Her ne kadar bağımsızlığın bizi harekete geçirdiğine ve sağlığımıza iyi geldiğine inansak da, Hong Kong’daki araştırmacılar, insanların bir şey yapmaya yönlendirildiği zaman canlılığının ve yaratıcılığının arttığını öne sürdü, özellikle de çok şiddetli olmayan bir suçluluk duygusu barındırıyorsa. Bir ünlünün fotoğraf albümünü almak üzere (işte suçluluk duygusunu doğuran şey bu) görevlendirilen katılımcılar, bir bilgisayar programıyla ilgili eğitici kitap almaya ve sonra da bir bisikletle reklamı yazmaları istenen kişilere göre, daha iyi yaratıcı performans sergilediler. 11 puanlık yaratıcılık skalasında, seçimi katılımcılara bırakılan ya da bilgisayar kitabı almaları söylenenler 5,54 puan alırken, diğerleri 6,42 puan aldılar. Hong Kong Üniversitesi Bilim ve Teknoloji fakültesinden Fangyuan Chen ve Jaideep Sengupta’nın araştırmasına göre, bir arzuyu görev olarak benimsemek, ona bağlı oluşabilecek suçluluk hissini azaltırken, yaratıcılığı artırıyor ve kişilerin kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlıyor.
Kaynak: Forced to be bad: The positive impact of low-autonomy vice consumption on consumer vitality
Ayrıca “Can Sıkıntısı Yaratıcılığı Ateşleyebilir” isimli fikir yazısı da ilginizi çekebilir.