Vaka Çalışması: Küresel Bir Organizasyonda Çeşitlilik Ne Anlama Gelir?

Mayıs 2022

Daha fazla içerik için

ÇEŞİTLİLİKLE İLGİLİ bir sorunumuz var.”

Toronto merkezli oyuncak şirketi Juno’nun CEO’su Alex Pelletier bu görüşü başıyla onayladı. Yönetim kurulu başkanı Stuart Landry’nin üzerinde çalıştıkları bir sorun için kendisini azarlama niyetinde olmadığının farkındaydı. Stuart sadece önümüzdeki haftaki kurul toplantısından önce öğlen yemeğinde buluşup bu konuyu konuşmak istemişti.

Toplantı gündemindeki önemli konulardan biri, Juno’nun Asya operasyonlarındaki kilit ismin kim olacağı konusunda Alex’in vereceği karardı. Bu kişi birim müdürü John Chang’in hemen altındaki ikinci isim olacak, Juno’nun Çin anakarasındaki imalat işlerinin yanı sıra Batı’dan gelen talep dolayısıyla son yıllarda yükselişe geçen Asyalı distribütörlere satışlar konusunda da yardımcı olacaktı. Bu kritik bir pozisyondu ve hem bölgede deneyimi hem de işleri büyütme potansiyeli olan, ileride John’un halefi olup kuruldaki koltuğunu doldurabilecek biri aranıyordu. Ayrıca bu kişinin ağırlıklı olarak beyaz ve erkeklerden oluşan yönetim kademelerinde çeşitliliği artırması çok iyi olurdu çünkü bu durum Alex’in canını sıkıyordu. 

Pek çok CEO gibi Alex de son yıllarda şirket içinde çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık (ÇEK) inisiyatiflerini, dışında ise ırksal adalet çabalarını destekleme kararlılığı hakkında açıklamalarlda bulunmuştu. 2020 yılının büyük bölümünü bir yandan pandemi nedeniyle tedarik zincirinde yaşanan gecikmelerle ve mağaza kapanışlarıyla uğraşarak diğer yandan şirketin çeşitlilik politikalarını ve planlarını geliştirerek geçirmişti. Juno’nun CHRO’su Jackie Paquette’le birlikte işe alım, eğitim, topluluk desteği ve örgüt kültürü konularında programlar başlatmış, terfi kriterlerini değiştirerek ve işe alımlarda dezavantajlı kesimleri destekleyerek genel merkezde çeşitliliği artırmışlardı. Fakat bu çabalar henüz yönetici ekibine ya da yönetim kuruluna yansımamıştı.1 John Chang yönetim kurulunda beyaz olmayan tek üyeydi. Hong Kong’da bulunan Asya ekibinin ise tamamı Asyalı olmakla birlikte çoğu erkekti.

“Şu Asya rolü konusunu konuşalım” diye devam etti Stuart. “Jackie’nin dediğini göre sen ve John iki güçlü aday bulmuşsunuz.”

“Evet, seçeneklerin ikisi de içime sindi” dedi Alex. “Son üç ayda ikisiyle de birkaç kez görüştük ve açıkçası seçmekte zorlanıyorum.” Yapacağı tercih uykularını bile kaçırıyordu. Juno, küçük bir Kanadalı oyuncak üreticisi olarak 10 yıl önce kurulmuş ve sektöründe lider birçok uluslu şirkete dönüşmüş, Asya birimi de hem üretim hem de satış açısından şirketin lokomotifi olmuştu.2 İşe alınacak kişi operasyonel sorumlulukların büyük bölümünü üstlenecek, böylece John daha ziyade şirketin büyümesine odaklanabilecekti. Fakat yeni gelen kişi bölgede Juno’yu temsil eden yüzlerden biri olacak ve John’un muhtemel halefi olarak hem şirketin yönetici ve çalışanları hem de olasılıkla ÇEK savunucuları, yatırımcılar ve tüketiciler tarafından titizlikle sorgulanacaktı. Sorun Alex’in Juno için Asya’da çeşitliliğin ne anlama geldiğini tam olarak çözememesiydi.

