İK’nın içinde barındığı karmaşık çevrenin temposuna, dinamiklerine etkili yanıt veremediği yönündeki endişeler güncel yazında sıklıkla yer bulurken, İK’nın tek bir kurumu merkeze alan çözümlerinin günümüz çalışma yaşamının gerçeklerini yansıtmaktan uzak olabileceği düşünülüyor. Çok katmanlı, kurum stratejilerini ve uygulamalarını birleştirebilecek, mevcut durumu fotoğraflarken güncel zorlukları öne çıkarabilecek, taze ve gerçekçi yaklaşımlara ihtiyaç da artıyor. Bu ihtiyaç, Türkiye İK ekosistemini oluşturan unsurların belirlenmesi ve bu unsurların birbirleri ve barındıkları çevre ile etkileşimlerinin ortaya çıkarılması yönündeki bir çalışmayı harekete geçirdi.
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et