Günümüz iş dünyasında çevre, pazar ve müşteri dinamikleri hızla değişiyor ve dönüşüyor. Değişen dinamiklere bir an önce ayak uydurmak ve çevik olmak ise şirketler için önemli ve oldukça gerekli. Şirketler ancak müşteri ve çalışanlarının beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayabildikçe ve çağı yakaladıkça başarıyı elde edebiliyorlar. SOCAR Türkiye de bu anlamda Değer Benim Dönüşüm Programı ve çevik yaklaşımıyla çağı yakalamayı başaran şirketler arasında. Bu alanda elde ettikleri başarıyı, Çevik İş Modeli’ne geçiş süreçlerini ve önümüzdeki dönem hedeflerini SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi İş Mükemmelliği Başkan Yardımcısı ile konuştuk.
SOCAR Türkiye olarak Rafineri ve Petrokimya İş Birimi’nde değer yaratma amacıyla “Değer Benim Dönüşüm Programı”nı kurdunuz. Bize bu programdan bahseder misiniz?
SOCAR Türkiye’de çalışma şekli olarak sürdürülebilir yüksek performans ve kültürel iyileştirme, 2016 yılında Petkim’de ortaya konulan dönüşüm vizyonu ile başladı. Fonksiyonlar arası iş birliği ve performans odaklı kültür üzerine büyüyen bir petrokimya kompleksi olma vizyonu ile “Petkim Benim Dönüşüm Programı”nı tasarladık. Program kapsamında, tüm fonksiyonları kapsayan “operasyonel mükemmellik odaklı inisiyatifler” ve “kültürel odaklı inisiyatifler” olmak üzere iki ana başlık yer aldı.
Kültürel odaklı inisiyatifler ile bilginin bütün birimler içinde simetrik olarak yayıldığı, şeffaf, sahiplenilmiş ve adaletli bir organizasyon olması; çalışanların yetkilendirilmiş ve hiyerarşik olmayan liderlik özelliklerinin artırılması ile iş birliğinin ön planda olduğu bir çalışma kültürü yarattık.
Operasyonel mükemmellik odaklı inisiyatifler ile de tüm fonksiyonlarda gelişmiş analitik uygulamaların kullanılmasını, organizasyondan gelen hiyerarşik olmayan geliştirme fikirleri ve kıyaslama çalışmalarıyla oluşan fikirlerin proje ekipleriyle geliştirilerek hayata geçirilmesini sağladık. Petkim Benim Dönüşüm Programı’nın değer yaratma inisiyatifleri arasında, ürün ve süreç verimliliğinin geliştirilmesi, optimum enerji yönetimi, optimum müşteri ve ürün portföyü yönetimi gibi “Faiz, Amortisman ve Vergi Öncesi Kâr”a (FAVÖK) doğrudan pozitif katkısı olan projeler çalışılarak program büyük bir başarıya imza attı.
Petkim’de başlattığımız bu yolculuk, 2019 yılı itibarıyla tüm Rafineri ve Petrokimya İş Birimi kapsamındaki grup şirketlerimizde uygulanarak “Değer Benim Dönüşüm Programı” olarak yeniden adlandırıldı. Program süresince büyük başarılar elde edilerek özellikle çalışan motivasyonunda yüzde 20 oranında artış elde edildi. Programın başlangıcından bugüne dek yaklaşık bin 500 çalışma arkadaşımız 5 binden fazla öneri sundu. Gelen fikirlerin 730’u değerlendirmeye alınarak 580’den fazla proje detaylandırılarak onaylandı. Üretim, Tedarik Zinciri, Satış, Finans, Mali İşler, Teknik Servisler, İnsan Kaynakları, Dijitalleşme ile İş Sağlığı ve Güvenliği ve çevresel etkiler gibi alanlarda önemli kazanımlar ortaya çıktı.
“Değer Benim Dönüşüm Programı”ndan sonra kurum kültürünüzü nasıl tanımlarsınız? Program kazanımlarından bahseder misiniz biraz?
Değer Benim Dönüşüm Programı sayesinde çalışma arkadaşlarımız tüm süreçlere katılabiliyor, fikirlerini ortaya koyabiliyor. Sonunda ise hem şirket hem de toplum için katma değer yaratacak projeler üretme fırsatı yakalanıyor. Programdan elde edilen gelirden, şirketimizin elde ettiği kazanımların yanı sıra programa gerek fikir veren gerekse bu fikirlerin gerçekleşmesi için emek veren tüm çalışma arkadaşlarımız da teşvik edici ödüllerle kazanım elde etti. Ayrıca kazanılan gelirin bir kısmı ile de sosyal sorumluluk projeleri geliştirilerek topluma da fayda sağlandı ve önümüzdeki dönemde de fayda sağlanmaya devam edecek.
