İster kimi işe alacağınıza karar verin, ister kime güveneceğinize veya kiminle ortaklık kuracağınıza, insanları yargılama konusunda daha iyi beceriler edindikçe, durumunuz da daha iyi hale gelecektir. “En güçlü ve en zayıf yönleriniz nelerdir?”, “Beş yıl içerisinde kendinizi nerede görüyorsunuz?” ve “Sizi ne motive eder?” türünden ucu açık sorulara bel bağlamayı bırakın. Bu yanıtlar size fazla bilgi vermeyecektir. Yanıt niteliğinde sorular sormak insanları anlamanın anahtarıdır. Mülakat yaptığınız kişinin ilk sorunuza nasıl yanıt verdiğine dikkat edin ve ardından verdiği yanıttan yola çıkın. İlk bakışta yuvarlak bir yanıtı kabullenmek yerine, asıl sorunuzu tekrardan, fakat biraz farklı bir biçimde sorun. Böylece sorunun peşini bırakmayacağınızı ve ilk soruyu daha net hale getirmeye çalıştığınızı göstermiş olursunuz. Yanıtın çıkarımlarına ilişkin sorular sorun: “Mükemmeliyetçiliğiniz iş yerinde kendini nasıl gösteriyor?”; “Detay odaklı olmanız nasıl sonuçlar doğuruyor?”. Bununla da yetinmeyin, kişiyle ilgili bilmeniz gereken her şeyi öğrendiğinize kani olana dek çıkarım soruları sormayı sürdürün.

Richard Davis’in “Tactics for Asking Good Follow-Up Questions” isimli yazısından uyarlanmıştır.