Stuart Leslie

Barratt London Uluslararası Satış ve Pazarlama Direktörü 

“Sürdürülebilirliği Geliştirmemize Yardımcı Olacak Yeni Teknolojileri Araştırıyor ve Test Ediyoruz.”

2 Ekim 2023, Pazartesi

İngiltere gayrimenkul şirketi Barratt London ile Türk yatırımcılar için ne gibi yatırım stratejileri sundukları, gayrimenkul sektöründe belirsizlik dönemlerinde risk yönetimini nasıl gerçekleştirdikleri ve sürdürülebilirlik yaklaşımları üzerine konuştuk.

Türk yatırımcıların Londra'daki konutlara karşı ilgisini artıran nedir?

Londra'da lüks mülk arzında temel bir eksiklik var ve bu da fiyatların yüksek kalmaya devam ettiği ve kira getirilerinin de arttığı anlamına geliyor. Türk yatırımcılar yatırım konusunda oldukça bilgili, istikrarlı ve güçlü bir piyasada güven ve belki de 20 ila 30 yıl boyunca uzun vadeli büyüme arıyorlar. Dolayısıyla bu tür alımlar genellikle daha çok aile için ve miras olarak kalabilecek uzun vadeli servet yaratmaya yardımcı olmak amacıyla yapılıyor.

Londra'da konut almayı düşünen Türk yatırımcılar için müşterilerinize ne gibi yatırım fırsatları ve stratejiler sunuyorsunuz?

Barratt London olarak, insanların içinde mutlu bir şekilde yaşayabileceği, parasının karşılığını veren konutlara inanıyoruz. İster mülk sahibi olsunlar isterse de başkalarının yaşaması için kiralasınlar, mülkleri paralarının karşılığını verecek şekilde inşa etmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla piyasadaki rakiplerimiz ile karşılaştıracak olursak, genellikle çok iyi fiyatlandırma yaptığımızı söyleyebiliriz. Bu da kira getirilerinin mümkün olduğunca yüksek olduğu ve kısa bir süre içinde sermaye artışı için bir fırsat olduğu anlamına geliyor. Gerçekten de Türk alıcılar Londra piyasasına girerken, eğer piyasayı biliyorlarsa genellikle bir okul ya da aşina oldukları bir yerin yakınında bir konum seçiyorlar. Fakat durum böyle değilse, o zaman en iyi kira getirilerini ve mümkün olan en iyi yatırım getirilerini arıyorlar. Bu noktada Barratt London ekibi müşterilere, bir sonraki yenilenme ve ulaşım iyileştirme alanlarının nerede olduğu ve önümüzdeki yıllarda kira değerlerindeki en çok artışların nerede olabileceği konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Risk yönetimi hakkında sormak istiyorum. Gayrimenkul yatırımı risk taşır. Müşterilerinizin çıkarlarını korumak için nasıl önlemler alıyorsunuz, ne gibi stratejileriniz var?

Öncelikle, yeni bir pazara yatırım yaparken iyi bir itibara sahip olan ve ürünün teslim edilebilirliği konusunda büyük bir güvene sahip olan geliştiriciye yatırım yapmak önemlidir. Finansal olarak son derece güçlüyüz. Banka hesaplarımızda bir milyar poundun üzerinde nakit mevduatımız var, bu da projelerimizi son derece güvenli kılıyor. Geliştireceğimiz bir projede teslim tarihi ne ise o zaman diliminde teslim ediyoruz. Ürünün teslim edilebilirliğine duyulan güven çok önemli. Ayrıca, müşterilerimiz için yeni inşa edilmiş mülklerimiz üzerinde birtakım garantilerimiz var. Demirbaşlar ve donanımlar için iki yıl garanti sunuyoruz. Satın aldığınız konutu kiraya verdiğinizi düşünelim. Mülkle ilgili bir sorun oluşursa ev sahibi olarak bununla uğraşmak zorunda değilsiniz. İlk iki yıl boyunca müşteri hizmetleri ekibimiz her şeyle ilgileniyor. Ayrıca bağımsız bir sigorta poliçesi olan, binanın yapısını kapsayan 10 yıllık bir garantimiz var. Ek olarak, bir müşteri plan dışı satın alımı yaptığında ve parayı depozitoya yatırdığında, şayet projeyle ilgili bir sorun meydana gelirse paralarını geri alabileceklerine dair bir garantimiz de bulunuyor.

