Naz Özbek

BEIJE Kurucu Ortağı

“Fiyatlamadan İletişime Tüm Süreçlerde Şeffaflıkla Çalışıyoruz”

29 Haziran 2022, Çarşamba

Tüketici ihtiyaçları her geçen gün değişiyor. Şirketlerin bireysel ihtiyaçları analiz ederek ve sürdürülebilirlik misyonu doğrultusunda alternatif çözümler üreterek ilerlemesi büyük resimde kayda değer bir önem taşıyor. Beije Kurucu Ortağı Naz Özbek ile markanın vizyonunu, farkındalık yaratmak adına çalışmalarını, ve  sürdürülebilir bir girişim olarak yürüttükleri stratejiyi konuştuk.

BEIJE’den ve vizyonunuzdan bizlere biraz bahsedebilir misiniz? Markanız nasıl bir vizyonla doğdu? Kurulduğunuz sırada faaliyet gösterdiğiniz alanda pazarın dinamikleri ve ihtiyaçları nelerdi?

BEIJE, abonelik sistemiyle çalışan yeni nesil bir menstrüel ürünler markası. Biz regl olan bireyleri kaliteli ürünlerle buluşturma, değer verdiğimiz konularda toplumsal farkındalığı artırma ve bu süreçte doğaya ve topluma faydalı olma hedefleriyle yola çıktık.

Yola ilk koyulduğumuzda, şu anda da olduğu gibi, çok uluslu şirketlere ait küresel markaların domine ettiği bir pazar söz konusuydu. Ancak mevcut ürünlerin çoğu kadınların ve regl olan tüm bireylerin pek çok kimyasalla temas etmesine neden oluyor ve aslında hem insan sağlığına hem de çevreye dost ürünler üretmek mümkün. Dolayısıyla piyasada böyle bir ihtiyaç vardı diyebiliriz. Biz de organik, vegan ve piyasadaki çoğu ürünün aksine azot boyama ve klor yıkama gibi kimyasal süreçlerden geçirilmeyen ürünler ürettik. Pedlerimiz organik bambu lifinden, tamponlarımız ise organik pamuktan üretiliyor. Pek çok ürüne alerjik reaksiyon gösteren kişilerin bile rahatlıkla kullanabildiği bir markayız.

Ürün kalitemiz kadar ped tüketim kültürüne getirdiğimiz alternatifin, şeffaf fiyatlama ve iletişim politikamızın ve samimiyetimizin pazarda bir fark yarattığını ve bize başarıyı getirdiğini düşünüyoruz.

BEIJE olarak geleneksel menstrüel hijyen ürünleri pazarına farklı bir iş yapış yaklaşımı getirdiniz. Uyguladığınız iş modelini geliştirirken nasıl bir strateji izlediniz? Gerek ürünlerinizi gerekse iş modelinizi tasarlarken ne gibi uygulamalardan ilham aldınız?

BEIJE’i kurarken öncelikle pazardaki ihtiyacı belirledik ve ardından da D2C, yani doğrudan tüketiciye ulaşan ve abonelik ile işleyen bir sistemle ilerlemeye karar verdik. Pazardaki tüketim alışkanlıklarına bir yenisini ekledik ve abonelik sistemini getirdik. Bizden önce regl olan pek çok birey için ped ya da tampon, marketlerden ihtiyaç anında ne bulunursa alınan bir üründü. Hatta kozmetik marketlerde kasa arkasında ne varsa o alınıyordu. Ancak şimdi üyelerimize bir marka deneyimi sunuyoruz. Sitemize abone olduktan sonra ihtiyaçlarına göre ped ve/veya tamponlardan 2 aylık bir paket oluşturuyorlar. Paketleri iki ayda bir, otomatik olarak abonelerimizin kapısına gönderiyoruz. Bu model sayesinde abonelerimizle direkt olarak iletişimdeyiz. Her ay paketlerine çikolata veya çay ekliyor, şiir gönderiyoruz, doğum günlerinde mektup yazıyoruz.

Doğrudan temasa ek olarak üyelerimiz açısından baktığımızda da hazırlıksız yakalanmak, indirim kovalamak, beklenmedik fiyatlarla karşılaşmak gibi durumlara son veriyoruz aslında. Oluşturduğunuz paketin fiyatı neyse, her iki ayda bir kartınızdan o miktar çekiliyor. İstediğiniz zaman paketinizin içeriğini değiştirebiliyor, gönderimini birkaç aya kadar atlayabiliyor, istediğiniz zaman, hiçbir koşul olmadan aboneliğinizi iptal edebiliyorsunuz.

Geleneksel menstrüel ürünler pazarı büyük hacimli, geniş bir dağıtım ağıyla çalışan şirketlerden oluşuyor. Bir yandan da ülkemiz enflasyonist ortamının getirdiği maliyet güçlükleri var. Bu anlamda karşı karşıya kaldığınız en önemli meydan okumalar neler? Bu doğrultuda rekabeti yönetmek adına nasıl bir strateji izliyorsunuz?

