Sahici ve Samimi Sohbetler canlı yayın serimizin bu bölümünde L’Oréal Türkiye Ülke Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen ile liderlerin iş-yaşam dengelerindeki motivasyonlarını, kendilerine ilham verenleri, hayatlarındaki önemli değer yargılarını ve çok daha fazlasını konuştuk.

Pandeminin etkisiyle iş dünyasının çeşitli meydan okumalarla karşı karşıya kaldığını ve liderler başta olmak üzere bütün paydaşların köklü bir değişim sürecinden geçmeye başladığını görüyoruz. Günümüzdeki iş dünyasına bakıldığında kozmetik sektöründe önemli bir rekabet ortamının oluşmaya başlandığını ve organizasyonların insanları daha sağlıklı, güzel ve canlı göstermek için hızlı tüketim ve inovasyon gibi dinamikleri kullanarak başarılı bir yol haritası çizmeyi hedeflediklerini belirten Sinem Sandıkçı Gökçen, L’Oréal’i bir tekno-güzellik şirketi olarak tanımlamaya başlamalarıyla tüketicilerin ihtiyaçlarına hızlıca cevap veren akıllı güzellik ürünleri ve hizmetler yarattıklarını ve hem kişiselleştirilmiş kozmetik hem de evde cilt bakımı alanlarında devrim niteliğinde yenilikler sunduklarını söylüyor. Yeni rol modellerin, şefkatli liderlik ve kız kardeşlik kavramının kurumların gündeminde yer almaya başlanmasıyla kadın yöneticilerin iş-yaşam dengelerini kurma süreçlerinin eskiye kıyasla daha da kolaylaştığının farkındayız. Pandemi döneminde liderlere karar yetkisini tamamen ellerinde bulundurma, ekipleriyle net iletişim kurma ve onların önceliklerini koruma gibi çeşitli sorumluluklar yüklendiğini vurgulayan Gökçen, hem bir anne hem de bir yönetici olarak iş-özel hayat arasındaki dengeyi sağlama aşamasında öz şefkati hayatının odağına aldığını ve bu süreçte bedenini zinde tutmak için pilates yaptığını, mental olarak iyi hissetmek için ise sevdikleriyle zaman geçirdiğini bizlere aktarıyor. Organizasyonlardaki networking yapısını incelediğimizde ise bunun son derece önemli bir öge olduğunu ve iyi bir network sahibi olmanın iş hayatımızda bizleri daha aktif, güncel ve tanınır bir konuma getireceğinin bilincindeyiz. Hem iş hem de kişisel hayatında bireylerle bağ kurarken nezaketi ön plana çıkaran “kindworking” kavramını geliştirdiğini ve her türlü karar verme aşamasında bunu odak aldığını söyleyen Gökçen, karşımızdaki kişilerle kurduğumuz ilişkilere yatırım yaparken iyi niyet çerçevesinde ve hiçbir beklentiye girmeden adımlar atmak gerektiğinin önemine değiniyor. İş dünyasındaki yaşam koşulları ve mevcut yetkinlik setlerinin değişmesiyle liderlerin sahip olduğu veya olması gerektiği özelliklerin de farklılaşmaya başladığı gerçeğiyle karşı karşıyayız. L’Oréal gibi çok uluslu bir şirketin yönetimi sırasında küçük, özerk ve çevik ekipler oluşturarak hedefe daha emin adımlarla ilerlediğini vurgulayan Gökçen, bu noktada liderlerin empati kurma, anlayışlı davranma ve insanlara destek olma gibi fonksiyonlara sahip olmasının yadsınamaz bir durum haline geldiğini belirtiyor. Ayrıca, L’Oréal dünyada 1 tam günü etik konusuna ayıran ve her ülkedeki şirketlerine bununla ilgili farklı temsilciler atayan tek şirket olarak sektörde öncü bir konumda yer aldığını biliyoruz. İnsanların varoluşundan itibaren güzellik etiğinin önemli bir tartışma konusu olduğunu ve buradaki etik anlayışını kurum kültürüne dahil ederek amaç odaklı ilerleme kat ettiklerini vurgulayan Gökçen, L’Oréal’deki etik temsilcileri içeride ve dışarıda farkındalık yaratarak çalışanlar ve şirket arasında dürüstlük, cesaret ve şeffaflık bağlarını arttırdıklarını bizlere aktarıyor. Geçmişte herhangi bir yöneticiyle bir yerde karşılaşma olasılığımızın çok düşük olduğunu fakat şu anda gelişen teknolojinin de etkisiyle Linkedin gibi sosyal medya uygulamalarının bizlere tek bir mesajla iş dünyasındaki yetkin kişilere ulaşabilme fırsatı tanıdığının farkındayız. Sosyal medyanın hayatındaki yerini tanımlarken bunun kompartımanlar halinde olduğunu belirten Gökçen, Linkedin’i tamamen profesyonel iletişim için kullandığını ancak Instagram’ı kendi kişisel alanı olarak tanımladığını ve burada özel hayatıyla ilgili etkileşimde bulunduğuna değiniyor.

Değişim ve dönüşümün çok hızlı yaşandığı bu günlerde, L’Oréal Türkiye Ülke Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen’in iş dünyasındaki liderlerin tavırları, sosyal medyanın hayatımızdaki yeri, etik kavramının önemi ve iş-özel hayat dengesiyle ilgili sahici ve samimi açıklamalarını dinledik. Yeni canlı yayınlarımızda buluşmak üzere.