Türkiye’nin de içinde bulunduğu “teknoloji ithal ederek kendini sürdüren sanayileşme profilini” benimseyen ülkelerin teknolojiye bağımlılık düzeyi önlenemez bir şekilde artıyor ve zaman içinde ithal teknolojinin kaçınılmaz maliyetinin nicel ve nitel sonuçları karşısında ülkenin dış borç grafiği dengesizleşiyor. Türkiye küresel pazarlarda daha üst bir noktaya sıçramak ve rekabetçiliği sürdürülebilir kılmak için aşmak zorunda olduğu bir “orta-gelir tuzağı” ile karşı karşıya. Özellikle temel teknolojik transfer girişimlerinin süreçsel olarak ihtiyaç duyduğu “yerele adaptasyon” süresi hedef teknolojideki değişim hızını yakalayamayacak kadar uzun. Bu da önemli Ar-Ge çalışmaları yapılmasını zorunlu kılıyor. Her geçen gün daha fazla yerel kaynak kullanarak gelişen teknolojiyi ithal eden ülkelerin rekabet gücü giderek azalıyor.
Hakan Gürsu’nun “İnovasyon Kültürü ve Kültür Ürünleriyle İnovasyon” adlı yazısından uyarlandı.
Ayrıca Seda Evis ve Ayşe Birsel’in “Tasarım Düşüncesi, Hizmet İnovasyonuna Nasıl Dönüşür?” isimli makalesi de ilginizi çekebilir.