Dost sohbetlerinin vazgeçilmez cümlesidir: “Yurtdışında neler var, bu ülkede bunlar olmaz.” Bazılarımız sanki bu cümleye inat, olmayacağı oldurmaya çalışırız. Örneğin, kimilerine göre olmayacak türden bir liderliği ve kültürel dönüşümü hayal eder ve uygulamaya koyarız. HBR Türkiye için, hayalperestlik ile vizyonerlik arasındaki farkı çok açık bir şekilde gözler önüne seren Tan Sağtürk ile bu söyleşiyi yapmamızın sebebi de bu. Vizyoner kişi, idealist, realist ve pragmatiktir. Bir hayal veya idealle yola çıkarken, gerçeklerden kopuk olamaz. İdealde olan hayal, hayatla nasıl buluşur? Hayalin, hayatta bir karşılığı var mıdır? Bunları araştırır. Ama bu da yeterli olmaz. Bir ideali gerçeklikle harmanlamak için pratiklik ve eyleme geçme becerileri gerekir; liderlik, yönetim, iletişim, ikna, sosyal sermaye geliştirme gibi. Bu röportajda, Tan Sağtürk’ün olmayacak gibi görünen bir hayali hayata geçirirken ne denli realist (gerçekçi) ve pragmatik (becerikli) olabildiğini, idealizminden (utku ve ilkelerinden) ödün verip vermediğini birlikte göreceğiz. Ve böylece belki de başarılı girişimciliğin sır kapısını aralayacağız.
X
Üye Girişi
Üye Ol