Havacılık sektörü, pandemi sonrasında yepyeni bir döneme giriş yaptı. Burada farkı ortaya koyan unsurlardan biri de şirketlerin kriz yönetimi ve stratejide yaptıkları değişiklikler oldu. Emirates Türkiye, Romanya ve Bulgaristan Bölge Müdürü Bahar Ahmet Birinci ile havacılık sektöründe bugünkü genel durumu, pandemi sonrası döneme başlangıç ile yeni stratejilerini, iklim krizi sonrasında turizmin durumu, sürdürülebilirlik ve ESG ve inovasyon adına çalışmalarını konuştuk.
Turizm ve seyahat, pandemiden en çok etkilenen sektörlerden biri oldu. Havacılık endüstrisi de payını aldı. Sektörün mevcut durumu ve büyüme ivmesinden bahseder misiniz?
2020 yılı itibari ile daha önce yaşamadığımız bir salgın ile yüz yüze geldik. Birçok ülke pandemiye karşı seyahat kısıtlamaları da dahil olmak üzere çeşitli önlemler aldı. Dünya çapında uçuşların durdurulması havacılık sektörünü derinden etkiledi ve binlerce iş kaybına sebep oldu. Pandeminin getirdiği zor koşullar ve havacılık sektörüne olan talebin düşmesi ile havayolu şirketleri de bu koşullardan doğrudan etkilendi. Azalan uçuşlar nedeniyle dünya genelinde birçok havayolu şirketi, bünyesindeki uçakları uçuramadı ve bu durum kendilerine büyük bir ekonomik darbe olarak yansıdı, özellikle personel giderleri ve ekonomik dengeler konusunda sıkıntıya düşmelerine sebep oldu.
Dünyanın yavaş yavaş toparlanmaya başlamasıyla, seyahat ivmesi yükselirken, dünya çapında 130'u aşkın şehre hizmet vermeye devam ediyor ve Amiral Gemimiz A380 ile de 34 noktaya uçuyoruz. Bununla birlikte, talebi karşılamak ve operasyonlarımızı hızlandırmak için aktif olarak kabin ekibi de istihdam etmeye başladık. Yetenek Avcısı ekibimiz potansiyel adayları değerlendirmek için Avusturalya’dan Birleşik Krallık’a ve Avrupa’da onlarca şehirde Haziran ayı sonuna kadar adaylar ile yoğun bir şekilde bir araya geldi. Ayrıca 28 Temmuz’da İstanbul, 30 Temmuz'da ise Ankara'da kabin ekibi mülakatları düzenleyeceğiz.
Pandemi döneminde havacılık sektörünün büyük bir yavaşlama ve duraksama yaşadığını biliyoruz. Pandemi sürecinde yaşanan güçlükleri ne gibi stratejilerle yendiniz?
Milyonlarca yaşamı, dünya ekonomisini, yerel toplulukları ve iş dünyasını etkileyen pandeminin ilk dalgasını hissettiğimiz 2020 yılında Emirates, yolcularına benzersiz bir güvenceyle COVID-19 tıbbi harcama ve karantina masrafları için ücretsiz teminat sunan ilk havayolu oldu. Bu teminatın dışında yolcularımızın seyahatlerini planlamaları için daha fazla esneklik ve güvenlik sunmak adına rezervasyon politikalarımızı da yeniledik.
Yolcularımızın seyahatleri esnasında sağlığını ve güvenliğini korumak için, merkezimiz Dubai'ye ve Dubai üzerinden diğer noktalara uçan tüm yolcularımıza, yüz maskeleri, eldivenler, antibakteriyel mendiller ve el dezenfektanından oluşan ücretsiz seyahat hijyen kitleri de sunduk.
Ayrıca Emirates SkyCargo, altı kıtada önemli ticaret rotalarındaki kapasitesini artırarak ticaret kanallarının açık kalmasını sağlama konusunda hamle yapan ilk şirket oldu. Emirates SkyCargo ile toplulukların, özellikle de gelişmekte olan ülkelerdeki toplulukların, COVID-19 aşılarına ve diğer tıbbi malzemelere hızla erişmelerini sağlamak için kararlı çalışmalar yürüttük. 2021 yılındaki uçuşlarımız ile 265.000 tondan fazla kolay bozulabilen ürün ve gıdanın nakliyesini gerçekleştirerek, gıda ve diğer kolay bozulabilen ürünlerin ticaretinde global sınırlar arası lojistik hacminin önemli ölçüde artmasını sağladık. Emirates SkyCargo, COVID-19 aşılarının ilk pilot sevkiyatını gerçekleştirdikten 18 ay sonra 1 milyar doz aşıyı ulaştırmış oldu.