Yardımcı olmak istediği belli olan Stuart, “Bana adaylardan bahsetsene” dedi.

CatherIne Wu

Çin kökenli Catherine yüksek lisans öğrencisi olarak Shenzhen’den New Jersey’e göç etmiş bir çiftin kızıydı ve doğma büyüme Amerikalıydı. Princeton’dan iktisat diplomasını aldıktan sonra prestijli bir danışmanlık şirketinde çalışmaya başlamış, burada kurduğu en başarılı ilişkilerden biri küresel bir oyuncak şirketiyle olmuştu. Çok geçmeden oyuncak imalatı ve dağıtımı alanında uzman olarak isim yapmıştı. Catherine, Juno’nun birkaç rakibinden daha teklif almış fakat herhangi bir şirketin kadrosuna girmeye henüz ikna olmamıştı. Alex onun bu pozisyonu düşünmeyi kabul etmesinden onur duyuyordu ve onu ekibe katabilmenin büyük bir kazanım olacağını düşünüyordu.3

Catherine, Çin’de ya da Asya’nın herhangi bir yerinde uzun süre yaşamamıştı. Fakat okul tatillerinde hem Çin anakarası hem de Hong Kong’daki akrabalarını ziyaret etmiş, çalışmaya başladıktan sonra da yılda üç-dört kez bu bölgeye iş gezilerinde bulunmuştu. Verdiği danışmanlık hizmetleri sayesinde Asya’da, bilhassa da çalıştığı şirketin ofisinin bulunduğu Hong Kong’da çevre edinmişti. 

Catherine Alex’e, Juno’nun fazla ses getirmese de şirketi sektörün önemli oyuncularından biri konumuna taşıyan 2019’daki ilk halka arzı öncesinde de sonrasında da şirketin performansını takip ettiğini söylemişti. Alex onun akran şirketlerle ilgili birikiminden ve önümüzdeki beş yıl içinde Juno’da görmek istediği türden bir büyüme performansı sergileyen başka bir şirketle çalışma deneyimi olmasından etkilenmişti. Catherine çalıştığı danışmanlık şirketinde birçok büyük proje yönetmiş ve referanslarına bakılırsa dünyanın farklı bölgelerinden insanlardan oluşan ekipleri yönetmeye alışkındı.

Alex’in Catherine’in bu işe uygunluğuyla ilgili birkaç çekincesi vardı. Bir tereddüdü dil becerileriyle ilgiliydi.4 Mandarin Çincesini akrabalarıyla konuşuyordu fakat iş bağlamında düzenli olarak kullanmıyor, okuyup yazamıyordu. John gerektiğinde ona çevirmenlik yapabilecek Çinlilerden oluşan bir ekibinin olacağına dikkat çekmişti. Fakat bunun Catherine’in Amerikalılığını iyice öne çıkaracağını, bunun da ilerlemesine engel teşkil edebileceğini kabul ediyordu.

Nolan Bennett

Beyaz bir erkek olan Nolan da Amerikalıydı ve Teksas’ta büyümüştü. Fakat Asya’da da ABD’de geçirdiği kadar zaman geçirmişti. Liseden sonra bir gönüllülük programı kapsamında iki yıl Pekin’de yaşamıştı. Alex’e o iki yılın hem çok keyifli hem de çok dönüştürücü olduğunu, hayatının ve kariyerinin yönünü değiştirdiğini söylemişti.

Nolan, Mandarin lehçesini akıcı bir şekilde konuşmayı, okumayı ve yazmayı öğrenmiş, ülkenin kültürünü çok yakından tanımıştı. Ülkesine döndüğünde University of Texas at Austin’e girmiş, ileride onu çok etkileyen bu ülkeye dönme umuduyla Çince ve işletme bölümlerinde çift anadal yapmaya karar vermişti.

