Amir ve Ria Seattle’da yaşayan, iş hayatında aktif kişiler. Amir Amazon’da çalışıyor, Ria ise yakın zamanda kurulmuş bir startup’ta CEO. İki çocukları var: Altı yaşındaki Amara ve iki yaşındaki Aryan. Amir ve Ria, iki ebeveynin de çalışmasıyla ortaya çıkan günlük zorlukların üstesinden gelmeye alışkınlar. Okul ve aktivitelerle çocuk bakımında denge sağlıyor, yemek ve ev işlerini idare ediyor ve hafta sonları birlikte güzel zaman geçiriyorlar.
Birkaç hafta önce Seattle ve çevresinde koronavirüs salgınının ortaya çıkmasıyla her şey daha da karıştı. İlk önce Amazon tüm çalışanlarının evden çalışmaya başlamasını istedi, bir hafta sonrasındaysa Amara’nın okulu dört hafta boyunca kapalı olacağını ve bu sürecin uzayabileceğini duyurdu. Ria’nın ofisi ve Aryan’ın kreşi de kısa bir süre sonra kapandı. Amir ve Ria, bu zamandan beri hem iki çocukları için tam zamanlı çocuk bakımı sağlamak hem de olabildiğince üretken biçimde evden çalışmak için uğraşıyor.
İlk hafta, plan ve görevlerinin küçük bir kısmını yaparak bu duruma bir tatil gibi yaklaştılar. Kısa bir süre sonra bu yaklaşım herkes için can sıkıcı bir duruma dönüştü. İşlerini bitiremiyorlardı, Amara’yı oyalayabilmek için bir tablete ne kadar bağlı oldukları konusunda endişelilerdi, yemek hazırlamak veya temizlik yapmak gibi sıradan işler üst üste gelmişti. Birlikte kapalı bir alanda kalıyor olmaları da her şeyi daha kötü yapıyordu.
İşbirliği içinde ailelerini idare eden çalışan ebeveynlere yardımcı olmak için yazılım geliştiren bir şirket olarak meşgul ebeveynlerin ve Seattle, San Francisco ve New York’ta son günlerde bu yeni normali deneyimleyen ailelerin en iyi uygulamalarını düzenli olarak topluyoruz.
Yaşadıkları deneyimler bize eski rutinleri korumak için çözümün yeni yollar keşfetmek olduğunu gösterdi. Bir alışkanlık ve istikrar bilinci sürdürmek büyük bir değişimin yaşandığı zamanlarda hem rahatlatıcıdır hem de terapi niteliğindedir, aynı zamanda kullanışlıdır. Olabildiğince üretken olmak için uğraşıyorken her gününüzün oturmuş bir alışkanlık gibi olmasını istersiniz. Öğle yemeğinde ne olacağını veya ne zaman oyun için dışarı çıkacağınızı düşünürken zaman kaybetmemek gerekir.
İşte eski düzeninizi yeni normalinize entegre etmek için üç adım:
1. Rutininizi devam ettirin.
İlk adım, günün düzenini her zaman olduğu gibi tutabilmektir. Alışkanlığın getirdiği faydaların da ötesinde, düzenli bir planlama sürdürebilmek iş ve çocuk bakımı planlarınızı oluşturmada size sağlam bir rehber olacaktır.
Birlikte çalıştığımız bir ailenin eski günlük rutinleri sabah 8.15’te çocuklar için kahvaltı hazırlamakla başlıyordu ve sonrasında ebeveynler işe gittiklerinde çocuklar, bakıcılarıyla gün boyunca aktivitelere devam ediyordu. Bu aktiviteler arasında bir saatlik serbest oyun zamanı, açık havada geçirdikleri bir zaman dilimi, evde öğlen yemeği ve bir kez daha dışarı çıkmadan önce eğitici aktivitelerle el işi aktivitelerinin bir karışımı bulunuyordu. Ebeveynleri akşam 6’da eve gelmeden önce çocuklar saat 5’te akşam yemeği yiyorlardı. Akşamlarıysa 7.30 veya 8’de, uyku saatinden önce kitap okuyorlar ve oyun oynuyorlardı.
Bu aileye rutinlerini devam ettirmelerini öneririm. Bakıcıları işe devam etmiyor olsa bile yemekler, aktivite düzeni ve açık hava zamanını devam ettirmeyi denemeliler. (Ben kendi adıma bu yaklaşımı ailemle uzun süreli seyahatlerde kullanıyorum.) Bir sonraki adımda güncel planlarınızı oluşturuyor olacaksınız ancak ilk kritik nokta önceden bildikleriniz üzerine bir temel belirlemek.
2. Geliştirilmiş planlar oluşturun.
Bir sonraki adımda, her hafta için bu rutinleri genel hatlarıyla kapsayan ancak iş düzeniniz ile yemek, ev işleri ve çocuk bakımı gibi diğer yeni sorumluluklarınızı da hesaba katacak geliştirilmiş bir plan oluşturun.
Hafta planlaması yapmanın çok daha kritik olduğu bu dönemlerde yoğun çalışan ebeveynler için daha önce oluşturduğumuz “Pazar Kontrolü” planını geliştirdik.
Planlamanızın aşağıdaki sorulara cevap verdiğinden emin olun:
- Çocuklarınızın programı nedir?
- Her öğünde ne yiyeceksiniz?
- Çamaşır, bulaşık, evi toplama ve temizleme gibi ev işlerini ne zaman yapacaksınız?
