Size de geleneksel değerlendirme süreçleri, engel yarışı gibi geliyor mu?
Adaylara sürekli bir e-posta gelir, örneğin bir genel yetenek testini tamamlar; o testten geçtiyse başka bir e-posta ve link gelir, İngilizce testini bitirir ve bu süreç böyle gider… Her bir aşama da -ne yazık ki- aday için aşılması gereken bir engeldir. Son engeli de aşanlar mülakata katılmaya hak kazanır!
Bizim için rolde başarılı olmayı tanımlayıp öngörü sahibi olmamızı “bütünsel değerlendirme” yaklaşımı davranışlarımızın ortaya çıkmasını sağlayan buzdağının her bir katmanını ölçmemize ve değerlendirmemize yardım eder.
Bütünsel Değerlendirmeyi kullanarak, rolde kritik olan tüm faktörleri tek bir değerlendirme ile; adil ve nesnel bir şekilde tek seferde ölçebiliyoruz. Bu yaklaşım, adayların seçim ve çalışanlarımızın gelişim sürecine zarar verebilecek engel yarışını ortadan kaldırmamızı sağlar.
Engeller
Engelli yarışa dönen değerlendirme süreci, belki de bizim için “en iyi” olanların süreçten çekilmesine neden olur.
Engel #1 Yanlış Öncelikler
Yarışın her aşaması ayrı olarak değerlendirilir. Sayısal muhakemeyi erkenden değerlendirir ve matematikte zayıf olanları eleriz; ancak bu yaklaşımla elenen kişilerin müşteri odaklı ve etkin bir takım oyuncusu olup olmadıklarını asla bilemeyiz.
Engel #2 Zayıf Sosyal Hareketlilik
Yarışa CV ile başlamak ve onu yetenek testleri ile takip etmek aslında sürece önyargıya izin veren sosyo-ekonomik engelleri beraberinde getirir. Akademik başarı ve adaya sunulan eğitim fırsatları; sözel ve sayısal genel yetenek testlerinde başarı ile pozitif korelasyona sahiptir. Bu nedenle daha dezavantajlı olanlar; ilgili testlerden daha düşük sonuç elde edebilir.
Engel #3 Geçmişe Odaklanma
Birçok değerlendirme modelinin kökleri, roldeki başarının göstergesi olmayan IQ testine dayanır. Bu durum bizce, kağıt-kalem test ve/veya envanterlerin mirasıdır ve gelecek için bir işgücü oluşturmayı amaçlayan organizasyonlarla çok ilgisi yoktur.
Engel #4 Düşük Katılım
Eğer değerlendirmelerde “işte kullanılmayacak özellikler” değerlendiriliyorsa, bu adayların süreçten uzaklaşmasına ve paralel olarak test/envanteri tamamlamamalarına neden olur.
Engel #5 İK Teknolojisi
Çoğunlukla kullanılan İK Teknolojisinin sınırları, organizasyonların en sonunda değerlendirme kriterlerinden taviz vermelerine neden olabilir. Bu alışverişte, çoğu zaman daha düşük performans öngörüsüne sahip olmamıza yani “başarısız” işe alım kararlarına neden olabilir.
Sadece Rolde “Önemli” Olanı Ölçmek
Herkes için en iyi sonuçları üreten değerlendirme yolculuklarının bazı ortak özellikleri vardır:
Sonuçları yönlendirme – sadece mevcut ve gelecekte ihtiyacı olan özellikleri ölçme etrafında kurulan değerlendirme yapıları
Geleceğe odaklı olma – bu sayede hızla değişen bir ortamda, “esnek ve dayanıklı” çalışanların işe alımı
Olumsuz etkiyi azaltma – ilgili rolle ilgili başarıyı tahmin etmemize yarayacak ve önyargıları barındırmayan bir süreç tasarımı
Benzer bir “bütünsel değerlendirme” adayla ilgili kapsamlı bir değerlendirme ve gelecekle ilgili performans öngörümüzü desteklemeye yardımcı olur.
“Bütünsel değerlendirme” genel yetenek, kişilik özellikleri, motivasyon ve durumsal yargıyı içeren bir dizi soruyu tek bir değerlendirmede bir araya getirir. “Bütünsel değerlendirme” eski beklenti, oluşum ve önyargılarla kısıtlanmaz; insanlara, potansiyele ve geleceğe odaklı bir bakış açısı sağlar.
İş ortağımız Sova Assessment ile birlikte değerlendirdiğimiz adaylara süreçle ilgili geri bildirim vermesini istediğimizde; “bütünsel değerlendirme” sürecimize katılanların %90'dan fazlası işe alım süreci açısından organizasyon hakkında olumlu bir izlenim edindiği yönünde.
Siz de “bütünsel değerlendirme” yaklaşımını işe alım sürecinize ya da sisteminize nasıl entegre edeceğinizi merak ediyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.