Sürdürülebilirlik günümüz iş dünyasında temel odak noktalarından biri olarak öne çıkıyor. Projelerinizde sürdürülebilirliğe yaklaşımınız nedir ve bu yaklaşım Londra'nın gelecek vizyonuyla nasıl örtüşüyor?

Tüm projelerimizde sürdürülebilirlik konusunda çok net ve yapılandırılmış bir yaklaşımımız var. Bu, mükemmel tasarım ve çevreden en iyi şekilde nasıl yararlanılacağını anlamakla başlıyor. Temel ölçütlerimiz var; doğayı koruyarak biyoçeşitlilikte artış yaratmak ve lokasyonu sadece sakinlerimizin yaşamak istediği değil, aynı zamanda yerel hayvanların ve doğanın da gelişmek istediği bir yer haline getirmek. Bunu yapabilecek yeterliliğe sahibiz. Birleşik Krallık'ın en büyük konut üreticisi olarak, sadece finansal değil aynı zamanda bağlantılarımız da dahil olmak üzere elimizde büyük bir kaynak var. Salford Üniversitesi ile işbirliği içinde yürüttüğümüz "Zed House" adlı bir projemiz var. Bu projede sürdürülebilirliği geliştirmemize yardımcı olacak yeni teknolojileri araştırıyor ve test ediyoruz. Aslında kontrollü bir ortamda sıcaklıkları değiştirebileceğimiz bir ev inşa ettik ve yeni teknolojileri test edebiliyoruz. Biraz açmak gerekirse, güneş enerjisinden yeni ısıtma sistemlerine, hatta elektrikli araçlarla enerji yükü dengelemeye kadar her şey. Dolayısıyla sadece en heyecan verici teknolojiye değil, tüm projelerimize ve geliştirmelerimize entegre edebileceğimiz teknolojiye bakmamız büyük önem taşıyor. Yeni bir teknolojiyi her yıl 17 bin veya daha fazla mülke entegre edebiliriz. Enerji tasarrufu sağlayan, zamana karşı dayanıklı ve sürdürülebilir teknolojiler arıyoruz.

Pandemi, evden çalışma ve gayrimenkul tercihleri gibi önemli değişimleri beraberinde getirdi. Barratt London bu değişikliklere nasıl uyum sağladı ve bunların konut geleceğini nasıl etkilediğini düşünüyorsunuz?

Pandemi süreci ile ortaya çıkan trendler, insanların daha fazla dış alan, daha fazla sosyalleşme ihtiyacı ve aynı zamanda evden çalışma arayışı oldu. Aslında dört yıl önce odağımızı Londra'nın merkezinden, Londra'nın merkezine kolayca gidip gelinebilecek üçüncü ve beşinci bölgelerdeki kilit konumlara kaydırdık. Müşterilerimize daha fazla yeşil alan, daha fazla toplumsal tesis sunduk. Hizmet sağlayıcılarla yıllardır geliştirdiğimiz çok iyi ilişkilerimiz var. Bu nedenle tüm konutlarımızda fiber ağı sunabiliyoruz ve bu da evden çalışmanın olmazsa olmazı. Süreçten sonra trendler değişti. Bazı insanlar ofise, yani Londra'ya geri dönüyor. Bu nedenle Londra'nın merkezine doğru olan ulaşım bağlantılarında işe gidip gelme süresi gerçekten çok önemli. Bununla birlikte pandemi nedeniyle konutlara yönelik bastırılmış talepte büyük bir artış gördük. Yani insanlar konut satın alamıyorlardı, hareket etmiyorlardı ve hükümet konut satın alımında vergi tatiline giderek piyasayı canlandırdı. Böylece talebin gerçekten artmaya başladığını gördük. Şu anda manşetlerde fiyatların düştüğünü duyuyoruz ama aslında hala pandemi öncesi fiyatların çok ilerisindeyiz. Emlak fiyatları artmaya devam ediyor. Emlak piyasasında yapay bir artış oldu ve bu artışın Londra emlak piyasasında artık normalleşmeye başladığını söyleyebiliriz.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş