Mustafa Yılmaz

Konica Minolta Türkiye Genel Müdürü 

Suhara Kiyotaka

Konica Minolta Avrupa Başkanı 

“İş ortaklarımızın, dijital çağın şampiyonu olmaları amacıyla çözümler sunuyoruz.”

3 Mayıs 2024, Cuma

Konica Minolta Türkiye Genel Müdürü Mustafa Yılmaz ve Konica Minolta Avrupa Başkanı Suhara Kiyotaka ile Avrasya Teknoloji Merkezi’nin açılışına dair stratejik hedefleri ve müşteri memnuniyeti ve pazar payı artışı gibi ana hedeflere nasıl katkı sağlayacağı üzerine konuştuk.

Konica Minolta'nın Avrasya Teknoloji Merkezi'nin açılışıyla birlikte şirketin bölgedeki stratejik hedefleri nelerdir?

Geçmişe baktığımızda bize ait geçmişimizi kayıt altına alan fotoğraf makinelerinden farklı olarak markanın günümüzde ve geçmişte hayatımıza dokunan birçok özelliğinin olduğunu seve seve paylaştığımız bir süreçteyiz. Çünkü 150 yıl önce bizi harekete geçiren amaç, şimdiki stratejik hedefe çok da uzak değil.  Konica Minolta şirketimizin ana faaliyet konusu dijitalleşme üzerine kurgulandı. Dijitalleşme kavramı, sektörümüzün direk kalbinden geçen bir kavram kuşkusuz. En temel tanımıyla, dijitalleşen bu dünyada “kağıt kullanmamak” olarak basit bir tanımla açıklayabiliriz dijitalleşmeyi. İnsanlar arasında da yaygın bir tanım bu, eğer bir firma kağıt kullanmıyorsa “dijitalleşiyordur” algısı var. Doğru da bir kanaat. Biz de kağıt baskı makineleri üreten global bir firma olarak, bu alandaki dönüşümümüzü tüm dünya ile eş zamanlı yeni kodlarımızla paylaşıyoruz. İstanbul’un Ataşehir ilçesinde iş dünyasının kalbinde hayata geçirdiğimiz bu merkezi, bütün iş birimlerimizi tek bir noktadan yönetme stratejisi ile yeni deneyimler kazanmak adına genel merkez haline getirdik. 6 bin m²lik kapalı alanda konumlanan bu alanın iki bin 500 m²lik kısmı, yalnızca müşteri deneyim merkezine ayrıldı. İçinde bir adet ışık ve renk ölçüm laboratuvarı, üç adet showroom, yedi iş kolu, 50’den fazla marka, 100’den fazla yazılım, 300’den fazla da cihaz modeli bulunuyor. Geleceğin iş dünyasına her gün farklı bir alanda yenilik katmaya bu merkezden devam edeceğiz. Örneğin kağıtsız ofis yaklaşımı vizyonumuz ile “Akıllı Bilgi Yönetimi” çözümlerine yapay zekayı daha çok entegre ettik. MCS olarak adlandırdığımız doküman yönetimi iş kolunda 10’dan fazla yazılım ile müşterilerimizin kağıt baskı adedini en aza indirmeyi hedefliyoruz. Bilhassa pandemi sonrasında yaşanan büyük değişim ile MFP baskı adetlerimizi yüzde 30 oranında azaltmayı başardık. Nefes alamayacağımız bir dünya düşünülebilir mi? Asla. İnsanlık gelecekte daha rahat nefes alsın diye bu konuya çok önem veriyoruz. Bizi izleyen herkese de ortalama büyüklükte bir şirketin aylık yaklaşık 10 ağaç büyüklüğünde kağıt sarfiyatı olduğunu tekrar hatırlatmak ve baskıyı azaltmaları konusunda tavsiyede bulunuyorum. Ayrıca video analiz yazılımlarımızda AI araçlarını kullanıyoruz. Gerek üretim bantları gerekse çalışan sağlığı güvenliğini bu teknolojimiz sayesinde öne alabiliyoruz. Renk ve ışık ölçüm cihazlarımız ile üretkenliği arttırmak için eşsiz fırsatlar sunuyoruz.

Konica Minolta'nın teknoloji deneyim merkezi, şirketin BT dünyasına hızlı bir giriş yapmasını sağlayacak önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu merkezin faaliyete geçmesiyle projelerinizi hangi teknoloji alanlarında önceliklendirmeyi planlıyorsunuz?

2000’li yılların başından beri yüksek teknolojiye sahip ülkelerde sistemlerin hayata geçmesi bizim gibi ülkelere kıyasla daha kolaydı. 2010 yılından itibaren bu durum dünyada hızla dikkat çeken bir kavram oldu ve bazı değişimlere uğradı. 2010’lu yıllardan itibaren Konica Minolta anlayışı, BT dünyasının ve dijitalleşmenin karşısında değil, aksine bu rüzgarı ardına alarak bu konu ile eş zamanlı hareket etmeyi kendine ilke edindi ve neler yapacağını düşünmeye başladı. Pandemi süreci bu girişimde önemli bir zemin oldu. Konica Minolta’nın, teknolojinin hemen hemen her alanında çok geniş ürün yelpazeleri var. Yeni teknoloji merkezimiz, tüm bu ürünlerin tek bir merkezden sunumunu kolaylaştıracağı gibi, konusunda uzman kişiler eşliğinde insan deneyimi sunmamıza da olanak sağlayacak. Dijital Ofis, Profesyonel Print, Video Güvenlik, Ölçüm Teknolojileri gibi Türkiye pazarına direkt dokunduğumuz sektör çeşitliliğinden bahsetmemiz mümkün. Konica Minolta Türkiye Avrasya Teknoloji Merkezi olarak adlandırdığımız bu kampüste öncelikle sağlık, tekstil, video güvenlik ve baskı sektörlerine yönelik ürünleri değerli distribütörlerimiz aracılığı ile anlatmayı düşünüyoruz. Bu durum bizi tercih edenlere farklı noktalardan dokunmamıza olanak sağlıyor.

 

Yeni merkezin şirketin küresel stratejilerine nasıl bir katkı sağlamasını öngörüyorsunuz?

Geçtiğimiz sene bizim için çok önemli bir yıldı. Cumhuriyetimizin 100’ üncü yılı ile Konica Minolta’nın 150’ inci yılını birlikte kutladık. Konica Minolta aslında Japonya merkezli ve 49 ülkede ofisleri bulunan çok uluslu bir yapı. Markanın yolculuğu 150 yıl önceye dayanıyor. Bu hikaye temelde “işleri farklı görme ve yapma” vizyonuyla başlıyor. Toplumun ve dünyanın iyiliği için yenilikler sunuluyor. 150 yıl önce bizi harekete geçiren amaç, şimdi daha yenilikçi bir vizyonla ilerlememizi sağlıyor. İş ortaklarımızın, dijital çağın şampiyonu olmaları amacıyla çözümler sunuyoruz. Anılarımızı kaydeden fotoğraf makinelerinden farklı olarak markanın günümüzde ve geçmişte hayatımıza değinen birçok özelliği var.

Örneğin;

  • İlk insanlı uzay uçuşunu gerçekleştiren Apollo 7’de Konica Minolta’nın ürettiği mercekler kullanılmış.
  • Dünyanın ilk renkli fotokopi makinesi 1970’li yıllarda Konica Minolta tarafından geliştiriliyor.
  • Bu mihenk taşlarının ötesinde sağlık sektörü için röntgen cihazları, endüstriyel basım endüstrisi için ink-jet baskı teknolojileri, video güvenlik kameraları, etiket ve tekstil baskı makinaları, MCS doküman yönetimi yazılımları, Forxai video analiz yazılımları, ışık ve renk ölçüm cihazları ve sayamadığım daha birçok ürün gibi Konica Minolta çatısı altında üretilen tüm bu yenilikçi fikirlerin Türk pazarı ile buluşması bize mutluluk veriyor.

Konica olarak birçok ilkin içerisinde yer almanın gururunu da yaşıyoruz.

Geçmişte fotoğraf makineleri aracılığı ile kişilerin hayatında iz bıraktık. Birçok öğrencinin okul anılarında biz vardık. Çok severek kullandığınız birçok ürünün ambalaj baskıları, Konica Minolta baskı teknikleriyle basıldı. Yaşamımızı koruyan sağlık çalışanları veya bilim insanları Konica Minolta’ nın akıllı ayna isimli ürünleriyle özellikle pandemi döneminde hem kendilerini hem de iş yerlerini koruyabildi. Bu ruh, Konica Minolta’da geleneksel olarak zaten var amacımız bu geleneğe katkı sunmak ve eski ruhu yeni zamanın kodlarıyla daha kolay, pratik ve insan yarına geliştirmek. Konica Minolta bugün 150 ülkede 39 binden fazla çalışanı olan küresel bir şirket olarak çevresel, sosyal ve yönetim bazında sorumluluklarını ciddiye alıyor. Gelişmeye devam eden ve toplumun ve bireylerin sürdürülebilir büyümesinde katkı sunan, sağlam ve yenilikçi bir şirket olmayı hedefliyoruz ve bu hedefi gerçekleştirmek için Çevresel, Sosyal ve Yönetimsel çerçeve kullanıyoruz. Tüm bu çözümleri sunmaktan çok büyük mutluluk duyuyor, ekibimiz adına yaptığımız çalışmalarla hem global bir kültürün parçası olmanın hem de ülkemiz insanına dokunabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Bu merkezin, müşteri memnuniyeti ve pazar payı artışı gibi ana hedeflere nasıl katkı sağlayacağını öngörüyorsunuz?

Türkiye dinamik işgücü ve ekonomisi ile gelecek tasarısında çok önemli bir yerde konumlanıyor. Kendi işimden örnek vermek gerekirse dijital dönüşüm çözümlerimiz arasında en çok ilgi çeken yazılım ürünümüz Ankara Teknokentte G-Soft isimli lokal partnerimiz ile geliştirdiğimiz Trustee yazılımı oluyor. Müşterilerimiz için çok daha esnek kullanım imkanı sunan bu yazılımı, yakın bir süre içinde yurtdışına ihraç etmeyi planlıyoruz.

Yine benzer şekilde Türkiye’ deki bir holdingimiz ile yeni bir baskı teknolojisi üzerinde çalışıyoruz. Master planları tamamlanan projemizi yine yakın bir tarihte yurtdışına ihraç etme planlaması yapıyoruz. Kısaca şunu söylemekte fayda görüyorum, ülkece fazla duygusal bir yapımız var ve negatif olaylara daha çok odaklanıyoruz. Halbuki gelecek için elimizdeki fırsatlar bizleri fazlası ile mutlu etmeye yeter de artar.

Bir teknoloji şirketi olarak bilhassa gençlere ve kadın çalışanlara yatırım yapmak bizim için öncelikli. Gençleri ve kadınları anlamak hem yöneticileri hem de kurumların ilerleyişini artırıyor.  Bu ülkenin gençleri, geleceklerine küsmesinler, geleceklerini sağlam temeller üzerine inşa etsinler istiyoruz. Bu kapsamda da Nisan ayında açılışını gerçekleştirdiğimiz “Avrasya Teknoloji Merkezi”nde genç istihdamına büyük bir katkı sunmayı amaçladığımız, nitelikli eğitim programlarını hayata geçireceğiz.

Değişime önce kendimizden başlıyoruz, Konica Minolta’nın Avrupa organizasonu içindeki en genç MD Türkiye’ den. Ayrıca organizasyonumuz içinde 4 kadın yönetici ile yine Avrupa’ da üst sıralardayız. Türkiye organizasyonumuz içinde çeşitli sosyal ve kültürel aktiviteler düzenleyerek gençlere yeni nesil bir çalışma ortamı sunmaya çalışıyoruz. Kadın çalışan istihdamını artırmak için stratejiler geliştiriyoruz, iyi refah ve sağlık kapsamında Japon menşeili bir şirket olarak kendi bünyemizde bir aikido akademisi kurduk. Haftada 2 kez Sedat Ilgar Sensei gelip bize kendi dojomuzda özel ders veriyor. “We Move Power” diyerek birbirimizden güç almayı oldukça önemsiyoruz. Bu konuda Pazarlama Müdürümüz Özge Hanım oldukça deneyimli (1.dan Aikiodocu) 2023 yılı içinde Avrasa Teknoloji Merkezi olarak adlandırdığımız yeni lokasyonumuza taşındık. Nisan ayında açılışını gerçekleştirdiğimiz bu alan Avrupa’da baya ses getirdi.

Avrupa bölgesel merkezimiz Almanya’ya bağlı olarak yürütülüyor, Türkiye ise markanın Avrasya bölgesine erişimi konusunda merkezi bir konum üstleniyor. Özellikle İstanbul Havalimanı ile de Türkiye, EMEA bölgesi başta olmak üzere Afrika ülkelerine de ulaşılmasını kolaylaştırıyor. Türkiye’nin lokasyon olarak Avrupa’ya kıyasla erişiminin daha kolay ve merkezi olması, artan iş hacmi, gelişen iş birlikleri, nitelikli çalışan gücüyle cazip bir merkez oldu.

Bölgesel hedefler dışında şüphesiz ki yeni kampüsümüz, Türkiye ve bölge üreticilerinin Dijital Dönüşümü’ ne ve Endüstri 4.0 hedeflerine ulaşmaları kolaylaştıracak. Kağıtsız ofis yaklaşımı ile firmaların Dijital Transformasyon yolculuğunu destekleme misyonunun bizzat tecrübe edileceği bu kampüs, Türkiye ekonomisine yıllık 100 milyon Euro’luk katkı sağlayacak donanıma sahip.

Amacımız bulunduğumuz merkezde global ölçekte çözümler sunmanın ötesinde, birçok ilkin içerisinde yer almanın özgüvenini gelecek kuşaklara aktarmaktır. 85 milyonluk bir ülkede yaşamak, büyüyen bir Türkiye pazarında var olmak demek. Bu anlamda Konica Minolta Business Solution Avrupa Başkanı Sayın Suhara Kiyotaka da bizleri bölgemizde büyük bir istek ve sempati ile destekliyor…

Suhara  Kiyotaka’ya yönelik olarak, Harvard İşletme Okulu’nda MBA eğitimi almak, bir lider olarak kariyerinizde size nasıl yol gösterdi, iş yönetiminde ilerlemek için bizimle paylaşabileceğiniz üç önemli kazanım nedir?

İlk önemli kazanım, işletme alanında temel altyapıyı edinmek. İşletme okulunda iki yıl içinde öğrendiğim temel kazanımlar arasında pazarlama, muhasebe, finans ve üretim yönetimi gibi konular yer alıyor. Diğer önemli kazımsa network. Harvard İşletme Okulu küresel ve çok güçlü bir network’e sahip. Nereye giderseniz gidin, hangi endüstride olursanız olun mezunlarla tanışabilirsiniz. Yani bu soruya en önemli iki kazanımım temel altyapı ve network diye cevap verebilirim.

Paylaş:

Bu içeriği beğendiyseniz daha fazlası için ücretsiz üye olun!

SEÇENEKLERİ GÖRÜNTÜLE

Sınırsız Erişime Sahip Olmanın Tam Zamanı

HBR Türkiye içeriğine bir yıl boyunca tüm platformlardan erişin!
ABONELİĞİMİ BAŞLAT

Tüm Arşive Gözatın

Paylaş