Tarih bize teknolojik inovasyonun işlerin yönetilme şeklini ciddi biçimde değiştirebileceğini gösteriyor. 1700’lerde buhar motoru, 1800’lerde elektrikli motor, 1970’lerde kişisel bilgisayar; bu inovasyonların her biri sayısız sektörü dönüştürürken bir yandan da muazzam değer yarattı. Ancak bu saydıklarımızın ve başka teknolojilerin çok azı onlardan yararlanan şirketler için doğrudan sürdürülebilir bir rekabetçi avantaj kaynağı hâline geldi. Zira, etkileri o kadar güçlü ve yaygındı ki neredeyse her girişim onları benimsemek zorunda kalmıştı. Bunun yanı sıra, çoğu kez büyük kurumsal şirketlerin hâlihazırdaki avantajlarını ortadan kaldırarak yeni rakiplerin daha önceleri istikrarlı olan pazarlara girmelerine olanak sağladılar.
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et