1777 yılında İngilizler tarafından yeniden mağlup edildikten sonra George Washington, demoralize olmuş askeri birliğini cephane kıtlığı ve sert hava şartlarına rağmen devam etmeye ikna etti. Washington’ın yalnızca gücünü doğru bir şekilde kullandığı veya birliğini motive etme konusunda bir uzman olduğu için başardığını söylemek doğru olmaz. Washington başarıya ulaştı çünkü diğerkamdı, askeri birliğiyle birlikte acı çekmeye gönüllüydü. Kendi yapmayacağı bir şeyi onlara yaptırmaya çalışmadı. Washington bize çok değerli bir şey hatırlatıyor: Liderlik liderlerin kendisiyle ilgili değil, liderlik ettikleri insanlarla ilgilidir. Ve mükemmel liderler, her daim insanlarla çalışmanın bir yolunu bulur, onlara yukarıdan bakmaz.
John Michel’in “Great Leadership Isn’t About You” adlı yazısından uyarlandı.
Ayrıca Connson Chou Locke’un “Yanlış Soru: Lider Olunur mu, Doğulur mu?” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.