Pandemi sürecinde yaşanan sıkıntılar pek çok sektörü farklı çözümler üretmeye yöneltti. Bu noktada inovasyon ve teknolojiden yararlanılarak müşteri memnuniyetinin artırılması önemli hale geldi. Siz bu konularda nasıl bir yaklaşım izliyorsunuz?
Emirates olarak yolcularımızın güvenle seyahat etmelerini sağlamak için akıllı teknoloji kullanıyor, yerde ve uçakta eşsiz bir seyahat deneyimi sağlamak için ürün ve hizmetlere yatırım yapmaya devam ediyoruz.
Dubai’de Terminal 3’teki Ekonomi check-in alanına yerleştirilen self check-in kioskları, yoğun saatler sırasında yolcuların bekleme süresini azaltmak için Emirates check-in personelinin hizmet verdiği kontuarları tamamlıyor ve Dubai’deki yolculuk deneyimi daha kolay hale getiriyor.
Temassız bir havalimanı deneyimi sağlamak için Dubai Uluslararası Havalimanı’nda entegre biyometrik okuyuculardan oluşan yolu uygulamaya koyduk. Dünyada bir ilk olan Akıllı Tünel pasaport kontrol uygulaması sayesinde, yolcular bir tünel içerisinde yürüyerek herhangi bir insan müdahalesi veya fiziksel pasaport mührü ihtiyacı olmadan yetkili makamların onayını alıp işlemlerini tamamlayabiliyorlar.
Akıllı temassız deneyim, yolcularımızın Wi-Fi paketi satın almasına gerek kalmadan, Emirates uygulamasının içindeki dijital menülere hem çevrimiçi hem çevrimdışı olarak kişisel cihazlarından erişebilmesi ile uçakta da devam ediyor.
Sektörün dönüşümüyle gerek sektör içinden gerekse dışından farklı paydaşlarla iş birlikleri geliştirilmesi de önem kazandı. Siz bu yönde ne gibi adımlar atıyorsunuz? Ekosistemi geliştirmek adına ne gibi girişimlerde bulunuyorsunuz?
Emirates, havacılık ekosistemine her zaman gururla katkıda bulundu. Havacılık endüstrisini ve global ekonomiyi geliştirmeye yardımcı olmak için mevcut ortaklarımızla çalışmaya ve yeni ortaklıklar kurmaya devam ediyoruz.
Global ağımız aracılığıyla yerel seyahat ve turizm sektörünü güçlendirmeye yardımcı olmak için pazardaki sayısız turizm kuruluşuyla birlikte çalışıyoruz. Ayrıca, kendi uçuş ağımızın ötesine geçerek, yolcularımız için esnek seyahat opsiyonlarını artırmaya yardımcı olmak adına da farklı bölgelerdeki uluslararası havayollarıyla ortak uçuş anlaşmaları yapıyoruz.
Ek olarak, Emirates, yalnızca Business Rewards programı aracılığıyla değil, aynı zamanda işletme genelinde ürün ve hizmet satın alma yoluyla da küçük ve orta ölçekli işletmeleri destekleme konusunda uzun bir geçmişe sahip. Dünyanın dört bir yanından çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren yüzlerce küçük ve orta ölçekli işletme, ürünlerini Emirates ile dünya çapında bir seyahat kitlesine sergileyerek büyüme planlarını hızlandırdı.
Emirates, 2016'da başlatılan Intelak ve 2019'da başlatılan Aviation X Lab gibi benzersiz girişimlerle havacılık için geleceğin çözümlerinin yaratılmasında teknolojinin gelişimini desteklemektedir. Bugün Intelek, seyahat ve havacılık endüstrisi için yenilikçi fikir ve girişim hattı olan bir kuluçka merkezi içermektedir. Aviation X Lab ise bir milyar insanın hayatını olumlu yönde etkilemek için cesur vizyonuyla yenilik yapmayı ve bir sonraki havacılık çağını yaratmayı hedefliyor.
