Yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırmaya yönelik potansiyelini dünyada her yedi saniyede bir çalışanın iş kazası geçirmesi gerçeğiyle birleştirerek intenseye’ı kurduklarını söyleyen intenseye kurucu ortağı ve CEO’su Sercan Esen çalıştıkları şirketlerin mevcut kameralarına bağlanarak yaptıkları gerçek zamanlı yapay zeka analizleriyle, üretim tesislerinde meydana gelebilecek kazaları gerçekleşmeden tespit edebildiklerini ifade ediyor. Esen, iş kazalarını önlemek için yapay zekayı kullanırken aynı zamanda çalışan gizliliğine de önem verdiklerinin altını çiziyor.
Bize intenseye’ın kuruluş hikayesinden bahseder misiniz?
Ortağım Serhat Çillidağ ile beraber görüntü işlemeye olan ilgimiz birlikte Sony’de çalıştığımız dönemde, 2017 yılında başladı. 24 saat süren bir kod yazma yarışmasına katıldık ve ekip arkadaşlarımızla birlikte görme engellilerin hayatını kolaylaştırmak için bir gözlük geliştirdik. Kullanıcılar bu gözlüğün ortamdaki nesneleri kamera girdisi sayesinde kapsamlı cümlelere dönüştürmesiyle içinde bulundukları ortamı algılayabileceklerdi. Kurguladığımız bu yenilikçi AI çözümüyle yarışmada Türkiye çapında birincilik kazandık. Daha sonra kurumsal kariyerlerimizi bırakıp bu alanda AR-GE çalışmaları yapmaya karar verdik. Yapay zekanın insan hayatını kolaylaştırmaya yönelik potansiyelinin farkındaydık. Kameraları birer veri sağlayıcı olarak kullanarak gerçek zamanlı yapay zeka analizleri yapmak ve insan hayatını böylesine etkileyen sorunların çözümüne katkı sağlamak bizi çok heyecanlandırmıştı. Böylece intenseye’ın temelleri de atılmış oldu. Fikir aşamasından sonra yaptığımız AR-GE çalışmaları sonucunda üretim dünyasının küresel çapta en ciddi problemlerinden olan iş kazalarına odaklanmak istedik. Temelde, intenseye en son yapay zeka teknolojilerini kullanarak faaliyet gösteren, haftanın her günü, günün her saatinde kesintisiz işyeri güvenliği sağlayabilen bir yapay zeka platformu. Üretim tesisleri ve depolarda var olan kameralara bağlanarak gerçek zamanlı yapay zeka analizleri yapıyoruz ve bu sayede üretim tesisi içinde yaşanabilecek tehlikeli durumları ve güvenlik ihlallerini yapay zekanın bildirimleriyle tespit edebiliyoruz. Şirketler intenseye ekibi ile bir demo planlayarak intenseye’ın hizmetlerini deneyimleme fırsatı buluyor.
Maalesef iş kazaları Türkiye’de çok sık meydana geliyor. Türkiye’deki iş kazalarını önlemek amacıyla yaptığınız çalışmalar nelerdir?
intenseye’ın yapay zeka destekli iş sağlığı ve güvenliği (İSG) çözümleri daha önce görünmeyeni gösteriyor. Tesislerdeki mevcut kameralar üzerinden 7/24 otomatik hale getirilmiş yapay zeka destekli tehlike tespiti yaparak İSG uzmanlarına gerçek zamanlı bildirimler gönderiyoruz ve tesis görevlilerini kazalar yaşanmadan uyarıyoruz. Onlara gerçek zamanlı bildirimlerle, işyeri güvenlik göstergelerini gerçek zamanlı olarak tespit etme imkanı sunuyoruz. Ayrıca kullanıma hazır, yüksek doğruluk oranına sahip yapay zeka destekli 40’tan fazla İSG kuralıyla işletmelere zamanlarını değere dönüştürebilme fırsatı veriyoruz. intenseye’ın web tabanlı kontrol paneli üzerinden erişilebilen güvensiz durum ve davranış raporları, analitik veriler ve ısı haritalarıyla İSG ekiplerine; veriler ışığında stratejik önlemler alabilmeleri için zaman yaratıyoruz. intenseye olarak sahada çalışan ekiplerin işlerini en iyi bilen kişiler olduğuna ve kazalara karşı en iyi çözümleri kendilerinin bulacağına inanıyoruz. Platformumuzdan elde edilen gerçek zamanlı veriler, organizasyonel katmanlar arasındaki boşluğu kapatmaya yardımcı oluyor ve yönetim ekiplerinin daha fazla hayat kurtarmak amacıyla sistemik sorunları çözmeleri için saha ekiplerini teşvik edebileceği bir ortam hazırlıyor. Çalışanların, kazalara sebebiyet verebilecek herhangi bir durumu açıklıkla konuşabilmeleri için uygun bir ortam yaratmayı hedefliyoruz.
