Covid-19 kriziyle birlikte daha önce karşılaşmadığımız zorluklara tanık olduk: Krizin getirdiği durgunluk, işten çıkarmalar ve dengesiz ekonomik sorunların yanı sıra son zamanlarda şahit olduğumuz, polis şiddetine karşı çıkmak ve ırklar arasında adalet sağlamak amacıyla gerçekleştirilen protestolar bunlar arasında sayılabilir. Ağır sonuçları ve aşina olmadığımız bir yapısı olan bu olaylar birçok insanın yanlış adımlar atmaktan korkmasına yol açtı. Hiç kimse hataları sıfıra indiremez ancak bu hataları önlemek için hamlelerinizi kontrol altında tutup daha iyi kararlar almaya yönlendirebilirsiniz. Endişelerinizi daha etkili hale getirmek için aşağıdaki ipuçlarını kullanın.
Endişenizden korkmayın veya utanmayın.
Kültürümüz korkusuz olmayı yüceltir. Geleneksel bir lider imajı zeki, sert ve korkusuzdur. Ancak korkunun da diğer her duygu gibi evrimsel bir amacı ve avantajları vardır. Hata yapma konusundaki endişeleriniz, size zorlu bir durumda olduğunuzu hatırlatmak için bulunur. Temkinli bir lider değerlidir. Bu durum özellikle böyle zamanlarda doğruluğunu kanıtlar. Bu yüzden kendinizi “Bu kadar korku duymamalıyım” gibi düşüncelere kaptırmayın.
Hata yapma endişelerinizden korkmayın veya utanmayın. Ayrıca bu davranışınızın sizi kararsız veya cesaretsiz, vizyoner olmayan bir lider gibi göstermesine izin vermeyin. Önlem odaklı olmak gibi doğal bir eğiliminiz varsa bunu cesaretli ve vizyoner olmak için yönlendirin. (Buna inanmakta zorlanıyorsanız felaketleri nasıl önleyeceğini çözerek bu davranışı gerçekleştirmiş liderleri belirleyin.)
Duygusal çeviklik becerilerinizi kullanın.
Hata yapma korkusu insanları duraklatabilir. Duygusal çeviklik becerileri bu duraklamaya çare niteliğindedir. Bu süreç duygu ve düşüncelerinizi belirlemenizle başlar. Örneğin, “Gergin hissediyorum, çalışanlarımı güvende tutmak için müşterilerimi yeterince kontrol edemeyeceğim.” Korkularınızı dile getirmek korkularınızın dağılmasına yardımcı olur. Bunu karanlık bir odada ışık açmaya benzetebilirsiniz. Sonraki adım gerçekliği kabul etmektir. Örneğin, “İnsanların her zaman ideal davranışlar sergilemeyeceğini anlıyorum.” Kabul etmeniz gereken bütün gerçekleri listeleyin. Sonrasındaysa değerlerinizi göz önünde bulundurarak harekete geçin. En önemli değerlerinizden birinin sorumluluk almak olduğunu varsayalım. Bu değer şu anki koşullarda nasıl uygulanabilir? Örneğin, bütün çalışanlarınızın kendilerine uygun maskeler edindiğinden veya şikayetlerini paylaşırken rahat hissettiklerinden emin olmak bu örneklerden birkaçı olabilir. Bir kriz durumunda karar almaya yönelik en önemli beş değerinizi belirleyin. Daha sonra karşılaştığınız kritik seçimlerde kendinize bu değerlerin ne kadar uygulanabilir olduğunu sorun.
Bu süreci her korkunuz için tekrarlayın. Böylece bazen en doğru davranış biçiminin ne olduğunun belli olmadığı zamanlarda harekete geçmeniz gerektiği gerçeğini hoş görebileceksiniz ve insanların belirsizliği sıfıra indirmeye çalışmasıyla ortaya çıkan yaygın anksiyete tuzağından kaçınacaksınız.
Süreçlerinize odaklanın.
Endişelenmek etkili bir şekilde yaparsanız daha iyi kararlar almanıza yardımcı olabilir. Birçok insan bunu yapamaz. Endişeleriniz bir tehdit unsuru ortaya çıktığında kendini tekrar etmemelidir, çözüm odaklı olmalıdır. Endişelerinizi başarısızlık ihtimalini gerçekçi olarak azaltan davranışlara yöneltin.
