SPONSORLU İÇERİK - İNNOVA

Dijital Dönüşümün Sektörel Etkileri

7 Aralık 2021, Salı

Dijital dönüşüm, değişen iş ve pazar ihtiyaçlarını karşılamak için yeni iş süreçleri yaratmak, şirket kültürünü şekillendirmek, müşteri deneyimleri oluşturmak ve bunların mevcut hallerini geliştirmek için dijital teknolojilerin kullanılmasını içeriyor ve her organizasyon için farklı yollar ve amaçlarla gerçekleştiriliyor. Ancak tüm dijital dönüşüm faaliyetlerini kapsayan bir tanım yapmak mümkün: Dijital dönüşüm, kullanılan araçlar ve hedeflenen amaçlar fark etmeksizin, işin modern zamanda yeniden hayal edilme süreci olarak tanımlanabilir.

Kurumlar, çağın gereklilikleri doğrultusunda dönüşürken, eski hantal sistemlerin yerine iş süreçlerini konsolide eden, organizasyon çapında sorunsuz veri akışı ve iletişim sağlayan modern bilgi teknolojileri (BT) mimarilerine geçiyor.

Değer Önerileri

Dijital dönüşümün iki ana değer önerisi olduğundan söz edebiliriz. Bunlardan ilki, herhangi bir işin yapılmasının daha iyi yollarını sunması. Bu yollar iletişim verimliliğini artırmaktan başlayarak, gereksiz masrafları, uzun yanıt sürelerini, kayıp bilgileri ve etkisiz fikir paylaşımını ortadan kaldırmaya kadar uzanıyor.

Dijital mimariyi bir dönüm noktası olarak kabul ettiğimiz ikinci fayda ise organizasyonları geleceğin ihtiyaçlarına yanıt verebilir hale getirmesi. Bu faydayı daha pratik bir örnekle açıklayalım. Örneğin, iş yapma biçimleri üzerinde yıkıcı bir etki yaratan COVID-19 salgını, kendi başına bir dijital dönüşüm uygulaması sayılabilecek, hibrit çalışma odaklı ‘yeni normal’i bizlerle tanıştırdı. Halihazırda dönüşüm sürecindeki ve olgun bir dönüşüm gerçekleştirmiş kurumlar, bu süreçlerde basit planlamalar ve eylemlerle kolayca uyum sağlayabildiler. Hatta bazı yapıların iş modellerini bile dijital dönüşüm sayesinde hızla değiştirebildiklerine şahit olduk.

İster tek bir sürece ister tüm organizasyona geniş çapta bir etkisi olsun, tüm dijital dönüşüm projeleri işlerin daha verimli yapılmasını ve kurumların daha iyi sonuçlar almasını sağlıyor. Deloitte araştırma şirketinin 2020 tarihli bir çalışması, dijital olgunluğu yüksek kurumların gelirlerinin yüzde 45 oranında arttığını ortaya koyuyor.

Dijital Dönüşüm Gerçekten Bir İhtiyaç mı?

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, dijital dönüşüm işin her açısının içerisinde bulunan mevcut şartlara göre yeniden tasarlanması süreci. Dolayısıyla, başarılı olmak ve rekabet etmeyi sürdürmek isteyen tüm şirketler için bir gereklilik olduğu ortada.

McKinsey tarafından gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, şirketlerin yalnızca yüzde 8’i dijital dönüşüm tempolarının mevcut iş modellerini ekonomik açıdan sürdürülebilir kılacağını düşünüyor. Geriye kalan yüzde 92’si ise dijital dönüşümle kazanacakları değişebilme ve esneklik kabiliyetlerinin operasyonlarının rekabetçi kalması için tek yol olduğunu belirtiyor. Birçok araştırmanın sonucu, ürünlerin, müşteri taleplerinin, rekabet şartlarının hızla değiştiği çağımızda, güvenilir gelir akışları yaratmanın anahtarının dijital dönüşümde olduğunu ortaya koyuyor.

Dijital dönüşümü yalnızca büyük ölçekli ya da belirli sektörlerde faaliyet gösteren şirketlerle bağdaştırmamak gerekiyor. Öyle ki, Türkiye’de meyve-sebze ya da hayvan yetiştiriciliği yapan bir çiftçi de binlerce mühendis istihdam ederek teknoloji ihracatı gerçekleştiren bir teknoloji devi de farklı amaçlar, araçlar ve yaklaşımlarla dijital dönüşüme ihtiyaç duyuyor.

Basit bir örnek vermek gerekirse, ölçeğiniz ve sektörünüz ne olursa olsun artık fatura süreçleri Gelir İdaresi Başkanlığının (GiB) öncülüğünde çok büyük ölçüde elektronik ortama taşınmış durumda.

Ülkemizde iş yapan her şirketin resmi kayıtlarını ibraz etmekle yükümlü olduğu GiB, bu süreçlerin belirli şartları karşılayan şirketler için tamamen dijital olarak internet üzerinden yürütülmesini zorunlu tutuyor. Son dönemde, bu kapsama 5000 TL’lik faturaların da girmesi, esnafların dahi dijital dönüşümünü gerekli kılmaya başladı.

