki çeşitli etnik ve sosyal grupların kente bıraktığı çok kültürlü izler üzerinden bir tarih anlatısı kuran projenin yürütücülüğünü Liana Kuyumcuyan, arşiv çalışmalarını ise Murat Tülek yapıyor. Projenin ana amaçlarından biri Postane binasının ve Galata’nın tarihi, mimari ve sosyal anlamda çok kültürlülüğünü daha rahat okunabilir ve paylaşılabilir hale getirmek. Proje, Postane’nin tarihinde yer almış̧ aktörleri, bu mekânı dönüştüren kültürel, sosyal, yapısal ve politik etmenleri göz önünde bulundurarak kayıt altına alıyor; böylece kentsel belleğe katkı sunuyor.

Postane’den faydalanabilmek için en temelde üyelik mekanizması gerekiyor. Bu üyelik sisteminde daha kapsayıcı olabilmek adına çalışmalarınız mevcut mu?

Postane'nin sağladığı hizmetlerin birçoğundan üyelik olmadan da faydalanabilirsiniz. Sokaktan geçen biri kafeye girerek su içebilir, binamızda su ücretsizdir, ya da sağlıklı ve yerel ürünlerden oluşan menülerimizden yiyebilir. Ayrıca bu menülerin yapıldığı gıda ürünlerini (baklagiller, salçalar, soslar, sirkeler gibi) Postane Gıda Dükkanı’nda inceleyerek satın alabilir ve yerel üreticileri destekleyebilirsiniz.

Soluklanmak veya kenti farklı bir açıdan deneyimlemek için teras bahçemizi ziyaret edebilir, Açık Bostan günlerinde kent bahçeciliğine dair bilgiler edinebileceğiniz uzmanlarla görüşebilirsiniz.

Sosyal adalet, çevre adaleti, iklim, sosyal ekonomi, mimarlık gibi alanlara meraklıysanız ya da bu konularda çalışmalar yürütüyorsanız üç binden fazla kaynağa ev sahipliği yapan kütüphanemizden ücretsiz bir şekilde faydalanabilirsiniz. Tüm bunlar için üyelik sistemine dahil olunmasına gerek yoktur. Ama üyelik sisteminin, genişletilmiş bina kullanımı ve binanın diğer bileşenlerinden daha aktif bir şekilde yararlanmak gibi güzellikleri var.

Sürdürülebilir bir mekan inşası sizin tanımınıza göre neleri barındırıyor? Postane’nin dizaynından örnekle bakarsak, neleri iyi yaptınız ve gelecek odaklı olarak da neleri değiştirmeyi, geliştirmeyi hedefliyorsunuz?

Postane, çevresinin, komşularının ve temas ettiği bütün canlı varlıkların iyilik halini gözetmek üzere işlevlendirilmiş bir bina. Sürdürülebilir mekan dediğimizde ise atık oluşturmamaya yönelik bir tavrımız var. Bu anlamda, binadan çıkan atıktan tüketilen suya ve hatta catering hizmetlerimizde kullandığımız malzemelere kadar her bileşenimiz bu anlayışa hizmet ediyor. Suyun temel bir hak olduğuna inanıyoruz, binamızdaki arıtma sistemi sayesinde suyu ücretsiz erişime sokabiliyoruz. Böylece açıldığımız günden bu yana on bin litrenin üzerinde su arıttık, sekiz bin litre yağmur suyu hasat ettik, yirmi binin üzerinde plastik şişe atığına engel olduk ve olmaya devam ediyoruz. Terasımızda bulunan bostanımızda kentte yenilebilir bitki yetiştirme, döngüsel sistem ve gıda adaleti konularını odağımıza alıyoruz. Paydaşlarımızdan İyiEkim ekibiyle birlikte bakım verdiğimiz bostanımız, bahçecilik üzerine bir araştırma, deneyim ve eğitim merkezi sunuyor. Aynı zamanda Postane Cafe’nin ihtiyacına yönelik aromatik otlar, sebzeler ve meyve ağaçlarının olduğu bir kent bostanı işlevi görüyor.  Postane Bahçe’ de yağmur suyunu hasat ediyoruz ve depoluyoruz ve Postane içinden çıkan organik atıkları kompostumuzda ileri dönüştürerek toprak olarak kullanıyoruz. Bunlara ek olarak, salı günleri ‘Açık Bostan’ etkinliği düzenliyoruz. Açık Bostan günlerinde İyiEkim, hem Postane Bahçe’ye hem de kent bahçeciliğine dair temel bilgileri anlatıyor. O esnada bahçenin ihtiyacı ne ise örneğin hasat alımı, bitki yataklarının havalandırılması ya da tohum dikimi gibi pratik işler gönüllülerle beraber yapılıyor böylece temas ettiğimiz herkese açık ve ücretsiz bir etkileşim ve eğitim alanı sunmuş oluyoruz. İçine dahil olduğumuz büyük ekosisteme atık bırakmamak için çalışmaya ve kendimizi geliştirmeye devam ediyoruz. Bir yandan da yaratmaya çalıştığımız sosyal ekonomiyle finansal olarak da sürdürülebilir bir mekan olmaya çalışıyoruz. Bu hedefimizle örtüşen farklı finansal kaynaklar yaratıyoruz. Postane Cafe’de, Postane Gıda’da, Postane Dükkan’da, mekan kullanımlarında dayanışmayı gözeterek ücretlendirme yapıyoruz. Sosyal tedarik mekanizmasını kullanıyoruz; yerel üreticilerle, kadın kooperatifleriyle, adil ticaret yapanlarla çalışıyoruz, ürünlerini satıyoruz.

