100 yılı geride bırakan Anadolu Sigorta, köklü geçmişinden aldığı güçle sadece sigortacılığın bugünü değil, aynı zamanda geleceğini şekillendiriyor. Dijitalleşmenin ve verinin stratejik bir avantaja dönüştüğü bu yeni çağda, şirketin dönüşüm yolculuğu klasik bir teknoloji yatırımı hikâyesinin ötesinde, kurumsal kültürün veriyle yeniden inşa edildiği örnek bir başarı öyküsüne dönüşüyor.
Anadolu Sigorta’nın bu yolculuğu; yeni nesil iş zekâsı araçlarıyla karar alma süreçlerini hızlandıran, iş birimlerinin analiz ihtiyaçlarına anında yanıt verebilen ve kurumsal verimliliği artıran çevik bir yapının temellerini attı. Bu stratejik dönüşümün merkezinde ise, güçlü kullanıcı deneyimi, esnek entegrasyon kabiliyeti ve düşük kod yaklaşımıyla fark yaratan Qlik Sense ve yerel iş ortağı BI Technology yer alıyor.
Röportajımızda, Anadolu Sigorta CIO’su Korhan Kuyu ile bu teknolojik dönüşüm sürecinin nasıl şekillendiğini, hangi zorluklarla karşılaşıldığını ve elde edilen somut kazanımları kurumun deneyimleri üzerinden derinlemesine keşfedeceğiz.
Veri analitiği ve yapay zekâ gibi teknolojiler, sigortacılığın geleceğini nasıl dönüştürüyor? Anadolu Sigorta olarak bu dönüşümde nasıl bir vizyon benimsiyorsunuz?
Geleceğin sigortacılığı, veriyi stratejik bir varlık olarak gören kurumlarla şekillenecek. Anadolu Sigorta olarak, veri analitiği ve yapay zekâ yatırımlarımızla yalnızca operasyonel mükemmeliyeti hedeflemiyoruz; aynı zamanda riskleri daha iyi yönetebilen, müşterilerine kişiselleştirilmiş çözümler sunabilen ve pazarda fark yaratan bir yapı kuruyoruz. Veri odaklı dönüşüm yolculuğumuz, karar alma süreçlerinde hız ve isabet sağlarken, yeni iş modellerinin geliştirilmesine ve sürdürülebilir rekabet avantajı yaratılmasına da zemin hazırlıyor. Amacımız, sigortacılıkta geleceğin dinamiklerine bugünden yön verebilmek.
Peki Anadolu Sigorta olarak BI Technology ile nasıl tanıştınız ve Qlik çözümünü tercih etme süreciniz nasıl gelişti?
Bilgi teknolojileri alanında stratejik kararlarımızı şekillendirirken, dünyanın en saygın araştırma ve danışmanlık şirketlerinden biri olan Gartner’ı önemli bir referans olarak görüyoruz. Gartner’ın Magic Quadrant analizlerinde lider konumda yer alan üç platformu kapsamlı şekilde değerlendirdik. Daha önce farklı bir ürününü başarıyla entegre ettiğimiz Qlik ailesi, bu projede de güçlü bir aday olarak öne çıktı. Süreç boyunca ihtiyaçlarımızı derinlemesine anlayan ve çözüm odaklı yaklaşımıyla bize eşlik eden Qlik Sense’in Türkiye distribütörü BI Technology, güvenilir bir iş ortağı olarak yol arkadaşımız oldu.
Bu projeye başlarken karşılaştığınız en büyük zorluklar ve çözüm bekleyen ihtiyaçlar nelerdi?
Projeye başlarken karşılaştığımız en önemli zorlukların başında, kısıtlı zaman içerisinde yüksek performans sunabilecek, esnek ve kullanıcı dostu bir raporlama altyapısı oluşturma gerekliliği geliyordu. Kurum içi kullanıcılarımızın farklı ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebilecek, düşük kod (low-code) yaklaşımıyla hızlıca devreye alınabilecek bir çözüm arayışındaydık. Aynı zamanda, veriye farklı perspektiflerden erişim imkânı sunan, güçlü ve dinamik filtreleme kabiliyetine sahip bir yapıya duyulan ihtiyaç da kritik bir beklentiydi. Bu doğrultuda hem teknik yeterlilikleri hem de kullanım kolaylığıyla bu ihtiyaçlara en uygun yanıtı verebilecek platformlara yöneldik.
Qlik'in sunduğu hangi özellikler sizi en çok etkiledi ve neden bu çözümü tercih ettiniz?
Qlik’i tercih etmemizde etkili olan en önemli unsurlar; platformun sunduğu yüksek performans, analitik esneklik ve güvenilir kurumsal yaklaşım oldu. Ayrıca Qlik’in, veri analitiği alanında geleceğe dönük yapay zekâ yatırımlarıyla öne çıkması, uzun vadeli teknoloji vizyonumuzla güçlü bir uyum sergiledi. Uygulama süreci boyunca çözüm ortağı ekibin sağladığı teknik yetkinlik, güven veren iletişim ve iş birliği kültürü de kararımızı pekiştiren faktörler arasında yer aldı.
Projenin hayata geçirilmesi sürecinde en kritik aşamalar nelerdi? Beklentilerinizle karşılaştırıldığında süreç nasıl ilerledi?
Projenin hayata geçirilmesi sürecinde en kritik aşamalardan biri, tasarım sürecini hızlandırmak ve farklı yetkinliklere sahip ekip üyelerini koordineli şekilde sürece dahil etmekti. Biz hem teknik hem de iş birimi perspektifini kapsayan çok disiplinli bir yaklaşım benimsedik. BI Technology ile yürüttüğümüz iş birliği, projenin tüm aşamalarında güven veren bir yapı sundu. Sürecin planlandığı şekilde ilerlemesinde, onların deneyimi ve çözüm odaklı yaklaşımı önemli bir rol oynadı. Güçlü bir iş ortağıyla çalışmanın avantajlarını her adımda hissettik.
Proje sürecinde karşılaştığınız zorlukları nasıl yönettiniz ve bu süreçte iş ortağının sağladığı destek nasıl bir fark yarattı?
Proje sürecinde karşılaştığımız zorlukları, hem iç ekiplerimiz arasındaki güçlü koordinasyon hem de doğru çözüm ortaklarıyla kurduğumuz iş birliği sayesinde etkin bir şekilde yönettik. Bu anlamda BI Technology’nin sağladığı destek sürece önemli bir değer kattı. Alanında yetkin ve deneyimli bir kadroya sahip olmalarının yanı sıra, güçlü iletişim becerileri ve çözüm odaklı yaklaşımları sayesinde projenin her aşamasında güven veren bir ortak oldular. Finansal kaygılardan ziyade başarının sürdürülebilirliğine odaklanmaları, onları farklılaştıran en önemli unsurlardan biri oldu.
BI Technology ile çalışmanın en büyük avantajları nelerdi? Aldığınız destek ve raporlama süreçleri beklentilerinizi nasıl karşıladı?
BI Technology ile çalışmanın en büyük avantajlarından biri, ihtiyaç duyduğumuz her anda aldığımız hızlı ve nitelikli destektir. Hem teknik derinliğe sahip olmaları hem de kullanıcı deneyimini gözeten tasarım odaklı yaklaşımları sayesinde, raporlama süreçlerimizde yüksek memnuniyet sağladık. Projeye yalnızca bir teknoloji sağlayıcısı olarak değil, aynı zamanda stratejik bir iş ortağı olarak katkı sunmaları, beklentilerimizin ötesinde bir deneyim yaşamamıza olanak tanıdı.
Proje sonunda hangi somut kazanımlar elde edildi?
Proje sonunda elde ettiğimiz en önemli kazanımlardan biri, platformun kurum genelinde oldukça hızlı benimsenmesi oldu. Kullanıcı dostu arayüzü ve sunduğu esnek analiz imkânları sayesinde, günlük aktif kullanıcı sayımızda yüzde 45 oranında bir artış gözlemledik. Bu da sadece teknik değil, aynı zamanda kültürel bir dönüşümün başarıyla gerçekleştiğine işaret ediyor.
Ayrıca, iş birimlerimizden gelen yeni raporlama ve analiz taleplerinde belirgin bir artış yaşandı. Genellikle bu tür platformlarda, kullanıcılar verim almadıklarında yeni talepler oluşturma eğiliminde olmazlar. Bu nedenle, gelen taleplerin sayısındaki artış, uygulamanın hem benimsenme düzeyini hem de sağladığı kurumsal faydayı somut olarak ortaya koyuyor.
Gelecekte is zekâsı ve veri analitiği alanında Anadolu Sigorta olarak ne gibi yatırımlar yapmayı ve gelişimler sağlamayı planlıyorsunuz?
Sigortacılık, veri açısından son derece zengin ve çok boyutlu bir sektördür. 100. yılımızı kutladığımız bu dönemde, Anadolu Sigorta olarak temel vizyonumuz, köklü geçmişimizi geleceğe taşıyacak yenilikçi ve veri odaklı stratejiler geliştirmektir. Bu doğrultuda, veri analitiği yatırımlarımız uzun yıllardır kurum kültürümüzün bir parçası olarak gelişmeye devam ediyor. Özellikle suistimal tespiti, müşteri analitiği ve sağlık sigortacılığı alanlarında güçlü analitik modeller geliştirdik; bu modelleri daha da ileriye taşıyarak kişiselleştirilmiş sigortacılığa katkı sağlamayı hedefliyoruz.
Gelecek dönemde, bu modellerden elde edilen içgörülerin Qlik - NETA yaklaşımıyla anlamlandırılarak doğrudan şirket stratejilerine entegre edilmesini amaçlıyoruz. Ayrıca, Qlik’in Insight Advisor teknolojisi ile “veriyle sohbet et” vizyonunu hayata geçirerek analitik süreçlerimizi daha sezgisel ve erişilebilir hale getirmek önceliklerimiz arasında.
Yapısal olmayan verilerin de karar alma süreçlerine entegre edilmesi için Data Lakehouse mimarileri üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Tüm bu yatırımlarla hedefimiz, veri odaklı iş yapış biçimimizi kurumsal verimlilik, müşteri deneyimi ve stratejik uyum açısından daha da ileri taşımak.
Bu yolculuğu yaşamış bir kurum olarak, veri odaklı dönüşüm sürecine adım atmak isteyen firmalara en önemli tavsiyeniz ne olurdu?
Benzer bir dönüşüm sürecine girmeyi planlayan kurumlar için en önemli tavsiyemiz, sürece sağlam bir fotoğrafla başlamalarıdır. Mevcut raporlama yapısının detaylı bir şekilde analiz edilmesi, özellikle ana raporlar üzerindeki mükerrerliklerin tespiti ve giderilmesi, dönüşümün verimli ilerlemesi açısından kritik öneme sahiptir.
Bununla birlikte, kullanıcı geri bildirimlerini dikkate almak ve projeyi tetikleyen ihtiyaçları yalnızca başlangıçta değil, süreç boyunca sürekli gözden geçirmek, değişen dinamiklere uyum sağlamada önemli bir avantaj yaratır. Dönüşümün başarılı bir şekilde yönetilebilmesi için proje yönetimi olgunluğu yüksek bir yaklaşıma ihtiyaç vardır.
Elbette, bu sürecin en belirleyici unsurlarından biri de güçlü bir iç ekip yapısı ve vizyonunuzu anlayan, sizinle aynı hedeflere odaklanan bir iş ortağıyla yola çıkmaktır. Bu iş birliği, sadece teknik değil aynı zamanda stratejik uyumu da beraberinde getirir.