İklim kriziyle birlikte havayolu taşımacılığı için sürdürülebilirlik temelli bir iş modeli kurgulamak daha önemli hale geldi. Emirates sürdürülebilirlik adına ne gibi çalışmalar yapıyor?
Emirates'in çevre stratejisi üç alana odaklanıyor: emisyonları azaltmak, sorumlu tüketim, vahşi yaşamı ve doğal yaşam alanlarını korumak.
Sürdürülebilirlik açısından, uçaktaki tüm plastik pipetleri ve çay kaşıklarını kâğıt ve ahşap alternatiflerle değiştirmek gibi sorumlu bir hamle yaptık. Ekonomi Class’taki konforlu ve sürdürülebilir battaniyelerin her biri 28 adet geri dönüştürülmüş plastik şişeden imal edilmekte. Bu yılın sonuna kadar Emirates, bu girişimler sayesinde 150 milyon tek kullanımlık plastik maddeyi çöp olmaktan kurtarmış olacak.
Bu yıl sunmaya başladığımız, Ekonomi Class’a yönelik yıkanabilir Kraft kağıttan yapılmış yeni seyahat kitleri, çevre dostu malzemelerden üretilmiş dayanıklı kişisel seyahat ürünlerini içeriyor. Diş bakım seti, çorap ve göz maskeleri için kullanılan ambalajlar yüzde 90 oranında pirinç kâğıdından üretilmektedir. Diş fırçaları buğday samanı ile plastik birleşiminden üretilirken, çoraplar ve göz maskeleri rPET’ten (geri dönüştürülmüş polietilen tereftalat) üretiliyor.
Ayrıca, 20 yıldan uzun bir süredir, DDCR’de (Dubai Çölü Koruma Alanı) sürdürülebilir ve dengeli ekosistemin korunmasına yardımcı olmak üzere 28 milyon AED’nin üzerinde yatırım gerçekleştirdik ve bu yatırımlara devam ediyoruz. Dubai’nin toplam karasal alanının neredeyse yüzde beşini kaplayan DDCR, BAE’nin heyecan verici ekosisteminin olağanüstü yaban hayatını ve bitki örtüsünü koruyor.
Geçen yıl ise, Dubai Airshow sırasında, GE90 motorlarıyla çalışan bir Emirates Boeing 777-300ER'nin yüzde 100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı (SAF) kullanarak test uçuşu gerçekleştirmesini sağlayacak bir program geliştirmek için GE Aviation ile bu yıl sonuna kadar sürecek bir mutabakat (MoU) imzaladık.
Sürdürülebilirliğin yanı sıra ESG (çevresel, sosyal ve kurumsal yönetişim) konusu da yeni normalde şirketlerin gündeminde. Bu konuya yaklaşımınız nedir? Sektörünüzün yeni dinamiklerinde çalışanlardan ne gibi yeni yetkinlikler bekliyorsunuz?
Çalışanlarımızı her zaman sorumluluk bilincinde faaliyet göstermenin ve yaşamanın büyük bir parçası olduğu için çevre stratejimizi takip etmeye teşvik ediyoruz. Ayrıca Emirates olarak bir dizi kurumsal sosyal sorumluluk projesine katkıda bulunduk. Yakın zamanda, People of Determination’ı sanatlarını dünyaya sergileyecek bir platformla desteklemek için Mawaheb Sanat Stüdyosu ile ortaklık kurduk. Mawaheb ile ortaklığımız, Ramazan ayı boyunca yolcularımıza sunulan Ramazan kolileri için özel baskı ve tasarımlar oluşturmak adına iki yıl önce başladı.
Ayrıca, coğrafi, siyasi veya dini sınırlar ne olursa olsun çocukların yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan ve kâr amacı gütmeyen bir yardım kuruluşu olan Emirates Havayolu Vakfı'nı kurduk. Mevcut hayır kurumları veya yeni girişimler olsun, projeler öncelikle yerel Emirates personeli gönüllülerinin katılıp yönetimlerini denetleyebilecekleri ve yerel toplulukların sağlayabileceği her türlü yardımla birlikte Emirates'in uçuş gerçekleştirdiği noktalarda yer alıyor.
Emirates aynı zamanda, Dubai ve BAE'nin yetenek ve beşeri sermayenin gelişimine yönelik ilerici yaklaşımını yansıtan, açık ve kabul gören bir kültürde birlikte çalışan 160'tan fazla milliyetten oluşan işgücüyle de gerçek anlamda global bir işverendir.
