Hayatımız çalışmakla geçtiği halde, bu kadar zaman ve emek verdiğimiz bir konu, basit ama bir o kadar da temel olan bu soruyu sormamızı gerektirmez mi? Yakın zamanda yapılan Gallup anketine göre, Amerikalı çalışanların yüzde 70’i isteksiz ve motivasyonsuz bir şekilde çalışıyor. İnsanların işlerindeki motivasyonlarını ve amaç duygusunu tekrar kazanmaları için nelere dikkat etmeli?
- Topluluk. İş ortamında birliktelik ve topluluk hissine oldukça ihtiyaç duyuluyor. . Hangi alandan ve seviyeden olduğumuza bakmaksızın mücadelelerimizi, ihtiyaçlarımızı ve isteklerimizi paylaşmalı, birliktelik hissi uyandırmalı. Şirketler çalışanlarının umutlarını, korkularını ve tecrübelerini paylaşmaları için çeşitli zeminler hazırlamalı.
- Tutarlılık. İşimizi tasarlamak, kişiliğimiz, değerlerimiz ve işimiz arasındaki tutarlılığı yaratmamızı sağlar. Tasarım süreci şu anki işimiz, sevdiğimiz iş ve onları nasıl tek bir bütün yapabileceğimiz konusunda bir açıklık ve öz farkındalık yaratır. Bu da, amaç duygusunu yeniden canlandırıp harekete geçirir.
- Denge. İşimizde de diğer zamanlarda olduğumuz insan olmak istiyoruz. Bunun için, iş ve yaşamı aynı madalyonun iki yüzü gibi düşünmek ve aralarındaki yapay ayrımlardan kurtulmak gerekiyor. Hayatımızda olduğu gibi işimizde de zihin, beden ve ruh arasında sağlıklı bir denge yaratmalıyız.
Seda Evis ve Ayse Birsel’in “Sevdiğin İşi Tasarla, Yaptığın İşi Sev!” adlı yazısından uyarlandı.
Ayrıca Robin Abrahams ve Boris Groysberg’in “İşinizi Yönetin, Hayatınızı Yönetin” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.