SOCAR Türkiye olarak şirkette herkesi Çevik İş Modeli’ne dahil ediyor musunuz? Bütün birimlerinizde çevik yaklaşımı nasıl sağlıyorsunuz?
Değer Benim programının sürekli gelişim vizyonu ile ortaya çıkan “çevik yaklaşım”; sürekli gelişmeyi, güvenilirliği, verimli çalışmayı ve sürdürülebilir üretimi hedef alan aksiyonlar gerektiriyor. 2018 yılında Petkim’in PTA fabrikasında pilot olarak başlattığımız Çevik İş Modeli’ne geçiş ile büyük başarılara imza attık. PTA Fabrikasının devrede kalma süresinde yüzde altı iyileşme, İSG-Ç bildirimlerinin daha kısa bir sürede tamamlanması ve çalışan motivasyonunda yüzde 20 oranında artış bu modelin başarıları arasında yer alıyor.
Çevik İş Modeli ile farklı fonksiyonlardan uzman, mühendis, yönetici ve müdür gibi her kademeden çalışma arkadaşımızdan oluşan takımlar operasyonlarımızı çevik çalışma ritüelleri ile yönetiyor. Bu sürekli iyileştirme vizyonu sayesinde şirketlerimizin finansal ve finansal olmayan sonuçlarına ciddi katkı sağlıyoruz. Bu yıl operasyonel faaliyetlerde yer alan çevik takımlarımıza ek olarak, Rafineri ve Petrokimya İş Birimi’ne bağlı diğer fonksiyonlarda da Çevik İş Modeli’ne geçmeye başladık.
Çevik İş Modeli’ne geçiş doğrultusunda SOCAR Türkiye olarak iş yapış şekillerinizde ne gibi değişiklikler gerçekleşti?
Çevik yaklaşımla; otonomi sahibi, hızlı, ortak hedefe koşan takımlar sürekli iyileştirme vizyonuna katkı sağladı. Farklı fonksiyonların bir araya gelmesi ile oluşturduğumuz çevik takımlar hangi işin hangi amaçla yapıldığının farkına vararak, daha amaç odaklı bir çalışma ortamı yakalamış oldu. Bu sayede, hedeflenenin üzerinde kapasite artışı, emreamadelik sürelerinde artış, süreç değişkenliklerinde azalma ve İş Sağlığı ve Güvenliği bildirimlerinin daha hızlı kapatılması gibi kazanımlar elde ettiğimizi gözlemledik.
Çevik İş Modeli, operasyon tarafında her ünite ve fabrika bazında hayata geçirilen ve fayda sağlayan bir çalışma şekline dönüştü. Dönüşüm süreci, iş çıktıları ve kültürel dönüşüm olarak iki boyutta gerçekleşiyor. Şu anda iş çıktılarına olan katkısını şirketlerimizin kârlılığına yansımasında net bir şekilde gözleyebiliyoruz. Kültürel dönüşüm boyutu ise insana dokunduğu için kurum kültürüne etkisi zamanla hissedilecek; ancak, çalışma ortamında şeffaf ve işi sahiplenmeye dayalı bir kültür yaratıldığını şimdiden görüyoruz.
Çevik Dönüşüm ile iş mükemmelliği anlamında bu yılın sonuna kadar hedefleriniz neler?
Rafineri ve Petrokimya İş Birimi’nde Çevik İş Modeli’ni operasyon içinde yaygınlaştırılma kararı alarak, bütün saha fonksiyonlarının geçişini tamamladık. Organizasyon içinde aynı kültürü yakalayabilmek, daha şeffaf ve otonom çalışma ortamını yaratabilmek amacıyla da Finans, Ticaret, İnsan Kaynakları, Tedarik Zinciri gibi diğer tüm birimlerde Çevik İş Modeli’ni yaygınlaştırma çalışmalarımız başarılı bir şekilde artık sona yaklaşıyor. SOCAR Türkiye Rafineri ve Petrokimya İş Birimi kapsamında Çevik İş Modeli’ni uygulayan çevik takımlar içinde şu an için 500’den fazla çalışma arkadaşımız yer alırken, 54 farklı birimin dönüşüm süreci gerçekleşiyor. SOCAR Türkiye olarak, sektörde global anlamda bu ölçekte Çevik Dönüşümü başarılı bir şekilde gerçekleştiren ilk ve tek şirket olmanın gururunu yaşıyoruz.