Üniversite biter bitmez küresel bir oyuncak şirketinden gelen teklifi kabul edip üç yıl içinde Hong Kong’da görevlendirilme fırsatı yakalamış, şirketin anakaradaki tesislerinde çalışırken şehirde de bol bol vakit geçirmişti.5 On beş yıldır edindiği deneyimle Nolan, işvereni için çok değerli biri haline gelmişti. İmalat tesislerinde çalışan yabancılar arasında akıcı Mandarin konuşabilen birkaç kişiden biriydi.

Nolan ilişkilerine de önem vermişti. Fabrika müdürleri ve diğer paydaşlar onun dil becerilerini, kültüre aşinalığını ve güvenilirliğini takdir ediyordu. Zaman içinde epey bir sosyal sermaye (Çinliler buna guanxi diyor) toplamıştı ki Çin’de herhangi bir iş halletmek için bu çok önemliydi. Hong Kong’un yerlisi olan partneriyle birlikte şehri evleri olarak görüyor ve orada iki kız çocuk yetiştiriyorlardı.6

Nolan şu anki işini çok seviyordu ama Juno’nun büyüme potansiyeli de onu heyecanlandırıyordu. Referansları onu vizyoner bir liderden ziyade “operasyon adamı” olarak tarif ettiği için Alex onun Asya işlerine seviye atlatabileceğiniden emin değildi.

BAĞLAM ÖNEMLİDİR

Yönetim kurulu başkanıyla yediği öğle yemeğinin ertesi günü Alex’le buluşan Jackie, “Stuart ne düşünüyormuş?” diye sordu. Jackie’nin Juno genel merkez binasındaki ofisindeydiler.

Alex “Bir sürü soru sordu ama pek renk vermedi” dedi. “Sanırım bunun ne kadar zor bir karar olacağını anlıyor. Kurulun benim tavsiyemi dikkate alacağını ama çeşitliliğe öncelik vermemi beklediklerini söyledi.” 

Jackie, “Tabii!” dedi. “Bu hepimiz için öncelikli bir konu. Ama bu karar bağlamında çeşitlilik ne anlama geliyor?”

Bu konu epeydir masadaydı ve sürekli fikir değiştiriyorlardı. John ise tercihini bildirmişti. İki adayın da yeterince nitelikli olduğunu kabul ediyor fakat Nolan’ın tamamı Asyalılardan oluşan ekibine çeşitlilik katacak olması hoşuna gidiyordu.

Alex, “Doğru” dedi. “John’un da sürekli belirttiği husus bu. Şirketin bütününe bakarsak, verilerimize ve web sitemizdeki yönetici fotoğraflarına yansıyacak gözle görülür bir çeşitlilik için Catherine’i, yani beyaz olmayan bir kadını işe almalıyız.” Çeşitliliğin doğru şekilde ölçülmesinin zorluğu hakkında daha önce de konuşmuşlardı. Örneğin gözlemcilerin sadece bir kısmı cinsel yönelimi ırk ve toplumsal cinsiyet kimliği kadar dikkate alıyor, bu yüzden Alex’in eşcinsel olması genellikle çeşitlilik olarak sayılmıyordu.7

Jackie “Aynen öyle,” dedi. “Dahası bu seçim çalışanlarımıza da ÇEK’in önceliklerimiz arasında olduğu mesajını verir. Ve temsilin önemli olduğunu biliyoruz. Catherine bir gün John’un yerine geçerse kurulumuzun çeşitliliğini de artırır. Ama John’un da vurguladığı gibi bu kişi Kanada’da değil Çin’de görev yapacak. Nolan burada, genel merkezde yetersiz temsil edilen bir grubun üyesi olmayabilir ama Asya’da öyle. Toplantılarda ve fabrikalarda genellikle ortamdaki tek Çinli olmayan kişi olduğunu söylüyor.8

Alex başını salladı. “Ayrıca Nolan’ın iş deneyimi ve perspektifi benim, senin, John’un ya da yönetim ekibindeki herhangi birininkinden çok farklı. Catherine ise düşünce yapısı olarak bize daha yakın gibi.”

