Hadi dürüst olalım! Çoğu zaman bizimle benzer görüşleri olan insanlara meylediyoruz. İnsan doğası böyle. Ancak liderlik konumunda, en temel insan dürtüsü aynı zamanda en zayıf noktaya dönüşebiliyor. Bu demektir ki etrafınızı benzer düşünen çalışma arkadaşlarıyla doldurursanız, toplu düşünme kültürü yaratabilirsiniz. Nitekim bu iyi bir şey değil. Amerikan tarihine bir göz atalım. Pek çok tarihçi, Lyndon Johnson’ın Vietnam’daki askeri harekatı tırmandırması ve John F. Kennedy’nin Küba’yı işgali gibi hataların, çoğu ekip üyesinin muhalif sesler çıkarmayı reddetmesinden kaynaklandığını ileri sürüyor. Dolayısıyla yöneticiler bu tavsiyeyi ciddiye alsın: Asla muhalefetten çekinmeyin; muhalefete kucak açın, hatta iyisi mi muhalefeti teşvik edin ve sonra biraz daha teşvik edin.
Noreena Hertz’in "Every Leader Needs a Challenger in Chief" adlı yazısından uyarlandı.