Eser Ozar

Adler Central Europe Genel Müdürü

“Amacımız Hızla Değişen Dünyaya Şirketlerin ve Liderlerin Entegrasyonunu Sağlamak”

14 Ekim 2022, Cuma

Profesyonel koçlar yetiştirmek amacıyla 2008 yılında kurulan Adler Central Europe, bugün kurumlarda liderlik ve çeviklik alanlarında da sertifika eğitimleri sunuyor. Adler Central Europe Genel Müdürü Eser Ozar ile Adler Central Europe’un hikayesini, günümüzde sıkça duyduğumuz çeviklik kavramını ve çevik liderliği konuştuk.

Adler Central Europe’u kurulma amacı neydi?

Adler Central Europe, 2008 yılında Uluslararası Koçluk Federasyonu’nun etik ve yetkinlikleri doğrultusunda profesyonel koçlar yetiştirmek ve mesleğin yaygınlaştırılmasına katkıda bulunmak amacı ile kuruldu ve bugün de bu amacı en iyi şekilde sürdürmek için çalışmalarına ilk günkü heyecanla devam ediyor. Yıllar içerisinde bu amacın kapsamını hem bireysel hem kurumsal alanda genişletti. Özellikle 2020 yılında Adler Business Training yapılanması ile koçların mesleki ve kişisel gelişimlerini devam ettirmeleri için ICF onaylı programlar geliştirmeye devam ederken, kurumsalda liderlik, çeviklik, kişisel gelişim, ölçüm ve raporlama alanlarında çalışmalarını sürdürüyor.

Pandemi ile birlikte çeviklik kavramında büyük değişiklikler yaşandı, çeviklik kavramı hayatımızda daha çok yer etmeye başladı. Bu değişiklik sizin için ne ifade ediyor?

Günümüzde liderler, birkaç yıl öncesine göre çok daha karmaşık, belirsiz ve hareketli süreçlerin var olduğu bir yapının içindeler. Pandemi ile birlikte değişim hızının artması, kurumların bu değişime her anlamda uyumlanabilme kabiliyeti geliştirmesini de zorunlu kıldı. Bu noktada çeviklik olgusu hem organizasyon hem liderlik boyutunda tüm iş dünyası tarafından çalışma modeli olarak benimsendi. Dünyanın ilk 500 şirketinin üst düzey yöneticileri arasında yapılan bir araştırmaya göre ‘çeviklik’ günümüzde en çok ihtiyaç duyulan liderlik yetkinliği olarak öne çıkıyor. Çevik Liderlik; esneklik ve uyumluluk gibi pasif ya da tepkisel liderliğin ötesine geçen, niyete dayalı, aktif sorumluluk içeren bir liderlik biçimini içeriyor. Bu değişimi kucaklayarak, şirketlerin var olan yöneticilik ve liderlik stillerinin üzerine Çevik Liderlik kavramını da inşa ederek, hızla değişen dünyaya şirketlerin ve liderlerin daha esnek bir şekilde entegre olması için eğitim programlarımızla destek olmaya devam edeceğiz.

Değişime adapte olabilmek artık şirketlerin başarısında oldukça önemli bir role sahip. Şirketlerin bu değişiminden sorumlu olan en önemli kesim ise liderler. Sizce çevik liderlerin sahip olması gereken özellikler neler?

Çevik Liderler yukarıda belirttiğim özelliklerin yanı sıra, bireylerin gerçek anlamda ekipler oluşturabileceği ortamı hazırlamayı destekler, takım için ideal ortamı oluşturarak verimliliklerini ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Çalışanların iş yerindeki motivasyonu ve üretkenliği de önemli kıstaslarından biridir. Süreçleri belgelerle sınırlandırmaz, tüm ekip üyeleriyle birlikte süreçlerin iyileştirilmesine odaklanır. Anlık geri bildirimler vererek ekiplerinin güçlü yönlerine odaklanarak gelişim alanlarını fark etmelerini sağlar. Değişime hızlı adaptasyonu, yaratıcılık ve yenilikçiliği merkeze alan, ekipleri içerisinde ve paydaşlar arasında güvene dayalı, açık ve şeffaf ilişkiler kurduğundan hem şirket içerisinde hem de müşterilerle ilişkilerini güçlendirir. Yeni düzende bu faktörlerin liderler açısından olmazsa olmazlar olması gerektiğini düşünüyoruz.

Çevikliği kurum kültürünün bir parçası haline getirmeleri için şirketlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Her kurumun kendine özgü kültürü, misyonu ve vizyonu bulunmakta. Kurumun ihtiyaçlarını en iyi şekilde anlayabilmek için envanter çalışmasıyla, kurumun çeviklik konusundaki anlık resmini çekip, kendi hedefleri doğrultusunda onlara en uyumlu olacak yol haritalarını birlikte çiziyoruz. Bu süreçte IK departmanının çevikliği bilmesi, araç ve yetkinliklerini öğrenmesi çok önemli. Kurum içerisinde farklı seviye Yöneticilerin ihtiyaçlarına cevap verecek çeviklik eğitimlerinin verilmesinin ardından çeviklik Kültürünün bütüne yayılması ve içselleştirilmesi için danışmanlık hizmeti de vererek onları yolda tutuyoruz. Kurumlarda kültür oluşumunda yönetimin bu sürece dahil olması ve sahiplenmesi bütüne yayılması açısından çok büyük önem göstermektedir. Şirket içerisindeki yönetim becerilerine çeviklik kavramını entegre ettikten sonra kurumun tamamına bu yetkinlikleri sunmak, kültürün oluşum hızını ve liderlerin sürece inanmasını olumlu yönde etkiler ve hayata geçirilmesini hızlandırır.

Çeviklik Koçu Sertifika Programı’nı anlatır mısınız? Bu programın amacı nedir? Eğitimleriniz ağırlıklı olarak bireylere mi yoksa kurumlara mı yönelik?

Diğer koçluk ve liderlik eğitimlerimiz gibi Çeviklik Koçu Sertifika Programı’mız da hem genel katılıma açık olarak bireylere hem de kurumlara özel olarak sunduğumuz bir eğitimdir. Her modülü ICF onaylı, toplamda beş modülden oluşan ve ortalama altı aya yayılan programımız, katılımcıların global düzeyde çeviklik araç ve yetkinliklerini öğrenmesini, uygulayabilmesini ve ekip yönetiminde bu araçların işleyişini nasıl gerçekleştireceğine dair bilgileri kapsamaktadır. Beşinci modülün sonunda ACAIC (Adler Certified Agility and Innovation Coach) unvanı almaya hak kazanmaktadırlar. Kurum içerisinde Çeviklik kavramı öncüleri olan, ekip yöneten, çeviklik şapkasıyla değişim ve dönüşüm elçiliği yapacak tüm liderler programımıza katılabilirler.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş