Her bir yönetici hem büyüme hem de kârlılığı sürdürmeye çalışır. Fakat şayet birine öncelik vermeniz gerekse hangisini seçerdiniz? Bain tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bol para çağında, finansman maliyetleri düşük olduğunda pek çok endüstrideki şirketler (özellikle de beklenen öz sermaye getirisi yüzde 4’ten büyük olanlar) şayet büyümeye odaklanırlarsa daha fazla değer yaratacaklar. Fakat bunu başarabilmek, zihniyette bir değişim gerektiriyor. Finansman maliyetlerinin yüksek olduğu 1980 ve 90’larda şirketler doğrudan kârlılığa odaklanıyordu ve maliyetleri kısmak için, değişim mühendisliği ya da Six Sigma gibi yöntemler kullanıyorlardı. Şu anda finansman maliyetleri bu düşük oranlara çok yakın olsa da inovatif fikirlerin kıtlığı, zayıf bir stratejik yatırım planlama yaklaşımı ve yetenek ve becerilerin eksikliğinden dolayı pek çok firma halen maliyetleri kısma konusuna fazlasıyla odaklanıyor. “Her bir kazancın ardından CEO’ların bir ya da iki iddiada bulunduğunu duyuyoruz, bunlar çoğunlukla da büyüme üzerine oluyor; vakitlerinin çoğunu, yeniden yapılandırma, offshore faaliyetler ve maliyet odaklı girişimlerin sonuçlarını göstermeye ayırıyorlar” diyor Bain’in ortaklarından olan Michael Mankins. Aşağıdaki grafik, farklı endüstrilerde uzun vadeli büyümede yüzde 1’lik artışın getirdiği özsermaye değerindeki artış ile vergi öncesi faaliyet kârındaki benzer bir artışı kıyaslıyor.
X
Üye Girişi
Üye Ol