Dünyada olduğu gibi bitkisel süt ve süt ürünlerine olan talep Türkiye’de de günden güne artıyor.Nilky, Türkiye’de bitkisel süt ve süt ürünleri alanındaki açığı görüp bu alanda ürün geliştiren sayılı marka arasında yerini alıyor. Nilky Kurucu Ortağı ve CEO’su Emre Sözen ile sürdürülebilir gıdaya olan talepteki artış, Nilky’nin pazarlama stratejisi ve değişim yönetimi ve marka hedefleri üzerine konuştuk.
Nilky’nin kuruluş hikayesi nedir?
Nilky’yi Kurucu Ortağım Caner Peltekçi ile kurduğumuzda hayalimiz dünyada önemli bir yer edinmiş ve gün geçtikçe daha da önemli hale gelen bir ürün grubunu Türkiye’de doğru ve modern bir şekilde temsil etmekti. Dünyanın farklı pazarlarını gezdikten sonra bu ürünlerin bir trend değil, hem doğamız hem de insanlığın geleceği için bir gereklilik olduğunu fark ettik. Pandemiyi de içeren bir süreçte yüzlerce farklı denemeden sonra bugün gördüğümüz Nilky markası ve ürünleri doğdu.
Ürünlerinizin hedef kitlesi yalnızca veganlar ve vejetaryenler mi? Müşteri dağılımınızdan bahseder misiniz?
Veganlar ve vejetaryenler önemli bir müşteri kitlemiz fakat bu ürünlerin belli bir kesim dışında da tüketildiğini görüyoruz. Laktoz intoleransı ve kolesterol hassasiyeti olan, daha fit bir hayat tarzı amaçlayan, kahve sever müşterilerimiz de yoğunlukta. Bunun yanında süt hayatımızın her noktasında karşılaştığımız bir ürün, bazı müşterilerimiz ise sadece hayatlarına başka tatlar katmak için ürünlerimizi tercih ediyorlar.
Bitkisel sütlere olan talep geçmiş yıllara kıyasla fazlasıyla artmış durumda. Bu artışın arkasında yatan sebep sizce ne?
İki kelime ile kısaca açıklayabiliriz: Bilinirlik ve bulunurluk. Biz özellikle bilinirlik tarafında kendimize büyük bir misyon edindik ve Türk toplumuna bu ürünlerin geleceğimize katkılarını anlatmak için çok çaba sarf ediyoruz.
Müşteri portföyünüzde son zamanlarda ekonomik dalgalanmalar sebebiyle bir değişim gözlemliyor musunuz? Bu değişim ne yönde?
Ne yazık ki. Bizim de elimizde olmayan sebeplerden birçok kez fiyatlarımızı değiştirmek zorunda kaldık. Bu tabii ki aynı seviyede geliri artmayan müşterilerimizi belli tercihler yapmak zorunda bırakıyor. Raflara ilk çıktığı günden beri Nilky olarak en uygun fiyatlı alternatifiz, daha da önemlisi ‘Bugün değil her gün’ felsefesi ile fiyatlarımızı her zaman düşük tutmaya çalışıyoruz. Bu stratejimize de böyle devam edeceğiz.
Son dönemlerde dijitalleşme ve pandeminin de etkisiyle pazar dinamikleri değişti. Bu anlamda siz değişim yönetiminizi nasıl kurguladınız?
Pandemi ile beraber hızlı teslimat ve e-ticaretin çok büyüdüğünü gördük. Bu platformlarda güçlü bir varlık göstermeye de özen gösterdik. Pazarlamada ise dijital yatırımlara çok kıymet veriyoruz. Kurucu ortağım Caner bu alanda çok aktif ve dijital alanda güçlü bir marka oluşturduğumuzu düşünüyorum.
Bitkisel süt alanında Nilky ürünleri nispeten erişimi kolay ürünler arasında. Bu anlamda bize pazarlama stratejinizden bahsedebilir misiniz?
Bizim aslında çok basit bir stratejimiz var. Maddi fedakarlıklar yaparak en iyi ürünü en uyguna satmaya çalışıyoruz. Bilinirliğin bu kadar düşük olduğu bir sektörde bizce bu değerli bir strateji. Mümkün olduğunca fazla insan denesin ve severek tüketsin istiyoruz. Fiyatlarımıza baktığınızda dünya devi firmaların en büyük pazarlarındaki raf fiyatlarından bile düşük fiyatlara ürünümüzü raflara koyuyoruz. Kazandığımız paranın da neredeyse tümünü pazarlamaya yatırıyoruz. Bizce Türkiye’den bir Dünya markası çıkartmak için bu strateji olmazsa olmaz.
Bitkisel bazlı gıda tüketimi yurtdışına kıyasla ülkemizde ne yazık ki yeterince yaygın değil. Bitkisel bazlı beslenmenin ve gıda sektörünün bitkisel bazlı üretime geçişinin artması için sizce neler yapılmalı?
Bize göre, pazarlama, uygunluk ve bulunurluk burada üç önemli faktör. Marketler bu ürünleri doğru değer zincirleri ile satmak, yaygınlaştırmak istemeli. Bizim gibi firmalar ise maddi beklentilerini kısıp pazarlama yatırımı yapmaya önem vermeli. Biz Nilky olarak kendimize düşeni yapmaya çalışıyoruz, ama daha çok yolumuz var. Bu kategorideki hiçbir paydaşımıza rakip olarak bakmıyoruz, hep beraber el ele verip dünyayı daha güzel bir yer yapmak görevimiz.
Bitkisel süt dışında diğer süt ürünlerine alternatif olabilecek ürünler geliştirmeyi planlıyor musunuz? Gelecek hedefleriniz neler?
Şimdilik gizli tutmayı tercih ettiğimiz bazı fikirlerimiz var. Bekleneni değil, zoru yapmak DNA’mızda var. Her toplantımızda söylüyorum değerli paydaşlarımıza, Nilky bir bitkisel süt firması değil. Nilky bir bitkisel süt ve süt ürünleri firması. Umarım güzel sürprizler ile herkesi şaşırtacağız.