Şeffaflık bizim en temel stratejilerimizden biri. Menstrüel hijyen ürünlerinin lüks değil, temel birer ihtiyaç ürünü olduğuna inanıyoruz. Sadece ulaşılabilir değil, şeffaf olmaya da önem veriyoruz. Web sitemizde ürünlerimizin üretim, vergi, lojistik maliyetleriyle kâr miktarını şeffaf olarak paylaşıyoruz. Aynı zamanda market ürünlerinin ortalama fiyatıyla da bir karşılaştırma yapıyoruz.

Geçtiğimiz günlerde radikal şeffaflık politikamızın sonucu olarak BEIJE ailesinden çok güzel tepkiler aldığımız bir olay yaşadık. 2022 yılına girerken ertelediğimiz fiyat güncellemesini hammadde fiyatlarındaki artış ve dolar kurundaki dalgalanma nedeniyle Nisan ayında yapmak zorunda kaldık. Tabii içinde bulunduğumuz koşullar isabetli fiyatlandırma yapmayı tüm markalar için zorlaştırabiliyor. Biz de bir süre sonra fark ettik ki menstrüel kap maliyetleri en baştaki öngörümüzün altında kaldı. Bu durumu hemen ailemizin üyelerine yansıtmak istedik ve onlara sosyal medyadan bir açık mektup yazdık. Şeffaf bir şekilde bu süreci anlatarak menstrüel kap fiyatımızın 250 TL’ye düştüğünü ve ara dönemde kap alan herkese fiyat farkının iade edildiğini duyurduk. Bizce hepimiz dünyanın her yerinde bu şeffaflık ve özeni hak ediyoruz. 

Sosyal medya ve dijital platformların iş modelinizi uygulamakta sağladığı katkılar neler?

Türkiye’de doğru bilgiye ulaşılması, konuşulması ve deneyim paylaşımı yapılması çok güç bir konu olan menstrüasyon hakkında konuşuyoruz. Tabulaşmış bu konuya yaklaşımı biraz olsun değiştirebilmek, bir diyalog yaratmak, konuşulması için alan açmak istedik ve bu amaç etrafında bir topluluk oluşturduk. Dolayısıyla kendimizi sadece kaliteli ürünler üreten bir şirket olarak değil, inandığı ve savunduğu değerler, değiştirmek istediği birtakım olgular olan bir topluluk olarak da tanımlıyoruz. Bu topluluğun oluştuğu ve büyüdüğü alan da sosyal medya ve dijital platformlar oldu.

Instagram, Youtube, Twitter, Spotify, TikTok hesaplarımızdan regl döneminde içinde bulunduğumuz ruh halinden fizyolojik değişimlere deneyimlerimizi paylaşıyor, birbirimize kitap ve müzik tavsiyelerinde bulunuyor, regl tabusundan regl yoksulluğuna her şeyi konuşuyor, bizi sınırlandıran ya da kategorilendiren regl klişeleriyle dalgamızı geçiyoruz. Aynı zamanda DÖNGÜ adını verdiğimiz blogumuzda daha kapsamlı içerikler paylaşıp üyelerimize aylık e-bültenler yolluyoruz. Bu ay “Herkesin bir reklamı var, bizim olmasın mı?” diye yola çıkarak BEIJE ekibinin oynadığı ilk reklamımızı çektik. Regl olduğu için sevinip sokakta dans eden, BEIJE kullandığı için daha enerjik voleybol oynayan, daha verimli çalışan, yastık savaşı yapmadan duramayan kadınların sahneleriyle dolu filmimiz çok güzel tepkiler aldı, tahminimizden çok paylaşıldı.

Sahiplendiğimiz yaklaşımın ve dilimizin hem kullanıcı sayımızın artmasına hem de markamız etrafında bir topluluk oluşmasına çok büyük katkısı oldu. Kendi mecralarımızı yaratarak ve BEIJE ailesiyle burada buluşarak topluluğumuzu büyütmeyi sürdürüyoruz.

BEIJE olarak iş modelinizle yalnızca kadınlara yönelik olarak algılanan bir pazara kapsayıcılık yaklaşımıyla erkek tüketicileri de dahil ettiniz. Bu yaklaşımın özünde nasıl bir vizyon yatıyor? Farkındalık yaratmak adına gerçekleştirdiğiniz uygulamalardan bahseder misiniz?

Regl tabusuyla ve yoksulluğuyla mücadelenin sadece kadınların sorumluluğu olmadığına inanıyoruz. Regl olan bireyler arasında deneyim paylaşımı, farkındalık ve dayanışmayı güçlendirmek önceliğimiz olmakla birlikte, erkekleri de bu sürece dahil etmeyi önemsiyoruz. Bununla ilgili çok fazla fikrimiz var ve heyecanla hepsini hayata geçirmek için çalışıyoruz. Yakın zamanda yaptığımız birkaç işten örnek vermek gerekirse…

Menstrüel ürünlerde vergi indirimine gidilmeden önce bu soruna dikkat çekmek için “Bu bir hijyenik ped. İhtiyacın varsa lütfen al.” mesajı taşıyan pedleri İstanbul’un sokaklarına bıraktık. Trafik ışıklarına, sokak lambalarına, duvarlara yapıştırdık. Menstrüel ürünlere erişimde maddi zorluk yaşayanların ihtiyaç halinde kullanabilmeleri için hayata geçirdiğimiz kampanyayla aynı zamanda regl tabusunun aşılmasına katkıda bulunmayı da amaçladık. Pedlerin sosyal medyada paylaşımıyla büyüyen kampanya sokaklardan üniversite kampüslerine taşındı. Öğrencilerin desteğiyle 11 üniversitenin tuvaletine de ihtiyaç duyan öğrenciler için ped bıraktık.

