Dönüşüm Liderleri: Leyal Eskin Yılmaz
Sürdürülebilirliği iş yapış biçiminin merkezine almak, birçok organizasyon için büyük önem taşıyor. Unilever de bu konudaki öncü şirketlerden biri olarak sürdürülebilirlik hedeflerini çevresel, sosyal ve kültürel olarak her geçen gün ileriye taşıyor. Unilever Yönetim Kurulu Üyesi Leyal Eskin Yılmaz ile eşitlik, kapsayıcılık, çeşitlilik noktasındaki yaklaşımlarını ve daha fazlasını konuştuk.
İnsanların ırkları, etnik kökenleri veya aksanlarından dolayı iş hayatında fırsat eşitsizliğinin baş gösterdiği bir dünyada yaşıyoruz. Kadınların, erkeklerin, engellilerin ve LGBTIQ’ların istihdamda eşit şartlara ulaşabilmesinin hem bireylerin hem de organizasyonların gelişimi aşamasında önemli bir etken olduğunu belirten Leyal Eskin Yılmaz, Unilever olarak bu sorumluluğun farkına vardıklarını ve bunun sonucunda da çeşitli dönüşümler başlattıklarını söylüyor. Unilever’in ülkemizdeki yönetici oranlarına baktığımızda ise yüzde 48’i erkek, yüzde 52’si kadındır. İş dünyasındaki kapsayıcılığın sadece kadın-erkek eşitsizliği noktasında olmadığına değinen Yılmaz, 2025 yılı için kendilerine global olarak çalışanlarının yüzde 5’inin engellilerden oluşmasını hedef olarak belirlediklerini bizlerle paylaşıyor. Ayrıca, LGBTIQ bireylerin iş hayatında kendilerini daha rahat hissedebilmeleri ve potansiyellerini başarılı bir şekilde gösterebilmeleri için Unilever onur ayını kutlama gibi çeşitli çalışmalarda bulunuyor. 12 yıl önce sürdürülebilirlik çalışmalarına başlayan Unilever’in sahip olduğu her markanın çevresel, sosyal ve kültürel problemlerden birini kendine amaç edinmesini ve bu doğrultuda fark yaratacak işler yapmasının kurum içinde bir gereklilik olduğuna değinen Yılmaz, bu doğrultuda Elidor’un uzun yıllardır genç kızların ve kadınların hayallerini gerçekleştirmesine çeşitli kampanyalarla yardım ederek onlara burs veya online eğitimler verdiğini bizlere aktarıyor. Unilever hem dünyada hem de ülkemizde büyük reklamlar veren bir organizasyon olduğu için burada oluşturulan ekosistemlerin oldukça büyük bir etki alanı vardır. Unilever olarak kendi reklamlarını verme veya bağlı olduğu diğer sektörlerle çalışarak yaptıklarını anlatma gibi çeşitli yollarla reklam dünyasını etkilediklerini vurgulayan Yılmaz, 2019 yılında aldıkları karar ile kadına ve çocuğa şiddete karşı mücadele noktasında bu tür olayların gösterildiği televizyon programlarında yer almayarak iş dünyasında önemli bir duruş gösterdiklerini belirtiyor. Unilever kadına şiddeti önlemek için “Sessizliği Boz”, şirket içinde oluşturulan prosedür ve Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile birlikte bir protokole imza atma gibi çalışmalar yaparak iş dünyasına örnek olmaya başladığını görüyoruz.
Sürdürülebilirlik tarafındaki iş yapış biçimlerinin nasıl bir değişim ve dönüşüm yaşadığını, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, Unilever’in bu noktadaki stratejilerini ve hedeflerini dinledik. Sektörde öne çıkan dönüşümleri konu edinmeye devam ediyoruz.
- 12 Mayıs 2022, Perşembe
Son Eklenenler
Çizginin Üstü | Belirsizlik Dünyasında Çizginin Üstüne Yolculuk
- 26 Nisan 2023, Çarşamba
Sistem Dönüşümü ve Etki | İnovatif Sistemlerin Ölçümü & Anatomisi
- 26 Nisan 2023, Çarşamba