Dijital Dönüşümün Sektör Fark Etmeksizin Sunduğu Avantajlar

Huawei’nin çok yakın tarihli bir dijital dönüşüm raporuna göre, dijital dönüşümün mümkün kıldığı 6 ana değişiklik, iş dünyasında kalıcı olacak. Geleceğin işini şekillendireceği belirtilen bu değişimler teknoloji etkin işletim modelleri, veri odaklı iş modelleri, finansal esneklik ve öngörülebilirlik, dijital öncelikli müşteri etkileşimi, evden çalışma ve yepyeni iş sürekliliği planları şeklinde sıralanıyor.

Dijital dönüşümün makro avantajları, değişimlere ayak uydurarak rekabetçi kalmaya devam edebilmeyi sağlıyor. Peki, dijital dönüşüm işin günlük işleyişi ve operasyon için ne anlam ifade ediyor?

Dijital dönüşümün getirdiği yeni iş yapma şekilleri en başta çalışanlara faydalar sağlıyor. Dijital çözümler ve araçlar, zaman alan ve emek gerektiren birçok görevi kolaylaştırıyor. Bu sayede daha kolay yürütülen süreçlerde insan hataları azalıyor, daha iyi sonuçlar alınabiliyor. İşlerin akışı ve karar verme süreçleri karmaşık manuel yapılardan kurtuluyor. Dijital mimarilere yapılan yatırımlar, şirketlerin büyüme ivmelerini destekliyor ve gelecekte rekabet avantajlarını artırmak için yapacakları diğer hamleleri uygulanabilir kılıyor.

Şirketlerin etkili bir dijital dönüşüm stratejisi uygulamak ve dönüşümden azami faydayı sağlamak için çalışanlarını sürece dahil etmeleri önem taşıyor. Dönüşümün avantaj ve faydalarının tüm şirket tarafından bilinmesi, benimsenmesi ve çalışanların araçları verimli şekilde kullanabilmeleri için eğitilmeleri gerekiyor.

Spesifik Bir Örnek: Hukukta Dijital Dönüşüm

Şirketin ve çalışanların ihtiyaçlarına gerçekten yanıt verecek, onların işlerini kolaylaştıracak dijital araçlar geliştirmek uzmanlık gerektiriyor. Yalnızca yönetim kademesinin değil, iş süreçlerinin her aşamasında yer alan çalışanların dijital dönüşümün avantajlarından faydalanması, operasyonel verimlilik ve başarı için önemli bir etken.

Hukuk, bürokrasinin hakim olduğu ve süreçlerinin dönüşümünün bir raddeye kadar gerçekleşebileceğinin düşünüldüğü bir sektör. Çözüm ortağı ve sistem entegratörü açısından, iş süreçlerini dijitale taşıma ve otomasyona bağlama kabiliyeti söz konusu süreçlere ne kadar hakim olduğunuzla doğru orantılı.

İnnova'nın farklı sektörlerde edindiği hukuk süreçleritecrübesiyle geliştirdiği LEGA ürün ailesi, dev kurumlardan maliyeti ön planda tutan görece küçük şirketlere kadar tüm hukuk departmanlarının işini kolaylaştıran özelliklerle donatıldı.

Ürün ailesinin amiral gemisi LEGA, başta finans kurumları olmak üzere tahsilat süreçleri işleten tüm kurumların lehe ve aleyhe icra ve dava dosyalarına modern ve merkezi bir yönetim anlayışı getiriyor.

LEGA kullanan dev kurumlar, hem kadrolu avukatlarının hem de sözleşmeli hukuk bürolarını etkin bir şekilde yönetebiliyor. Bu çözüm bankacılık, sigorta, telekom, enerji dağıtım ve ulaşım sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlerin hukuk departmanlarının sık karşılaştıkları sorunlara özel sektörel kabiliyetler sunuyor.

LEGA LITE, bulut bilişimin avantajlarını verilerini kendi sistemlerinde tutmak isteyen kurumlara getiren yüksek performanslı bir hukuk otomasyonu çözümü. Şirketlerin kullandığı mevcut sistemlerle entegre olabilen ve mobil uygulaması üzerinden de kullanılabilen LEGA LITE, avukatların mekandan ve zamandan bağımsız çalışabilmelerini sağlıyor.

LEGA CLOUD, büyümeyi hedefleyen ancak maliyetlerini kontrol altında tutmak isteyen şirketlerin hukuk süreçlerini bütçe ve kullanıcı dostu bir yaklaşımla otomasyona bağlıyor. Web tarayıcı, Android ve iOS uygulamaları üzerinden kullanılabilen çözüm, şirketlere sunucu, lisanslama, bakım, yönetim, güncelleme ve mevzuat takibi gibi yükler getirmiyor. EuroCloud ödüllerinde hem Türkiye’de hem de Avrupa’da en iyi sektörel bulut bilişim hizmeti seçilen LEGA CLOUD, bir günde devreye alınarak hukuk süreçlerinin hemen iyileştirilmesini mümkün kılıyor.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş