İş dünyası çok karmaşık bir denklemle karşı karşıya: Müşteri beklentileri her geçen gün daha da çeşitleniyor. Teknoloji sayesinde müşterilerin markalar ve şirketler ile etkileşimi farklılaşıyor. Herkes kendine özel bir hizmet beklentisi içerisinde. Kısacası müşteriler krallığını iyice ilan etmiş durumda.
Bu krallığın sihirli sözcüğü ise deneyim... Bundan 10 yıl önce hemen hemen her marka ürün ve hizmet tasarlayıp hedef kitleye sunar, onlar da beğenirse bu ürünü alırdı. Bir ürüne ve hizmete alışırsa da ondan kolay kolay vazgeçmezdi. Artık tüketiciler ürün ve hizmeti değil deneyimi önemsiyor. Yani tüm süreci bir deneyim gibi görüyor, temas noktalarını etkili kullanıyor, ürün ve hizmeti tek başına değil etrafındaki dünya ile birlikte değerlendiriyor.
Yani başarının sırrı mükemmel bir deneyim yaşatmak, insanları ilk aşamada içine alacak bir hikaye, bir macera, bir dünya yaratmak. Peki mükemmel bir deneyimin sırrı nedir? İnsanları içine çeken bu dünya nasıl yaratılır? Elbette ki hisler yaratarak...
Farklılık Hissi: En önemli bileşen farklılık yaratmaktır. Deneyim öyle hissettirmeli ki, o deneyimi yaşayan kişi kalabalıklardan sıyrılmalı, kendini özel hissetmeli. Ortak standartların dışına çıkmanın yollarını bulmalı. İnsanlar günlük rutinlerde benzer yaklaşımlar peşinde koşuyor, birbirine benzer kararlar veriyor. Deneyim, bu rutini kırmalı, farklılığı hissettirmeli, hayata renk katmalı.
Bağlılık Hissi: Bugün bir insanın ortalama dikkat kesilme süresi yaklaşık 8 saniye. Sadakat, bağlılık gibi kavramlar ise neredeyse birer hayal haline geldi. Fikirler hemen değişiyor, beklentiler hemen farklılaşıyor. Bu nedenle iyi bir deneyim sadakat yaratmalı. Bu deneyimin içine giren kişi çıkmak istememeli, gözü başka bir şey görmemeli. Bağlılığın vazgeçilmezi aidiyettir. Deneyim, kişiye bir ekosisteme ait olma hissi vermeli. Kişi bu ekosistemden gurur duymalı, onun parçası olmayı kendi karakteri ve kişiliğiyle özdeşleştirebilmeli.
Fonksiyonellik Hissi: İyi bir deneyim sadece hislere değil ihtiyaçlara da odaklanır. Kişinin fonksiyonel gereksinimlerinin en doğru biçimde karşılanmasına yardımcı olur. Beklenen faydanın, beklentinin ötesinde karşılandığını hissettirir. İyi bir deneyim çözüm sağlar, bunu da keyifle yaşamaya imkan verir.
İşte mükemmel bir deneyimin sırları. Peki bu mükemmel deneyimin vücut bulduğu bir örnek, bir “best practice” var mı? Cevabını biz verelim: Var, MINI...
Şaşırmayın lütfen, MINI bu deneyim tanımının hayata geçmiş ender örneklerinden. Trafikte şöyle bir göz gezdirin. Tasarımı ve görünümüyle dikkat çeken, standartların dışında algılanan ve farklı duran bir otomobil arayın. Muhtemelen gözünüze bir MINI çarpacak. Otomobil sevdalılarıyla konuşun. İçlerinde otomobilini en ateşli savunan, her detayını keyifle anlatan, kafasını kaldırıp başka otomobile bakmayan kişi çok büyük ihtimalle MINI sahibi çıkacak.
MINI şimdi kurumsal filolarda premium segmentte yerini aldı; dilerseniz satın alabilir, dilerseniz de şirketiniz veya şahsınız adına uzun dönem kiralayabilirsiniz. Sofistike tasarımıyla, yenilenmiş hissettirecek, farklı kılacak ve hayatınızı kolaylaştıracak mükemmel bir MINI deneyimine hazır mısınız?
Kurumsal MINI teklifleri ile ilgili detaylı bilgi almak istiyorum.