Diğer yandan Türkiye'de de yaptığımız iş birlikleri ile iş yerlerinin, iş sağlığı ve güvenliği süreçlerini yapay zeka destekli çözümlerimizle iyileştirmelerine katkıda bulunuyoruz. Bu kapsamda son olarak TİSK ve TİSK Mikrocerrahi Vakfı iş birliğiyle hayata geçirdiğimiz “Türkiye'nin sıfır kaza yolculuğu” projesi sayesinde TİSK üyeleri de iş sağlığı ve güvenliği süreçlerini iyileştirme imkanı buluyor. intenseye platformunun yapay zeka algoritması, TİSK ekosistemindeki fabrikaların kameralarına kolayca entegre edilerek gerçek zamanlı güvenli olmayan eylem bildirimleri ile yaşanabilecek iş kazalarının önüne geçilmesine katkıda bulunuyor. Böylece ülkemizde de iş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmesi ve yaygınlaşması, maddi ve manevi kayıpların önüne geçilmesi, kaza risklerinin sıfıra indirilmesini amaçlıyoruz.
Yakın zamanda yeni ergonomi modülü geliştirdiniz. Bize bu modül ile geliştirdiğiniz teknolojinin işleyişini ve iş sağlığı ve güvenliği alanındaki önemini açıklar mısınız?
Tesislerdeki ergonomik riskler hakkında gerçek zamanlı videoları işleyen yeni ergonomi modülü, bir yapay zeka algoritması tarafından vücut mekaniği ve hareketleri 3D modellerle analiz ediyor. intenseye ergonomi modülü, vücutta en yüksek gerilmenin nerede, hangi sıklıkta ve ne zaman meydana geldiğini görmeyi inanılmaz derecede kolaylaştıran sonuçlar sunuyor. İş sağlığı ve güvenliğinde devrim yaratacak bu yeni araç, vücut hareketlerini otomatik olarak analiz etmek için yapay zekayı kullanırken çalışanların mahremiyetlerini de koruyor ve tüm kişisel veriler kaydedilmeden anonim olarak işleniyor. Bilgisayarla görme imkanı sunan yazılımımızı Tüm Vücut Değerlendirme (REBA) ve Hızlı Üst Uzuv Değerlendirmesi (RULA) metodolojilerinden ilham alarak geliştirdik. Bilgisayarla görüş yazılımımız bu hesaplama yöntemlerini kullanarak vücutta 21 nokta tanımlıyor. Çeşitli görevleri tamamlayarak birden fazla kişiyi takip ediyor ve ergonomik performanslarını değerlendiriyor. Bu sayede sakatlanmaların da önüne geçilebiliyor. intenseye’ın teknolojisi ile tüm bu riskler, çalışanın gizliliği korunarak engelleniyor.
intenseye olarak çalıştığınız firmaların tesislerindeki kameralara bağlanarak gerçek zamanlı yapay zeka analizleri yapıyorsunuz. Bunu yaparken çalışan gizliliğini nasıl koruyorsunuz?
