90’ların sonları, 2000’li yılların başlarında, çalıştığım çok uluslu şirketin öncelikli başlıklarından biri “değişim yönetimi” idi. Değişimin başarısının altında yatan en önemli etken “insan” olduğu için olsa gerek, biz uluslararası insan kaynakları ekibi de bu yönetsel sürecin önemli oyuncularından kabul edilirdik. O dönemde Avrupa İK Direktörümüz tüm insan kaynakları ekibine,...
Giriş yap veya
ücretsiz üye ol, okumaya devam et