Bir mekana ‘’ortak üretim alanı’’ demek, kentin müşterek kullanımı adına oldukça kritik. Bu misyonla ilerleyen Postane, ortak üretim alanında bugüne değin kimleri ağırladı ve kimler Postane’de değer üretebilir?

Postane’de kuruluş aşamasında ve kurulduktan sonra da birçok sivil toplum çalışanıyla ve farklı sektörlerden aktörlerle ürünler, çalışmalar ve projeler ürettik. Örneğin, binamız hizmet vermeye başlamadan önce Postane girişinde yer alan büyük duvar için bir açık çağrı yaptık ve sanatçılara Postane’yi bir atölye olarak kullanabilmeleri için fırsat sağladık. Gelen başvurular jüri değerlendirmesinden geçti ve Ekin Kano’nun Büyümenin Bedeli isimli projesi seçildi. Ekin Kano, şu an cafe işlevi gören alanı üç ay boyunca atölye olarak kullandı ve eserini tamamladı. Şimdi ise Büyümenin Bedeli, Postane’nin girişinde misafirlerini karşılıyor. Yasemin Özcan’ın Adalet Her Zaman Eşitlik Midir? isimli çalışması ise başka bir sosyal soruna değinir, merdivenlerimizin başında izleyicilerini ‘Adalet her zaman eşitlik midir?’ sorusunu hep birlikte düşünmeye davet eder.  Aslı Özdoyuran’ın teras bahçe ekosistemini derinleştirmek için midye kabuklarından ürettiği Sucul Bitki eseri ise Postane Bahçe’nin tamamlayıcı bir öğesidir.

Yine 2021 yılında, iki aktivist merkez olan Postane (İstanbul) ve Bertha House (Cape Town) işbirliğinde gerçekleşen ve teması Dayanışma Mekanları olan Bertha Spaces Mobifest’i düzenledik. Mobifest katılımcıları, sosyal değişim için hikaye anlatımı ve mobil teknolojinin birlikte nasıl kullanılabileceğine dair üretimler yaptı.

2022 yılında ise, Postane ve Hafıza Merkezi ortaklığında yürüttüğümüz Caring Workspaces projemize başladık. Caring Workspaces projesi ile Covid-19 salgını sebebiyle değişen bakım ihtiyacının işyerlerini nasıl dönüştürdüğünü, işyerinin bakım odaklı olmasının insan hakları ve sosyal fayda alanında çalışanlar için ne kadar önemli olduğunu ve bunu nasıl geliştirebileceğimizi araştırmaktayız.

Postane’de şimdiye kadar onlarca sivil sektör ve özel sektör çalışanını, sosyal girişimleri, aktivistleri, gazetecileri, yönetmenleri, sanatçıları, öğrencileri, ihtiyaç sahiplerini ve birçok sivil veya özel kurumu ağırladık. Sosyal fayda için değer üretenleri ağırlamaya, sosyal değişim, adil gıda, adil ticaret gibi kaygılarla üretim yapanları desteklemeye devam edeceğiz. Açık Stüdyo programımızın başlamış olduğunu da bu vesile ile duyuralım.