“Ama Catherine’in Asya ekibine Amerikan perspektifi kazandıracağını unutmamak lazım” diye cevapladı Jackie. “Ve kadın olması da farklı bir bakış açısı getiriyor.” İşin bu yönünü, bilhassa yüzde 70’i erkek olan Asya birimi bağlamında defalarca tartışmışlardı. Jackie gibi yönetici ekipte tek başına olan kadınların ne yazık ki genellikle İK gibi destek rollerinde olduğunu ikisi de biliyorlardı.

“Oyuncaklarımızı kadınlar çocuklarına alıyor” diye düşündü Alex. “Ama bu adaylardan çocuğu olan Nolan...” Ayağa kalkıp volta atmaya başladı. “Kendime sürekli bunun iyi bir problem olduğunu hatırlatıyorum. İki tane son derece güçlü adayımız var ve ikisi de hedeflerimize ulaşmamıza yardım edebilir.” Juno bugüne kadarki en iyi çeyrek dönem bilançosunu gerçekleştirmişti ve Alex bu başarının devam etmesini istiyordu.9

Jackie “Farklı şekillerde ikisi de çeşitlilik sağlıyor” dedi duvarına asılı ÇEK bildirgesine işaret ederek. Alex bildirgeye bir bakış attı ve kullanılan ifadeler üzerinde çalıştıkları uzun saatleri hatırladı. Önemli ana hedefleri belirledikten sonra bunları somut, özellikle de şimdiki gibi kararlar için yol gösterici ilkelere tercüme etmekte zorlanmışlardı.

“Biz iki Kanadalı olarak, korkarım, buna sadece belli bir yönden bakabiliyoruz” dedi Jackie. “Böyle kıdemli bir role başka bir beyaz erkek atayacak olsak ne düşünürdün?”

DOĞRU KARARI VERMEK

Ertesi hafta Alex yönetim kuruluyla yiyeceği akşam yemeğine giderken taksinin penceresinden Toronto’nun silüetine baktı ve bu açmazı düşündü. Juno’nun çalışanlarına, hissedarlarına ve müşterilerine karşı büyük bir sorumluluk hissediyordu.

Jackie’nin sorduğu soru kulağında yankılanıyordu. Nolan’ı seçerse ÇEK konusunda verdiği vaatlerden geri adım atmış gibi görünebilirdi. Nolan genel merkezde çeşitliliği temsil etmiyordu. Catherine Juno’nun yönetici altyapısında ve büyük ihtimalle yönetim kurulunda beyaz olmayan bir kadın olacaktı. Fakat bir yönetim kuruluna atanması en az beş yıl sürerdi ve bu ancak John’un yerini alabileceğini kanıtlayabilirse olabilirdi.

Alex ertesi sabah yapılacak üç aylık yönetim kurulu toplantısının başında tavsiyesini vermek zorundaydı. Şu anda bu iş için doğru isim hangisiydi? 

Alex kimin işe alınmasını tavsiye etmeli? 

Uzmanların Yorumu

Arzu Pınar Demirel, Headline Diversity kurucusudur.

Çeşitlilik cinsiyet ve milliyete indirgenmemeli.

Juno’nun Asya operasyonları için iki aday arasından çeşitlilik perspektifinden seçim yapmak kolay değil. Her iki aday da Juno’ya ihtiyaç duyduğu farklı özellikleri katma potansiyeline sahip. Catherine Wu yönetimde kadın temsilini sağlayarak Juno’ya değer katabilir. Nolan Bennett ise Asya operasyonunda görev alan Asyalı olmayan tek kişi olarak çeşitliliği artırabilir. Ancak çeşitlilik sadece cinsiyet ve milliyete indirgenebilir mi?

Çin kökenli olmasına rağmen, Nolan gibi Asya ülkelerinde uzun süre yaşamayan ve Çinceyi akıcı konuşamayan Catherine bu özelliklerinden dolayı ikinci seçenek gibi görülebilir. Ancak benim seçimim Catherine’den yana. Bunun nedeni ise cinsiyeti ya da pozitif ayrımcılık yapmam değil. Eğer Nolan referansları tarafından operasyonel bir kişi olarak tanımlanmasa onu seçerdim. Çünkü kültürel çeşitlilik açısından Nolan Teksas, Pekin ve Hong Kong’da yaşayarak perspektifini geliştirmiş, Asya pazarında 15 yıl tecrübesiyle çevre edinmiş ve Çinlilerin önem verdiği sosyal sermayeyi kazanmış. 

Ancak bu pozisyona gelecek kişinin John’un halefi ve Juno’yu temsil eden yüzlerden birisi olması planlanıyor. Dolayısıyla vizyoner liderliği geliştirmemiş operasyonel birisi beklentileri karşılamayabilir. Catherine dünyanın farklı bölgelerinden insanlardan oluşan ekipleri yönetme ve büyük projelere liderlik etme deneyimiyle öne çıkıyor. 

Yine de Nolan’ın geçmişiyle ilgili bir konu gerçekten operasyonel bir kişi olup olmadığını sorgulamama yol açtı. Nolan liseden sonra bir gönüllülük progamına katılarak iki yıl Pekin’de yaşamış. Gönüllülük yapması toplumsal sorunlarla ilgilendiğini, sorumlu ve hizmetkar liderliği geliştirme potansiyeli olduğunu gösteriyor. Liseyi bitirir bitirmez ülkesinden çok uzaklara, üstelik kendisinkinden çok farklı bir kültüre sahip bir ülkeye gitme cesaretini göstermiş. Bu durumda Nolan’ın referanslarının görüşleriyle ilerleyebilir miyiz? Bazen düşünme veya iletişim biçimiyle (ki bunlar da çeşitlilik kapsamına giriyor) kendimizden farklı insanları anlamayarak belli tanımlara sıkıştırabiliyoruz. Nolan’ın referansları Çin kökenli mi? Çin’deki vizyoner lider algısı nedir? Nolan gerçekten sadece operasyonel biri mi? Görüşmelerin sonucunda vizyonu ile ilgili net bir değerlendirmede bulunulamıyorsa, Nolan’la tekrar görüşülebilir. Eğer operasyonel biri değilse, seçimim Nolan olurdu. Çünkü Nolan Çin’de yaşamayı, Çince öğrenmeyi kendisi seçmiş. Bu seçimi iş çevresi tarafından saygı görmesini ve onlarla bağ kurmasını kolaylaştırıyor. Oysa Catherine Asyalı bir görünüme sahip olabilir, ancak doğma büyüme Amerikalı ve Çinceyi akıcı konuşamıyor. Ancak Çincesi Catherine’in seçilmesine engel değil. Çünkü temel seviyede konuşabiliyor ve kısa sürede ilerletebilir. Aile bağları nedeniyle Çin kültürüne tamamen yabancı değil. Üstelik Çin’de kadın liderliğini paydaşlarına ve topluma gösterebilecek iyi bir rol model olabilir. 

Çeşitlilik cinsiyetimiz, nasıl göründüğümüz, hangi milletten olduğumuzla sınırlı değil. Çeşitlilik tüm farklılıklarımızın ve benzerliklerimizin ortak karışımı. Bizi biz yapan tüm özelliklerimizle perspektifimizi geliştiriyoruz. İşe alımları çeşitlilik açısından değerlendirdiğimizde kurul fotoğraflarına cinsiyeti, milleti, teninin rengiyle farklılık katacak mı diye yaklaşırsak hata yaparız. Bu vakada her iki aday da başarılı ve farklı biçimlerde de olsa Asya pazarında deneyimli. Her ikisi de ekibe hem Amerikan hem Asya bakış açısını katıyor. Seçimi belirleyecek etken ise sahip oldukları tüm çeşitlilikleriyle oluşturdukları vizyonları.

Yuting Wang, Roche’ta Hong Kong ve Macau bölgelerinden sorumlu insan ve kültür direktörüdür. 

Juno’nun amacı Asya’da ve bilhassa Çin anakarasında kazanmaksa benim tavsiyem Nolan’ın işe alınması.

Juno’nun çeşitlilik konusundaki sorunları nedeniyle Alex’in bu işe yine beyaz bir erkek alınmasına isteksiz olduğunu anlıyorum. Ama benim şahsi görüşüm Nolan’ın daha iyi bir seçenek olduğu yönünde.

Bu ikilem şu an Asya-Pasifik bölgesinde insan kaynakları alanında çalışan herkese muhtemelen çok tanıdık gelecektir. Çok uluslu şirketler Çin’deki üst düzey pozisyonlarını ürün ve markalaşma alanlarında uzman ama yerel dili konuşamayan ya da kültürü anlayamayan ve bu pazarda hiç deneyimi olmayan yabancılarla doldurmaya alışmıştı ama artık devir kesinlikle değişti. Artık Çinli çalışanları yönetmek ve Çinli müşterileri cezbetmek için yerel bilginin şart olduğu genel olarak anlaşıldı.

Geçenlerde bir arkadaşımın çalıştığı küresel bir şirkette Çin’deki işleri yönetmek için Amerika’da doğmuş ve Çin’de hiç yaşamamış Çin kökenli bir kadın işe alındı. Karar zor olmuş ve şirket yerelden birkaç adayı eledikten sonra verilmişti. Fakat kadın iki yıl içinde şirketten ayrıldı. Mandarin Çincesini iyi konuşamaması ve ekibiyle veya dış ortaklarla bağ kuramaması ona engel oldu. Şirket onun yerine içeriden birini görevlendirdi.

Catherine’in seçilmesindeki risk de bu. Onun yetenekli ve Çin kültürünü kucaklamanın, kültüre aşinalık kazanmanın önemini kavrayacak kadar akıllı olduğuna eminim; ama başta yaşayacağı kopukluğu aşması zor olacaktır. Nolan ise Çin’i biliyor. Dil öğrenmek için çok büyük çaba göstermiş ve bölgede bilfiil tam 17 yıl geçirmiş. Bence onun bu rolde daha başarılı olacağı çok açık.

John’un esas amacı Asya ekibine çeşitlilik katmak olsa da işe Nolan’ı alma taraftarı olmasının nedeninin kısmen bu olduğu şüphesiz. Alex ve Jackie onun fikrini dikkate almalılar.

Ayrıca çeşitliliğin toplumsal cinsiyet ve ırk gibi görünür farklılıklardan çok daha fazlasını içerdiği unutulmamalı. Eğitim geçmişi, profesyonel birikim, kişilik tipi, düşünme tarzı ve yaşam deneyimi de çeşitlilik etmenleridir ve Nolan’ın profili Çinli ekip ile merkez arasında köprü görevi görebileceğini, iki tarafa da tercüman olabileceğini düşündürüyor.

Bununla birlikte Juno’nun yöneticileri şirket genelindeki çeşitlilik eksikliği konusunda, bilhassa da hangi bölgede olunduğu fark etmeksizin karşılaşılan toplumsal cinsiyet meselesinde, kesinlikle harekete geçmeliler. Kıdemli yönetici düzeyinde kadınların yetersiz temsiliyeti konusunda hızlı ve somut adımlar atmalılar. Örneğin beyaz olmayan kadınlara bağımsız kurul direktörlükleri teklif edebilirler. Ayrıca daha fazla kadının işe alınmasına ve terfi ettirilmesine yönelik sürdürülebilir bir planlama yapabilmek için sistem ve süreçlerini iyileştirmeye çalışabilirler.

Alex iki güçlü aday arasından seçim yapabildiği için çok şanslı. Bence Nolan Asya rolü için en uygun aday ve Alex bunu hem kurulun hem de tüm organizasyonun karşısında rahatlıkla savunabilir. Şirket çeşitliliği artırmak istediğine göre Catherine için daha uygun, farklı bir pozisyon bulunabilir. 

 
 
Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş