Ürün yaşam döngüsü yönetimi kavramı, yakın gelecekte birçok şirketin “müşteri odaklılık” yaklaşımına yepyeni bir perspektif kazandıracak. Ve yepyeni bir kavram hayatımıza girecek: Dijital ikizler. Market Research Future Institute’a göre dijital ikizlere dair şu anda 5 milyar dolar civarında olan pazar hacminin 2023’te 15,66 milyar dolara ulaşması bekleniyor.
Ürünleri geliştirirken ve üretirken ilk aşamadan itibaren müşteri odağını işin içine katmak her geçen gün daha da önemli hâle geliyor. Ürünlerin tüm kullanım ömürleri boyunca nasıl işlev gördüğünü 7/24 izleyebilmek, onları sürekli güncel tutmak ve optimize edebilmek yeni fırsatların da ortaya çıkmasına imkân veriyor. Ve üretim sektöründeki birçok şirket, oldukça güçlü nedenlerden dolayı bu gelişmelere büyük umut bağlamış durumda.
Örneğin üretim sektöründe en fazla zarar veren durumlardan biri bir ürünün geri çağırılmasıdır. Otomotiv sektöründen bir örneği ele alalım: “Dieselgate” olayı yaşanmadan önceki beş yıl boyunca Alman otomobil üreticilileri 6,5 milyon aracı geri çağırmıştı. Almanya’da geri çağırma başvuruları 2014 yılında yüzde 63’e ulaşmıştı. İster Uzakdoğu’dan, ister ABD’den, ister Avrupa’dan gelmiş olsun yollardaki otomobillerin neredeyse üçte ikisi daha satın alındığı ilk yıl içerisinde en az bir kez geri çağırılmış. Çamaşır makinelerinden diz üstü bilgisayarlara, bebek oyuncaklarından mobilyaya dek birçok farklı sektörde de benzer bir tablo görmek mümkün.
“Dijital ikizler ürün gelişiminde yepyeni bir çığır açacak.”
CHRISTIAN VÖLL - Detecon’da dijital ikiz uzmanı
Ürünler son derece dikkatli ve özenli biçimde, ciddi deneyimlerle ve teknoloji harikası araçlarla üretilmesine karşın neden bu tür durumlar kaçınılmaz oluyor? Bu sorunun cevaplarından biri şu olabilir: Ürünler genelde gelecekte nasıl kullanılacaklarına dair kabuller ve tahminler üzerine üretiliyor ve bunlar her zaman doğru çıkmayabiliyor. Ürün kalitesine, güvenliğine ve kullanım biçimine dair sahadan gelecek hızlı, sistematik, bütünsel ve otomatize edilmiş geribildirimler ürün geliştirme sürecini de hem hızlandırır hem de etkinleştirir. Ancak bu senaryo hâlâ birçok mühendis için bir hayalden ibaret. Sahadan bilgi toplamak ve bunları değerlendirmek genelde uzun bir süreç ve gerçek zamanlı olması kolay değil.
Dijital ikizler tüm bunları tersine çevirebilir. Dijital ikizler, özünde, fiziksel bir ürünün tüm yaşam döngüsünün sanal bir temsilinden ibarettir. Her bir veri modeli bir ürüne bağlıdır ve üretim aşamasından başlayıp operasyon süresince gerçek zamanlı bilgi ile beslenir. T-Systems’ın PLM Global Competence Center başkanı Sascha Leiding, “Bu teknoloji; bir aracın veya bütün bir filonun durumunu, kalitesini ve kullanım biçimini izlemeye ve veriyi analiz ederek neden-sonuç ilişkilerini belirlemeye yardımcı oluyor” diyor.
Sadece bu kadar da değil. Danışmanlık şirketi Detecon’dan Christian Völl, “Dijital ikizler ürün geliştirmede yepyeni olasılıkları ortaya çıkarıyor” diyor. Völl’e göre müşterinin ilgisini daha fazla çekecek yapısal inovasyonların yönetimi pazarda başarının en önemli unsurlarından biri haline geliyor.
