Veritabanı sektörünün en iddialı şirketlerinden biri olan Couchbase’in Kurumsal Müşteri Yöneticisi Özgür Mermerci ve Bölge Hesap Yöneticisi Çağla Duman ile şirketin özellikle MEA (Middle East & Africa) bölgesinde gelecek hakkındaki stratejik karar ve planları üzerine konuştuk.
Couchbase’in hem geniş çerçevede ve de hem de özellikle bizim de içerisinde bulduğumuz Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde yani MENA içerisinde özel olarak misyonu ve vizyonu nedir?
Özgür Mermerci: Couchbase’in misyonu ve vizyonu bütün bölgelerde aynıdır. Özellikle en kritik olan, yaşadığımız topluma mümkün olduğu kadar iyi hizmet edebilmek üzerinedir. Bu çerçeveden bakarsak bulunduğumuz bölgede de çeşitli teknoloji üreten ve tüketen farklı büyüklüklerdeki kurumlarla işbirliklerine devam ediyoruz. Bizi en çok heyecanlandıranlardan birisi, yazılım geliştiren şirketlerin ve kurumların bize güvenerek kendi kritik iş yüklerini, ürünlerini platformumuza taşımaya başlamış olmaları. Bir diğer nokta da kurum geliştikçe ulaşabildiğimiz, çözebildiğimiz problem sayısı da artıyor. Örneğin yapay zekâya yönelik olarak geliştirdiğimiz çözümler bizi artık daha farklı bir yöne taşıyacak.
Çağla Duman: Couchbase’in aslında baktığınızda gerçekten çok güzel bir misyonu var: Modern uygulamaların ihtiyaç duyduğu performansı, sürekliliği en kolay ve en hızlı adapte olunabilecek şekilde sağlamak ve bunu yaparken firmalara maliyet avantajı sunmak. Bu maliyet avantajı sadece yaşadığımız coğrafyada değil: Artık bütün dünyada ekonomik krizler, gerginlikler var. Bu sebeple ürettiğiniz çözümün maliyet anlamında da sürdürülebilir olması, yönetilebilir olması çok kritik. Couchbase de kendini çok güzel bir noktada pozisyonlandırdı. Couchbase bir No-SQL veri platformu. İçerisinde birçok servisin olduğu ve bu farklı servislerle modern uygulamaların ihtiyaç duyduğu birçok özelliği tek bir noktadan karşılayabilecek bir yerde kolumlandırdı kendini. Bu hem adaptasyon hızını sağlarken hem de oradaki iç ortamların konsolidasyonunu hızlandırıyor. Hem geliştirme süreçlerinde hem de maliyet anlamında ciddi avantajlar sağlıyor diyebiliriz.
Yapay zekâdan bahsettiniz. İnternet sitenizde de şu an görüldüğü kadarı ile ana plandaki, en çok odaklanılan noktalardan biri AI ve şirketin bu bağlamdaki yenilikleri. Bu konuyu biraz daha açabilir miyiz?
Özgür Mermerci: Teorik olarak baktığınızda yapay zekâ yeni bir şey değil. Aslında çok daha uzun yıllar öncesinde dayanan matematiksel kökenleri var ancak zekâ kavramına bakacak olursak, insan öğrendikçe, bilgi biriktirdikçe beynimizde çeşitli nöronların birleşmesiyle gelişiyor. Yapay zekâ da farklı değil. Yıllar öncesine bakarsak üretilen dijital veri ve bu verinin dolaşımı çok sınırlıydı. Bugün öyle değil. Hepimizin üzerinde, cebinde, etrafında elektronik cihazlar var. Bunlar da çok ciddi seviyede veri üretiyor. Yapay zekâ'nın da bu kadar gelişmesinin sebebi bilgi patlamasıdır. Biz bir veri platformuyuz. Bir veri platformu olarak bu alanda olmamamız zaten çok düşünülebilir değildi. Birkaç gün önce çıkan 7.6 versiyonuyla birlikte, üretken YZ'de veya başka türlü YZ sistemlerinde olabilir kullanılan "large language model" diye bir modelleme yöntemi vardır. Bunun temelinde de vektor indeksleme özelliği vardır. Vektor indeksleme artık Couchbase’in mühendisliğinin bir parçası: En temel noktalardan birisi bu. Bir diğeri ise uygulama geliştiricilere destek olabilmesi için Kapella IQ adı altında onların yardımcısı, ‘kopilotu’ diye tabir ettiğimiz bir yapı. O da üretken YZ tabanını ChatGPT kökünden oluşturuyor. Peki ne yapıyor? Siz problemi veriyorsunuz. Onun sizin yerinize sorgu üretmesi gerekiyorsa, SQL++ ile bu işi başarıyor. Java kodu istiyorsanız Java kodunu üretiyor. Tekrar eden işlerin çok hızlı bir biçimde çözülebilmesi için gerçekten çok güçlü bir araç. Epey de uzun süre oldu zaten kullanıma çıkalı. Biz bu iki alanda da oldukça iddialıyız. İddialı olmaya da devam edeceğiz.
Çağla Duman: Bir de yaptığı çözümlerde uygulama geliştiricilerinin işini her defasında daha da kolaylaştıracak çözümlerle piyasaya çıkmak gerçekten çok önemli bir fark yaratıyor. Çünkü artık bildiğiniz üzere dünyada çeviklik çok önemli: Uygulamanızı ne kadar hızlı geliştirdiğiniz, evrilmesi gereken yöndere ne kadar hızlı değiştirdiğiniz çok kritik ve rekabet gücünü çok önemli etkileyen bir detay. O noktada da uygulama geliştiriciler için özellikle Capela IQ'nun var olması geliştirme süreçlerinin olabildiğince kısaltma konusunda gerçekten büyük bir fark yaratıyor.
Ortadoğu ve Afrika pazarları içerisindeki ortaklıkların ve yapılanların etkinliğini değerlendirebilmek için Couchbase’in kullandığı anahtar performans göstergeleri yani KPI'lar. Başarı metrikleri hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Bu metrikler, stratejik kararları nasıl ediliyor?
Özgür Mermerci: NASDAQ’ta halka açık bir şirket olarak bütün rakamlarımız halka açık, istenildiği zaman, istediği şekilde oradan takip edilebilir. Ben bu soruya birazcık daha felsefî bir yanıt vereceğim. Buradaki KPI'lar bizim açımızda özellikle hangi kurumlarda ne kadar fazla uygulamaya dokunduğumuz, ne kadar fazla modernleşme çalışmasına katkıda bulunabildiğimizdir. Gerek dijital transformasyon olsun, gerek herhangi bir kurumun çalıştığı, faaliyet gösterdiği alandaki hayatı nasıl kolaylaştırdığımız, nasıl kârlı hâle getirdiğimiz bizim KPI’larımızdır.
Çağla Duman: Her bölgenin ihtiyaç ve talepleri tabii farklılaşabiliyor. Bahsetmiş olduğunuz bölgederde bulut bilişim konusunda ciddi yatırımlar olduğunu görüyoruz ve bu ihtiyaçlar, bu yatırımlar da Couchbase’in aslında bir noktada yönünü nereye dönüştüreceği, evriştireceği konusunda da bize yol haritası çiziyor. Onun yanı sıra mesela Güney Afrika bölgesinden bahsedebiliriz. Orada ciddi anlamda bir network sıkıntısı var. Bu network sıkıntısına Couchbase’in mobil çözümü mevcut. Bu mobil çözümü offline de çalışabilen özellikle network sıkıntısı olan ülkelerde bu iş süreçlerinin devamlılığı açısında bu datanın erişimi vs. konusunda ciddi fark yaratan bir çözüm ve özellik. O yüzden o bölgede diyebiliriz ki Couchbase’in mobil offline özelliği o bölge için ciddi anlamda bir fark yaratan bir unsur.
Özgür Mermerci: Türkiye'deki kurumlarla da çalışıyoruz, Güney Afrika da sorumluluk alanımızda. Peki fark ne? Dinamikler farklı olsa bile ülkenin ekonomik yapısı ve birtakım yapıları aslında çok da farklı değil. Mesela o tarafta regülasyonlar biraz daha buna elverdiği için bulut bilişime daha fazla kanalize olabilen kurumlar. Son çıkan yasayla KVKK birazcık daha gevşediği için kurumlar bir parça daha rahat oldu ama gene de hâlâ her şey değil. Buraya baktığımızda ise dediğim gibi. Belki özellikle büyük kurumlar için kendi veri merkezlerinden faydalanmak hâlâ oldukça önemli bir konu. Bizi ayrıştıran en önemli nokta bu. Aynı çözüm, aynı sağlamlıktaki teknik altyapı gerek veri merkezinde gerekse bulutta kullanılımıza hazırlık verir. Bu bizim stratejimiz. Couchbase olarak ikisini de bırakmayacağız. Her zaman için iki tarafta da aynı güçlü platformla destek vermeye devam edeceğiz.