Yapay zeka ve bilgisayarla görü alanlarının gelişmesi ile beraber biyometrik teknolojiler birçok alanda yaygınlaşıyor. Parmak izi, iris, bilek-damar haritası gibi ayırt edici özellikler hayatımızın birçok alanına girdi. Kimlik, kredi kartı ya da hafızada tutulmak istenmeyen şifrelerden arındırılmış bir gelecek çok da uzak değil. Tabii ki yapay zekayı hem eğitmek hem de ayırt edici şekilde kullanabilmek için verilerin toplanması gerekiyor. İşte tam da bu noktada KVKK ve GDPR oldukça önem kazanıyor. Biz de intenseye olarak bu yasal düzenlemelerin öneminin farkındayız ve bu düzenlemelere yüzde 100 uyumlu şekilde çalışıyoruz. İşlediğimiz görsel verilerdeki biyometrik verileri kesinlikle kayıt altına almıyoruz ve saklamıyoruz. Çalışanların mahremiyetini korumak için tüm süreçlerimizde yüz bulanıklaştırma kullanıyoruz. En temelde önemsediğimiz nokta İSG risklerini sıfıra indirebilmek ve İSG kültürünün yaygınlaşmasını sağlamak. Gelecekte de kişisel verilerle ilgili yasal düzenlemeler sayesinde yapay zeka geliştirici firmaların şeffaflık ve açıklık politikalarının giderek daha önemli hale geleceğini öngörebiliyoruz. Biyometrik yapay zeka çözümleri üreten sektörlerde de hızlı ve kapsamlı bir şekilde şeffaflık politikaları geliştiren firmaların rekabette oldukça öne çıkacağı da açık.
intenseye’ın biri New York’ta Biri İstanbul’da olmak üzere iki merkezi var. Bu durumun şirket kültürünüz üzerindeki etkileri nedir?
New York ve İstanbul merkezli, yüzde 100 yurt dışı menşeli yatırımcılarla fonlanan ve çok hızlı büyüyen global bir teknoloji şirketiyiz. Mayıs 2022’de, Kuzey Amerika'da faaliyet gösteren ve yapay zekayı en etkili şekilde kullanan 50 şirketin yer aldığı Forbes AI50 listesinde yer aldık. Şu anda üç kıtada 15'ten fazla ülkede faaliyet gösteriyoruz ve bu yıl sonuna kadar hedefimiz bu sayıları iki katına çıkarmak. Dünya çapında 60’tan fazla çalışanımız var. Tüm bu başarıların arkasında yatan şey, değerlerimizden biri olarak konumlandırdığımız “ekip çalışması”. Farklı ülkelerde çalışan takım arkadaşlarımızın varlığı bizi çok daha yaratıcı ve açık fikirli olmaya itiyor diyebilirim. Aynı zamanda farklı lokasyonlarda bulunan ekip arkadaşlarımızla karşılıklı güven oluşturmak için her zaman etkili iletişim kurmak önceliğimiz.
Aldığımız yatırımlarla pazardaki büyüme stratejimizi ve mevcut uluslararası üreticilerden oluşan müşteri tabanımızı genişletiyoruz. intenseye günümüzde küresel çapta önde gelen sanayi grupları ve ABD, Avrupa ve Asya’daki Fortune 500 şirketleri tarafından kullanılan bir ürün haline gelmiş durumda. Yolculuğumuz boyunca işyeri verimliliğini ve güvenliğini sürdürmek için hem ABD’de hem de uluslararası alanda pek çok büyük ölçekli organizasyon intenseye’a güveniyor. Bu başarımızı önümüzdeki dönemlerde de arttırarak sürdürmeyi hedefliyoruz.
Önümüzdeki yıl için hedefleriniz nedir?
Önümüzdeki yıl için; ürünümüzü iş sağlığı ve güvenliği yönetim süreçlerini destekleyen yazılım modülleri ile genişletme, Türkiye’de ve global olarak sigorta ve İSG danışmanlığı alanında ortaklıklar kurarak güçlendirme ve takımımızı özellikle satış ve pazarlama alanlarında merkezimiz New York’ta ve ABD’de büyütme gibi hedeflerimiz var.