Beyoğlu’nun oldukça değişime açık bir bölgesinde konumlanmış durumdasınız. Bu bölgede, her geçen gün kentin değişimini gözlemleyebiliyoruz. Postane, bu değişimin neresinde bulunuyor?

Galata gibi eski ve kozmopolit bir semtin soylulaştırılmasının ve sadece ticari amaca hizmet eden bir turizm merkezi haline getirilmesinin kamusal alanımızı daraltması karşısında  Postane, bilgi ve söz üretmeye çalışıyor. Kamu yararına farklı işlevleri birbirini besleyecek şekilde bir arada bulunduruyor olmamız, nitelikli ve özgün mimarimiz, tarihi binayı yeniden işlevlendirirken özenle hayata geçirdiğimiz sosyal tasarım yaklaşımımız, dayanışmayı merkez alışımız, kar hedefi yerine sosyal ve çevresel etkiyi merkezimize alıyor olmamız bu değişimin içerisinde soluklanabileceğimiz güvenli, kapsayıcı ve adil bir mekan ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.

Şirketler, sivil toplum kuruluşları, girişimler ve bireysel inisiyatifler özelinde düşünüldüğünde; birbirinden farklı olan bu gruplara ne gibi hizmetler veriyorsunuz?

Postane, sivil toplum kuruluşlarına, sosyal girişimlere, sivil inisiyatiflere, sosyal ve çevresel etki odaklı çalışmalar yürüten aktörlere alan sağlıyor. Tüzel kişilikleri olan aktörlerin yanı sıra freelance çalışanlara (yabancı yerli fark etmeksizin gazeteci, tasarımcı gibi) ve aktivistlere de alan açmaktayız.

Binanın farklı işlevlerinden ötürü hizmetlerimiz farklılık göstermektedir. Örneğin ortak çalışma alanı işlevinde olan ofisimiz sivil toplum kuruluşları sosyal girişimler ve aktivistler için ayrılmış bir alandır. Bu alan, gazetecileri, belgeselcileri, araştırmacıları, sosyal girişimcileri, tasarımcıları, şehircilik çalışanlarını, sürdürülebilirlik uzmanlarını,  ve sivil toplum çalışanlarını bir araya getirir. Buradaki kurumsal üyelerimiz adres gösterme, genişletilmiş bina imkanlarından faydalanma, Postane Cafe’de indirim gibi imkanlara sahip olmaktadır.

Hol adını verdiğimiz ve farklı düzenlerin alınabildiği esnek ve mobil mobilyalara sahip etkinlik alanımız, toplantı salonumuz, terasımız ve cafe alanımız ise kurumsal aktörler, sivil alanda çalışan tüm aktörler için kullanıma açıktır. Bu alanlarda mekan kullanımı, canlı yayın, hibrit yayın, video kayıt, fotoğraflama gibi teknik hizmet ve catering hizmeti verebiliyoruz. Kullanıcıların değişen taleplerine göre hazırlanan paketlerimiz bulunuyor. Tamamı Postane Gıda üreticilerinden gelen adil ve yerel gıdalar ile hazırlanan sağlıklı ve doğal ürünlerden oluşan bu paketlerin kahve molası, öğle yemeği menüsü, akşam yemeği menüsü, kokteyl atıştırmalıkları gibi çeşitli seçenekleri bulunuyor.

Postane Stüdyo temelinde podcast kayıt stüdyosu olup bu alanda üretim yapmak isteyen kurumsal veya sivil tüm aktörlere alan sağlamaktadır. Bünyemizde bulunan prodüksiyon ekibi sayesinde alan sağlamanın yanı sıra teknik destek kayıt sonrası kurgu, jingle ve tasarım imkanı sağlamaktadır. Aynı zamanda bir içerik üretim merkezi olan Postane Prodüksiyon’da ses kayıtın dışında saha çekimi, post prodüksiyon, mini belgeseller, dijital açıklama üretimleri, animasyonlar ve web tabanlı sosyal etkileşimli içerikler üretmekteyiz.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş