Rekabetin yoğunlaştığı iş dünyasında kurumlar, ana iş alanlarına odaklanmak için ihtiyaç duyduğu bazı hizmetleri kendi bünyesindeki insan kaynağıyla sağlamaktan çoktan vazgeçti. Bunun birçok sebebi mevcut ancak ana maddeleri; maliyet avantajı, yetkin insan kaynağı kullanımı ve süreklilik olarak sayabiliriz. Günümüzde çalışanlarının yemek ya da ulaşım ihtiyaçlarını kendi imkânlarıyla sağlayan çok az firma bulunuyor. Bu sayede; başarılı bir catering firmasıyla sözleşmesi olan bir kurum, çalışanlarının yemek ihtiyaçlarını çok daha ucuza sağlayabilirken, mal tedariki ve insan kaynağı ihtiyacı gibi hizmet bileşenleri ile uğraşmak zorunda kalmadan sabit bir kalitede hizmet sürekliliğine ulaşabiliyor.
Teknolojinin sürekli olarak yenilendiği günümüz BT dünyasında, siber saldırılar da aynı hızda kendini güncelleyerek, şirketlerin kendi kaynakları ile karşı koyamayacağı boyutlara ulaştı. Bu durumun son dönemdeki en çarpıcı örneği, Yahoo e-posta hesaplarına küresel çapta yapılan ve 500 milyondan fazla kullanıcının etkilendiği siber saldırıdır. Bu gerçeği göz önünde bulunduran başta Avrupa ve ABD’deki kamu ve özel şirketler olmak üzere tüm dünyadaki büyük kurumsal yapılar, tıpkı catering örneğinde olduğu gibi siber güvenlik ihtiyaçlarını daha iyi kalitede, düşük fiyata ve belli kriterlerde sağlayabilen konunun uzmanı firmalardan karşılıyor.
Maliyet avantajı ve süreklilik
Siber güvenlik ihtiyaçları geniş bir spektruma sahip olmakla birlikte, bir kurumun ihtiyaç duyabileceği temel bileşenler; güvenlik duvarı, saldırı önleme sistemleri, son kullanıcı güvenliği, web güvenliği ve e-posta güvenliği olarak sıralanabilir. Bu bileşenlere farklı üretici firmaların farklı çözüm ve teknolojilerini de ekleyince, güvenlik seviyelerinin durumu iyice karmaşık bir yapıya ulaşıyor. Donanım sahiplenme, barındırma, lisans, elektrik gibi masrafları da denkleme dahil edersek yönetilmesi çok zor bir yapı ile karşı karşıya kalıyoruz. Güvenliğin hizmet olarak sağlanması, bu maliyet kalemlerini ortadan kaldırmakla kalmıyor, ayrıca belli standartlarda (SLA) ve çok daha yetkin insan kaynağıyla hizmet almanızı sağlıyor.
Diğer önemli avantaj ise süreklilik. Güvenlik hizmetlerinin dış kaynak olarak sağlanması insana olan bağımlılık riskini ortadan kaldıracağı için personel değişikliği gibi konular artık performansınızı etkileyen bir durum olmaktan çıkmaktadır.
KoçSistem ile şirketinizin güvenliği uzman ellerde
KoçSistem; 70 yılı aşan tecrübesi, güvenlik yönetimi üzerine dünyanın başlıca üretici teknolojilerinde 21 farklı uzmanlık sertifikasına sahip yetkin insan kaynağı ile gerek kendi veri merkezinde gerekse şirket lokasyonunuzda bulunan network ve ses sistemleri dahil tüm BT altyapınızı uçtan uca güvenlikli şekilde yönetiyor ve birinci seviye izleme destek ekipleri ile sürekli izleyerek raporluyor.
Ayrıca; Güvenlik Operasyon Merkezi (SOC) ekibi ile 7x24 güvenlik olay ve yönetim hizmeti sunuyor. Bu sayede mesai saatleri sonrasında da BT sistemleriniz güvenlik bakış açısıyla takip edilerek, gerekli aksiyonlar alınıyor.
Proaktif bir güvenlik yaklaşımı ile yönetilebilir risk ve sürdürülebilir hizmet kalitesi için sizi KoçSistem yönetimindeki güvenlik hizmetleri ile tanışmaya bekliyoruz… www.kocsistem.com.tr/guvenlik-hizmetleri/