- Evdeki bir görevinizi hallederken kritik bir iş toplantınız veya bir sürecinizde birinin sizi idare etmesine ihtiyaç duyduğunuz zamanlar ne zaman?
Elde ettiğiniz bu bilgileri bir takvime yazın ve her aile üyesinin vardiya ve görevlerini belirlemeye başlayın. Örneğin bizim bir Google Takvim’imiz var ve ailelerin, çocuklarının programlarını oluşturmaları ve üzerine vardiyalarını yazmaları için basit bir örnek oluşturduk.
Son olarak çalışma kalıpları oluşturun. İşte çocuk bakımı, toplum ve karantina durumunuza göre etkili sonuçlar almak için üç yol:
Partner değişikliği: Bir partner çalışırken diğerinin çocuklarla ilgilendiği dört saatlik vardiya değişikliği.
Kısa vardiyalar: Belirli bir sayıda yetişkinin 30 dakika ile 2 saat arasında değişen sürelerde vardiya değişikliği.
Video vardiyaları: Dikkatinizi tamamen ayıramayacağınız zamanlarda, özellikle de daha büyük yaştaki çocuklarla sanal oyun buluşmaları organize edebilmeniz mümkün. Ayrıca bir telefon konuşmasında veya işinizin başındayken aile büyükleriyle yapacakları telefon görüşmesi onları oyalayacaktır.
Gün içinde her dakikadan elde edebileceğiniz maksimum verimi sağlayabilmek için zorlamanız gerekiyor gibi hissedebilirsiniz. Birçoğumuzun sabahları erken saatte veya çocuklar uyuduktan sonra çalışmak için zaman bulması gerektiği bir gerçek. Ancak partnerinizle ve çocuklarla iletişim kurmak ve biraz rahatlamak için planlı ve plansız aralar verdiğinizden emin olun. Bu süreç bir maraton gibi olacak, dolayısıyla yıpranmamak için yollar bulmamız kritik.
3. Eski işlerinizi yapmak için yeni yollar bulun.
Son olarak, çocuklarınız oyun buluşmaları veya haftalık aktiviteler yapmaya alışkınsa bu etkinlikleri takvimde tutmak için yollar bulun, sadece eskisinden daha farklı şekilde olsunlar. Herkes sosyal zaman geçirmek ister, bu sayede siz de 30 dakikalık kesintisiz bir çalışma zamanı bulursunuz. Göz önünde bulundurabileceğiniz bazı seçenekler:
Sanal oyun buluşmaları: Google Hangouts’u (veya tercihinize göre Zoom) seçin ve çocuklarınızın arkadaşlarının ebeveynlerine davet yollayın. Oyun buluşmaları için evinizde önceden ayarladığınız bir yerde tablet, bilgisayar veya Alexa Show/Facebook Portal ile hazır olun. Oyun buluşmalarının karmaşık olmasına gerek yok: Çocuklar, sohbet ederken birlikte boyama yapabilir, kitap okuyabilir veya ebeveynler bir aktiviteyi yönlendirebilir.
Çocuklar için yaratıcı atletik aktiviteler: Çocuklarınızı Cosmic Yoga, Art Hub for Kids veya Go Noodle gibi ücretsiz çevrimiçi derslere kaydedin. Bunları normal günlerde okul sonrası aktiviteleri yapıyor olabilecekleri zamanlara ayarlayın. Sadece arka bahçede futbol veya yakalamaca oynamak olsa bile her gün egzersiz yapmalılar.
Ebeveyn grupları: Yakın olduğunuz birkaç aile daha bulun ve ortak bir kaynak havuzu oluşturun. Bunlar yemek planları, aktivite programları veya ders planları olabilir.
Kendiniz için kitap kulübü veya spor müsabakaları seyretme geceleri: Sosyal, aktif ve bağlantıda kalmak yetişkinler için de oldukça kritiktir. Bir kitap kulübü veya spor yapma/TV izleme kulübü oluşturun (henüz oluşturmadıysanız). Herkesin birlikte izleyebilmesi için tarihi takvimlerine yerleştirin ve bir görüntülü arama ayarlayın. Dışarıda bir koşuyla, evde dolaşarak veya çevrimiçi seçenekleri kullanarak egzersizlerinizi devam ettirin. Evinizin yakınlarında ailenizle yapacağınız bir yürüyüş bile harikalar yaratabilir.
Kendi bölgelerimize şu an her zamankinden daha fazla güvenmeliyiz. Yaşanan bu krizin doğası, sorumluluklarımızı iş veya ev ortamlarında devam ettirirken birbirimize yardımcı olacak güvenli ve sorumlu yollar bulmamızı gerektiriyor. Sorumluluk paylaşmak, saatli çalışanlar veya sağlık çalışanları gibi özellikle ek yardıma ihtiyaç duyabileceklere destek olmak için kendi bölgenize, içinde bulunduğumuz durumda toplumunuzdaki diğer ebeveynlere güvenin. Her şeyin tamamen yolunda gitmeyebileceğini ve her zaman yüzde 100 üretken olamayacağınızı kabul edin. Ancak beklentilerinizi düşürerek ve esnek bir yaklaşım ve çeviklikle hepimizin nasıl uyum sağlayabildiğine hayran kalacaksınız. Umarım bu krizden çok daha güçlü ve işbirliği içinde çıkarak ebeveynliğe yönelik eski bir yaklaşıma modern bir soluk getirebiliriz.