Merhaba,
Hangi ölçekte, hangi sektörde olursa olsun her şirketin ana önceliği değer üretmektir. Milton Friedman’ın serbest piyasa kapitalizminin ana eksenini oluşturan “Şirketlerin amacı hissedarlarına getiri sağlamaktır” mealindeki yaklaşım, Peter Drucker’ın sözlerinde “Şirketlerin amacı müşteri edinmektir” noktasına taşınmıştı. Michael Porter’ın bu amacı ortak değer oluşturmak noktasına getirmesiyle daha kapsayıcı bir hal alan değer üretme felsefesi bugün artık ekosistemin bütünsel değerine odaklanma noktasına gelmiş durumda.
Değer üretmek söylemesi kolay ama yapması zor bir iş. Üstelik de kavramların kimi zaman iç içe geçtiği çoğu zamansa karıştırıldığı bir süreç gerektiriyor. Örneğin değer üretmek fiyatı artırmak mıdır? Maliyeti düşürmek midir? Topluma fayda sağlamak mıdır? Aslına bakarsanız bunların hepsinin bir bileşkesidir. Bu sayımızda Harvard Business School’un en değerli öğretim üyelerinden biri olan Felix Oberholzer-Gee’nin kalem aldığı makalede ortaya koyduğu “Değer Çubuğu” yaklaşımı bu konuda muazzam bir araç ortaya koyuyor. Olağanüstü basit ama bir o kadar da etkili olan bu yaklaşım değeri dert edinen her yöneticinin pusulası olacak.
Değer demişken… Üst yöneticilerin ücret paketlerinde ortaya koyulan değeri nasıl ele almalıyız? Bu soru ülkemizde çok ön planda olmasa da özellikle ABD’de çok büyük tartışmaları beraberinde getiriyor. Bu alanın öncü isimlerinden Boris Groysberg’in makalesinde yönetici ücret paketlerine hem analitik hem de felsefik bir yaklaşım ortaya koyuluyor. Yöneticileri ilgilendiren bir diğer çok önemli konu olan hilafet programlanması ve üst yönetim kompozisyonunun doğru oluşturulması noktasında içgörüler sunan makalemiz de hem yönetim kurullarının hem de üst yöneticilerin mutlaka okuması gereken değerli bir çalışma. TKYD başkanı Dr. Tamer Saka’nın Türkiye’de yönetişime dair görüşleriyle tamamlanan bu Spotlight çalışmamız gerçekten de kapsamlı bir perspektif sunuyor.
Bu sayımızda çok değerli yazarların kaleminde çok keyifli ve derinlikli makaleler yer alıyor. Prof. Dr. Ahmet Kasım Han ve Dr. İsmail Esin’in satın alma ve birleşmeler dünyasındaki müzakerelerin özüne ışık tutan makalesi, Colleen Ammerman’ın cinsiyet uçurumuna dair analizi, Andrei Hagiu’nun platform iş modellerine ters açıdan yaklaşan makalesi gerçekten de keyifli ve içgörü odaklı çalışmalar. Bununla birlikte PepsiCo kıdemli başkan yardımcısı ve Türkiye genel müdürü Ece Aksel ve Arçelik Türkiye genel müdürü Can Dinçer’in her iki şirketin stratejik dönüşümüne dair içgörüleri de çok değerli birer kaynak.
Baharın yaza dönmeye başladığı bugünlerde kapsamlı ve derinlikli bir sayı hazırlamaya gayret ettik. Keyifle okumanız dileklerimizle…