Sistemleri kontrol edebiliriz ancak sonuçları edemeyiz. Hatalardan kaçınmak için hangi sistem ve süreçleri benimsediniz? Endişelerinizi şunun gibi soruları cevaplamaya yöneltin: Güvendiğiniz veri gerçekten güvenilir mi? Bunun sınırları nelerdir? Sistemleriniz grup düşüncelerini önlemede nasıl yardımcı oluyor? Kör noktalarınızı görmek amacıyla hangi prosedürleri kullanıyorsunuz? Yeterince temsil edilmeyen paydaşlarınızın değerli görüşlerini dinliyor musunuz? Bir karar beklenmedik sonuçlar doğurduğunda hızlı bir şekilde karşılık verip durumu düzeltebiliyor musunuz?
Bakış açınızı genişletin.
Hata yapmaktan korktuğumuz zamanlarda düşüncelerimiz belirli bir senaryoda takılı kalabilir. Gece yürüyüş yaptığınızı hayal edin. Bir yere takılıp düşmekten korkuyorsunuz, bu yüzden yere bakarak yürüyorsunuz. Bir bakmışsınız ki sokak lambasına çarpmışsınız. Başka bir örnek verecek olursak, uçmaktan korkan bir kişi hayal edin. Bu kişi, araba kullanmak objektif olarak daha tehlikeli olsa bile her yere arabayla gidiyor. Bakış açınızı genişletmek en büyük korkularınızı daha geniş bir bağlamda, çevredeki bütün tehdit unsurları çerçevesinde görmenizi sağlar. Bu, en büyük korkunuza dair daha iyi bir bakış açısı edinmenize yardımcı olur.
Hata yapma korkunuzu diğer negatif sonuçları düşünerek bastırabileceğiniz gerçeği mantıksız gelebilir. Ancak bu strateji problem çözme moduna girmenize yardımcı olur ve belirli bir korkunun üzerinizdeki mental etkisini azaltır. Bir lider, belirli bir şeyi optimize etmeye ve gidermeye oldukça odaklanmış olabilir. Böyle bir durumda diğer insanların daha çok önemsediği başka konuları fark edemez. Diğer insanların önceliklerinin neler olduğunu keşfedin.
Boş zamanın değerini bilin.
Korku bizi ele geçirir. Bu durumda dikkatimizi başka yönlere çevirmek zordur. Korkunun işleyişi bu şekildedir, böylece etrafımızdaki tehditleri göz ardı etmeyiz. Bazı insanlar korkuya aşırı dikkat kesilerek tepki verir. Her zaman tetikte olmak, komuta yerinde bulunmak isterler. Bu tepki, bütün gece uyumayıp çalışmak gibi davranışlarla kendini gösterebilir.
Adrenalin yüklü bu davranış türü kısa vadede değerli olabilir ancak aynı zamanda uzun vadede etkisini yitirebilir. Farklı bir yaklaşım büyük resmi görmeniz açısından daha kullanışlı olabilir. Bir adım uzaklaşıp düşünme şeklimizi etkileyen negatif elementleri birleştirmek, kör noktaları görmek ve yaratıcı düşünmek için boş zamana (ve uykuya!) ihtiyaç duyarız. Kendinize sakin bir zaman ayırın. Kötüleniyor olsa da bir golf oyunu zor problemleri bölünmez bir bütün olarak düşünmeniz için tam olarak gereken şey olabilir.
Eleştiri karmaşasıyla bağlantınızı kesin.
Daha önce de bahsettiğimiz gibi, insanlar korku hissettiklerinde sürekli tetikte oldukları gözetim moduna geçebiliyor. Devamlı diğer insanların neler yaptığına bakma, her zaman sosyal medyada olma veya verileri çok sık kontrol etme isteği duyabilirsiniz. Bu da aşırı bilgi yüklemesiyle sonuçlanabilir. Zihniniz o kadar çok bilgiyle dolup taşar ki kendinizi karasız veya çalışamaz halde hissetmeye başlayabilirsiniz. Bunu yapıyorsanız farkına varın, aşırı gözetimi ve kontrolleri sınırlandırın. Panik ve coşkulu davranışlardan kaçının.
Hata yapmaktan korkmak tek başına daha iyi kararlar alma olasılığınızı artırmaz veya azaltmaz. Sadece stres ve belirsizlik hisleri tecrübe etmenin ne kadar kötü olduğuna odaklanacak şekilde aşırı endişe duyuyorsanız yanlış şeyler yapabilir veya söyleyebilirsiniz. Bununla birlikte, anksiyetenin bilişsel düzeyde işleyişini anlarsanız onu dikkatli ama cesur ve güçlü gerekçeleri olan kararlar almak için kullanabilirsiniz.