Bu projenin devamı olarak sosyal etki sahibi erkeklere de “Acil Regl Kiti” adını verdiğimiz bu pedleri gönderdik. Onları hem ihtiyaç anında arkadaşlarına destek olmaya hem de menstrüel ürünlere erişimdeki sıkıntıların daha geniş kesimler tarafından duyulmasına katkıda bulunmaya çağırdık. Erkeklere gönderdiğimiz mesajlarda bir kadının hayatı boyunca yaklaşık 9 bin ped kullandığına ve bunun 20 bin TL’den fazla bir maliyeti olduğuna dikkat çektik. Sonuçta erkeklerin de regl olan sevgilileri, eşleri, arkadaşları ve çocukları var. Regl yoksulluğundan kimse muaf değil.

Youtube kanalımızda yayınladığımız “Benimle Regl Olur Musun?” videosuyla reglin sadece kadınların konusu olmadığına bir kez daha dikkat çektik. Şirketlerin toplumsal cinsiyet eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılık çerçevesinde yürüttükleri iç iletişim çalışmalarına da ilham vereceğini düşündüğümüz bu videoda, BEIJE ekibindeki erkekler regl ile ilgili sorulara doğru yanıt vermek için yarıştı. Örneğin bugün, dünyanın birçok yerinde regl izni tartışılıyor. Bir kısım bu izni ayrımcılık olarak değerlendirebiliyor. Ancak regl döneminde erkeklerin, kadınların yaşadıkları bu dönemi anlamaları, regl izninin keyfi bir ayrıcalık olmadığını görmeleri ve regl dönemindeki iş arkadaşlarını desteklemeleri, izin kazanımını elde etmede büyük önem taşıyor. Geçtiğimiz ay İspanya’da çalışan kadınlara bir ayda beş güne kadar regl izni hakkı veren yasanın onaylanması bu anlamda umut verici bir gelişme oldu.

Menstrüel hijyen ürünleri toplumda halen lüks ürün olarak algılanabiliyor. Bu algıyı kırmak, bir yandan da bu ürünlere ulaşamayan bireylere erişmek için neler yapıyorsunuz? Sosyal girişimci şapkasıyla BEIJE nasıl bir rol üstleniyor?

BEIJE olarak regl yoksulluğunun mücadele edilmesi gereken ciddi bir sorun olduğunu düşünüyoruz. Bu mücadelede yapısal yasal düzenlemeleri talep etmek kadar, bu düzenlemelere ulaşıncaya dek pede erişimi olmayan bireylerle dayanışmak da büyük önem taşıyor. Kadın hareketi başta olmak üzere regl olan tüm bireylerin ve bu konuda bilince sahip tüm toplum kesimlerinin yarattığı kamuoyu sayesinde Nisan ayında menstrüel ürünlere uygulanan vergi yüzde 18’den yüzde 8’e düştü.

Bu çok büyük bir kazanımdı. Ancak ped fiyatları hammadde ve lojistik maliyetleri, döviz kurundaki yükseliş nedeniyle hâlâ yeterince erişilebilir değil. O yüzden yasal iyileştirmelerle ilgili talebimizi yükseltmeye devam ederken bir yandan da pede erişimi olmadığı için okula gidemeyen kız çocuklar ve sosyal hayata katılamayan kadınlarla dayanışmak zorundayız.

Bunun için bağış kültürümüz olarak tanımladığımız iki yöntemimiz var. Öncelikle kârımızın yüzde sekizini regl yoksulluğuyla mücadeleye ayırıyoruz. Bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla iş birliği yaparak pede ihtiyacı olan bireylere ulaşıyoruz. Bununla birlikte BEIJE ailesini de bu dayanışmaya dahil etmek için başlattığımız Askıda Ped uygulamamız var. Aslında Askıda Ped’i geçtiğimiz sene Dünya Adet Hijyeni Günü’nde bir günlük bir uygulama olarak kurgulamıştık. Fakat sonra takipçilerimizden bu uygulamayı sürekli kılmamız yönünde çok talep geldi. Şu anda beije.co sitesinden bir kişinin, üç kişilik bir ailenin ya da 12 kişilik bir sınıfın ped ihtiyacını düzenli olarak karşılamak mümkün. BEIJE ailemiz sayesinde bugüne kadar Türkiye’nin dört bir yanına 50 bine yakın ped bağışladık.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş