Dönüşüm Liderleri serimizin bu bölümünde Koçfinans Genel Müdürü Yeşim Pınar Kitapçı ile dönüşürken zamana karşı yarışan şirketlerin tüketici beklentilerini çeviklikle karşılayabilmesinin beklendiği yeni normalde, finans gibi kritik sektörlerdeki verimli çevik dönüşümü ve çok daha fazlasını konuştuk.

Pandemiyle birlikte organizasyonlar özelinde yükselişte olan çevik dönüşüm trendlerinin sürdürülebilir bir başarı için son derece önemli olduğunun farkındayız. Bir ürünün pazara sunulması aşamasında tüketici beklentilerinin çok hızlı bir gelişimden geçtiğini belirten Yeşim Pınar Kitapçı, çevik dönüşüm kavramını içinde yaşadığımız ortam, müşteri ve rekabet boyutunda incelediğimizde karar alma sırasında birden fazla iş gücünün fikir yürüttüğünü ve kurumların iş dünyasındaki rekabet ortamından zarar göremeyecek bir şekilde çıkabilmeleri için müşterilerinin ihtiyaçlarına en iyi cevap verebilen finansal çözümleri üretmesinin gerekli olduğunu söylüyor. 2020 yılında Koçfinans’ın çevik yapılanma yolculuğuna başladığını ve iş yapış biçimlerinde köklü bir değişikliğe gittiğini görüyoruz. Bir organizasyonun tüm birimlerinin çevikleşme sürecini tamamlamadan hedeflenen kazanımlara ulaşmanın çok zor olduğunu vurgulayan Kitapçı, bu yaklaşımı hem teknik hem de kültürel çalışma alanlarında kurumlarına uyarladıklarını ve bu sayede daha şeffaf, cesur ve öğrenmeye açık bir iş modeli yaratarak özünde çevik bir ortamı oluşturmaya çalıştıklarını aktarıyor. Değişen iş hayatına çalışanların daha rahat uyum sağlayabilmeleri için liderlere bu süreçte önemli sorumlulukların düştüğünü ve çevik dönüşüm gibi farklı liderlik kaslarının geliştirilmesiyle hiyerarşinin ortadan kalkmaya başladığını görüyoruz. Organizasyonların içinde bulunduğu dönüşümün etkilediği alanlardan birinin de liderlik yaklaşımının olduğuna değinen Kitapçı, Koçfinans olarak hangi ekip içinde yer aldıkları fark etmeksizin bireylerin birbirini daha iyi anlayabilmeleri için çeşitli stratejik çalışmalarda bulunduklarını bizlerle paylaşıyor. Değişen yetkinlikleri düşündüğümüzde çalışan bağlılığın önemli bir faktör olduğunun ve bunun şirketlerin benimsedikleri hedeflerin merkezinde konumlanmaya başlandığının bilincindeyiz. İş dünyasındaki şirketlerin uzun vadede başarılı olabilmelerinin müşteri memnuniyetiyle ölçülebileceğini ve bunun da işine bağlı çalışanlarla mümkün olunabileceğini söyleyen Kitapçı, yapılan bir araştırmaya göre çalışan bağlılığı skorlarının 81 seviyelerine çıkmasıyla aralarındaki takımdaşlık kavramının daha da gelişerek şeffaf bir çalışma ortamı yarattığını bir ürünü pazara çıkarma aşamasındaki hızlarının bir aya indiğini vurguluyor. Uzun vadede değer üretebilmek için dönüşümün şart olduğu bu günlerde, her yöneticinin veya sermaye sahibinin çevik dönüşüm gibi güncel konuları takip ederek yeni karar alma mekanizmalarını ve kültür ortamını oluşturmanın önem arz ettiğine değinen Kitapçı, Koçfinans olarak bütün takımlarının çevik bir modelle çalışmalarına devam ettiğini ve hem çalışanlarına hem de müşterilerine faaliyette bulundukları her alanda bu felsefeyi benimsemiş tutarlı bir kurum olduklarını göstermeyi hedeflediklerini bizlere aktarıyor.

İş dünyasının içinde bulunduğu değişim döneminde hem organizasyonların hem de tüketicilerinin beklentilerinin çevik dönüşüm etrafındaki gelişimini, finans sektöründeki faydalı çevikleşme hareketlerini Koçfinans’ın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda dinledik. Sektörde öne çıkan dönüşümleri konu edinmeye devam edeceğiz.