Daha geniş bir bakış açısıyla yine bahsettiğim bölgeler içerisinde Türkiye'de pazara algısını güçlendirmek için yaptıklarınız veya yapmayı planladıklarınız neler?
Çağla Duman: Farklılığı arttırmak çok önemli. Couchbase olarak dediğimiz gibi fark yaratan özellikleri piyasaya sürüyoruz. Bu özellikleri çıkartırken aslında sahadan gelen talepleri değerlendirip onlarla birlikte olgunlaştırarak sunuyoruz. Ama bunları doğru bir şekilde ifade edebilmek, doğru bir şekilde anlatabilmek, hangi projelerde fark yaratacağını gösterebilmek de ciddi anlamında çalışma gerektiriyor. Bu etkinlikler de farklı sektörlerden kanaat önderlerinin kendi tecrübelerini paylaşması açısından, yani kendi serüvenlerini, Couchbase’i nasıl kullandıkları ya da farklı teknolojilerle nasıl entegre ettiklerini dile getirmelerini çok kıymetli buluyoruz. Onun yanı sıra katıldığımız bazı etkinlikler var.
Özgür Mermerci: Java kullanıcı grubuna üyeyiz. Onu da destekliyoruz. 24 Mayıs’ta çok büyük bir toplantıları var, orada da yer alacağız. Bu çok önemsediğimiz bir konu. Belirli üniversitelere gidip farklı bölümlerden öğrencilerle görüşeceğiz. Onlarla görüşüp ne yaptığınızı anlatmak oldukça değerli. Çünkü sonuçta baktığınızda biz işin mutfağındayız, işin motorunu veriyoruz. Onun için uygulama geliştiren kişilere bu ortamı sağlayıp onlarla konuşmak esas farkındalığı sağlar.
İleriye bakıldığında Couchbase’in Türkiye, Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki ortaklıkları ve hedefleri için uzun vadeli hedefler nelerdir? Bu hedeflere ulaşmak için odaklanılan belirli sektörler veya ortaklıklar mevcut mudur?
Özgür Mermerci: Elbette ki hedeflerimiz mevcut. Birincisi şu, Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölge artık MEA gibi bir başka bölgeye dönüştü. Biz Türkiye, İsrail, Ortadoğu ve Afrika bölgesini oluşturuyoruz. Bu bizi şirket içerisinde çok güzel bir noktaya getirdi. Büyük bir ekibimiz var ve gittikçe de büyüyoruz. Aynı zamanda iş ortaklıkları bizim için son derece kritik ve burada hem lokaldeki uygulama geliştiren, kendi ürünlerini geliştiren kurumlarla yaptığımız iş ortaklıkları gibi diğer büyük üreticiler (özellikle Google, Microsoft, AWS gibi bulut bilişimde üzerinde söz sahibi olan şirketlerle) yaptığınız çok ciddi ortaklıklar var. Bunlarla da beraber çözüm geliştiriyoruz. Beraber son kullanıcı taleplerini yerine getirmeye çalışıyoruz.
Çağla Duman: Partner ekosistemine, birinci günden itibaren oldukça önem veren bir şirketiz. Ben onu gerçekten sektördeki güçlü bir yanımız olarak görüyorum. Çünkü Türkiye'de, kritik modern uygulamaların altında Couchbase’i pozisyonlandırıyoruz. Bu, birçok kurum için yeni bir teknolojiydi. Bu yeni teknolojiye adapte olma süreçlerinde globalden olduğu kadar yerelden bir desteğe de erişebilir olmak, Türkçe bilen birini arayıp o desteği alabilmek gerçekten çok kıymetli ve bizim de dediğimiz gibi en başından beri çok önem verdiğimiz bir sistem. Şu anda çok farklı partnerlikler kanalında kendi ekosistemimizi güçlendiriyoruz. Yani reseller partnerlerimiz olduğu gibi, dediği gibi çözüm pozisyonlandırdığımız cloud partnerlerimiz de var, ISV partnerlerimiz de var. Partnerlik ekosistemimiz her geçen gün daha da güçlenerek devam edecek. Çünkü bizim gerçekten oldukça önem istediğimiz bir alan.
